Psikolojik yılanlar

Biz sadece müşahhas; yani somut olarak görünen yılanlara vakıfız. Ancak bir de görünmeyen psikolojik yılanlar var ki, onları sıradan olan biz insanlar göremeyiz. Onları sadece kalp gözü açık evliya-ı azimeden olan büyük zatlar görürler ki, onlardan biri Bediüzzaman’dır.

Bediüzzaman bu konuda şöyle der: “Hıyanet niyetiyle her ne vakit bir memur yanıma gelse, onu yılan suretinde görüyordum. Hattâ bir defa müdüre söylemiştim: “Fena niyetle geldiğin vakit seni yılan suretinde görüyorum; dikkat et” demiştim. Zaten selefini çok vakit öyle görüyordum. Demek, şu zâhiren gördüğüm yılan ise, işarettir ki, hıyanetleri bu defa yalnız niyette kalmayacak, belki bilfiil bir tecavüz suretini alacak.”

İşte müşahhas olarak insan suretinde görünen; ancak mücerred; yani soyut olarak yılan olan insanlar, hasiddirler ve kıskandığı; ya da çekemediği insanlara bilhassa nazarlarıyla büyük zararlar verebilirler.

Bahsini edeceğimiz psikolojik yılanların en büyük özelliği hâsid; yani hased ehli olmasıdır. Hâsid, son derece tehlikeli olup, her türlü zararı insana verebilecek bir karaktere sahip ve oldukça kıskanç olan biridir. Hatta Nesimî bir şiirinde bunu şöyle vurgular: “Vaslın şikârım olmuş iken baht-ı sa’d ile / Kaçırdı hâsidin gözü benden şikârımı.” Yani Nesimî diyor ki, “Mutlu bir şekilde avımı yakalamışken (yani sevgilime kavuşmuşken), hased edenin gözü avımı elimden kaçırdı (yani hasid sevgilimden ayrılmama sebep oldu[1].)

Hasidler, yani psikolojik yılanlarda nasıl bir göz varsa, yılandan daha tehlikeli ve hızlı bir şekilde hased ettiği kimseyi psikolojik olarak sokar ve etkiler. Cenab-ı Hak Kalem Suresi 51 ve 52. Ayet-i kerimelerde “O inkâr edenler Zikr’i (Kur’an’ı) işittikleri zaman, neredeyse seni gözleriyle devirivereceklerdi. Hâlâ da (kin ve hasetlerinden), "Hiç şüphe yok o bir delidir." derler.” Buyurarak kötü nazarın Peygamber Efendimizi bile etkileyebileceğinden; ancak Allah’ın özel korumasında olduğu için, onların nazarlarından korunduğuna işaret ediyor. Yine Rabbimiz Felâk Sûresinde, “Ve haset ettiği zaman hasetçinin şerrinden (Allah’a sığınırım).” Buyurarak O’na sığınılmasını emretmesi de nazardan sakınmanın yolunu bize göstermiştir.

Nazar hasedden kaynaklanır. Hasid hased ederek bed nazar saçar ve bu bed nazar son derece zehirlidir. Hatta yılanın zehrinden de daha tesirlidir, denilebilir. Hasidin bu bakışlarının altta yatan en önemli sebepleri kin, intikam, düşmanlık, kendisinde olmayan bir nimetin başkasında olması duygusudur. Bu duygu hasidin zihnini ve kalbini çepeçevre kuşatmışsa ve oldukça şiddetli bir frekansa sahipse, hased duygusu da oldukça şiddetli olur ve bu duygu nazara yansır. İşte tam bu halde nazarın gücü de o kadar şiddetli bir hal kesbeder ve mahsûda; yani hased edilene oldukça şiddetli bir şekilde zarar verir. Bu zarar öyle bir dereceye kadar varır ki, “Nazar, haktır ve deveyi kazana, insanı mezara koyar” ve “Göz değmesi (nazar) gerçektir. Eğer kaderin önüne geçecek bir şey olsaydı nazar onun önüne geçerdi...” hadis-i şeriflerinde buyurulduğu gibi, insanın ve devenin ölümüne, mevcut nimetin elden gitmesine ve zir-ü zeber olmasına kadar tesir eder.

Yalnız, hadis-i şerifin “Eğer kaderin önüne geçecek bir şey olsaydı nazar onun önüne geçerdi” kısmına odaklanacak olursa, Cenab-ı Hak dilemedikten sonra, hiç kimse başkasına zarar veremez. Bunun için Felak ve Nas sureleri ve yukarıda zikredilen ayetler gibi koruyucu önlemlerle bu kötü nazarlardan ve psikolojik yılanların tesirinden beri olabiliriz. Cenab-ı Hak bu hasid ve şerir psikolojik yılanlardan cümlemizi muhafaza buyursun.

[1]Ben edebiyatçı değilim, anladığım kadarıyla sadeleştirmeye çalıştım. İyi edebiyatçıların tenkidine açıktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
2 Yorum