Habip ARTAN
Yeni Eğitim Öğretim Yılına Girerken Milli Eğitim ve Üniversiteler-2
KYK hizmetleri ve burs ve krediler
Bilindiği üzere KYK iki şekilde burs/kredi vermektedir. Bazı öğrencilere ailesinin maddi durumuna göre karşılıksız burs veriliyor. Karşılıksız burs alamayanlar ise geri ödemesinde faizsiz geri ödemeli kredi alabiliyorlar. KYK yurtlarında yerleştirme oranları hemen hemen yüzde yüze yakın durumda. Barınma hizmetleri ucuz olmasına rağmen beslenmede aynı şeyi söylemek her zaman mümkün olmayabiliyor. Yemekler kaliteli ve isteğe uygun olmayınca takviye olarak öğrenciler kendi ceplerinden ekstra ödeme yapmak zorunda kalabiliyorlar.
Dışa açılan üniversiteler ve Meslek Yüksel Okulları
Üniversitelerin ön lisans ve lisans programlarının planlanmasında iç ve dış paydaş görüşlerinin alınarak ona göre programların açılması sağlanmalıdır. Böyle yapıldığı takdirde istihdama yönelik açılacak programlardan mezun olacak öğrencilerimizin okulu bitirmeden staj aşamasında iş bağlantılarını yapmaları ile geleceğe emin adımlar atması sağlanmış olacaktır.
Akademik destek hizmetleri
Üniversitelerin birçoğu sürekli eğitim merkezi veya yaşam boyu eğitim merkezleri bünyesinde var olan akademisyen potansiyeline göre kendi personeline, öğrencilerine ve dışarıya kurs ve programlar düzenleyerek akademik destek hizmetlerini sürdürmektedirler. Bu manada yabancı dil kursları, bilgisayar ve yazılım kursları, robotik kodlama ve STEM eğitimleri, birçok konuda danışmanlık ve uzmanlık eğitimleri yüz yüze ve online olarak verilmektedir. Bütün üniversitelerin bu uygulamaları vatandaş ve kamu yararına yürütmeleri ve daha ileri seviyelere taşımaları gerekmektedir.
Yabancı uyruklu öğrenciler ve YÖS sınavları
İki yıl öncesine kadar YÖS (Yabancı uyruklu öğrenci sınavı) üniversiteler tarafından yılda iki kez yapılmaktaydı. Bu sınavlara yabancı öğrenciler istedikleri zamanda girebiliyorlardı. Son birkaç yıldır bu sınavlar ÖSYM tarafından yılda bir kez olmak üzere yapılmaya başlanmıştır. İlk zamanlarda yapılan sınavlar zorlayıcı olmasa da şimdi biraz daha kaliteli öğrenci seçilebilmektedir. Özellikle 2010 başlarında ilk gelen Suriyeli öğrenciler Türkçeyi öğrendikten sonra çabucak istedikleri bölümlere girmeleri ve adaptasyon sağlamaları kolay oluyordu, başarılı öğrencilerden söz etmek mümkündü. 2020 den sonra ilk ve orta öğrenimini ülkemizde alan öğrencilerin üniversitelerde başarılı olduklarını söylemek zor. Bu da ayrıca üzerinde araştırılması gereken, iyileştirilmesi gereken bir konudur.
Derslikler, laboratuvarlar, ısıtma ve soğutma
İstanbul ve Ankara da yer alan köklü üniversitelere baktığımızda sınıfların birçoğunun amfi şeklinde, laboratuvarlarının ise donanımlı olduğu görülmektedir. Özellikle 1990 ve 2000 den sonra kurulan yeni üniversitelerde aynı kaliteyi görmek biraz abartılı olsa gerek. Derslikler ve sıralar, laboratuvarlar daha çok lise havasını vermektedir. Isıtma ve soğutma da ayrıca önem arz eden bir konudur. Isıtmada durum iyi olsa da yazları sıcak geçen yerlerde soğutmanın kaliteli olduğunu söylemek mümkün değildir. Özellikle eski binalarda bu durum daha da ön planda.
Online kayıtlar ve üniversitelerde devamsızlık durumları
Son 10 yıldır üniversiteyi kazanan öğrencilerin kayıtları Online olarak dijital ortamda yapılmaktadır. Kayıtlarda olan dijital gelişimi ders takibi ve devam durumunda söylemek mümkün değildir. Öğrenciler tarafından alınan yüz yüze derslerin devam durumlarının takibinin dijital olarak yapılabilmesi için gerekli adımların atılması elzemdir. Aksi takdirde sıkı bir devam politikası izlenmezse git gide ileride örgün öğrenimlerin açık öğretime dönüşmeleri kaçınılmaz olacaktır.
AÖF tarafından açılan uygulamalı programlar
Son zamanlarda, her ne kadar ön lisans programı olsa bile veteriner, sağlık ve ziraat gibi bölümlerde uygulama derslerinin zaruri olduğu AÖF programlarının açılmakta olduğunu söyleyebiliriz. Bu gibi uygulama zorunluluğu olan programlardan mezun olan öğrencilerin iyi yetişmediğini ve aynı zamanda piyasadaki haklı rekabeti olumsuz yönde etkilediği ifade etmek mümkündür.
Öğretmenlik Formasyon eğitimleri
Üniversitelerde eğitim fakülteleri mezunları ayrıca bir Formasyon eğitimine tabi tutulmama olup Formasyon derslerini normal eğitim süresi içerisinde görmektedirler. Ancak Fen edebiyat fakültesi ve diğer program ve bölümlerden mezun olanlar istediklerinde eğitim dönemi sürecinde veya okul bittikten sonra Formasyon eğitimlerini alabilmektedirler. Daha sonra isteyen üniversite mezunları ücreti karşılığında öğretmen olabilmek için ayrıca Formasyon eğitimlerini Eğitim Fakültelerinin açmış olduğu programlardan alabilmektedirler. Öğretmenlik Formasyon eğitimi almak isteyen herkese verilebildiğinden mezun öğretmen adayı sayıları da gün geçtikçe mevcut adayların aleyhine olarak artmaktadır.
Üniversite kooperatifleri, kantin ve kafeteryalar
Yurt ve barınma hizmetleri kaliteli bir şekilde KYK tarafında yerine getirilmektedir. Ayrıca üniversitelerde öğe arası yemekler kaliteli ve uygun fiyata SKS daire başkanlıkları tarafından öğrencilere sunulmaktadır. Ancak özel veya üniversite kooperatifleri tarafından işletilen kantin ve kafeteryalarda öğrencilerin aynı nitelikte uygun fiyata yeme içmelerini söylemek zordur. Demirbaş, yer kirası, elektrik ve su faturası gibi giderlerinin hemen hemen olmadığı bu tarz işletmelerin kar amacı gütmeden maliyetine öğrencilere hizmet vermesi öğrencilerin yararına olacaktır. Bu tarz işletmeler kar amaçlı düşünüldüğünde ya kiraya verilmekte veya hizmetler pahalı bir şekilde öğrencilere yansıtılmaktadır.
Akademik personele Formasyon eğitimi şartı
Akademik personelin başta eğitimci olması itibariyle Formasyon eğitimi alması zaruridir. Eğitim Fakültelerinden mezun olmayan, Formasyon eğitimi almayan mühendis veya başka mesleki kökenli akademisyenlerin varlığından söz etmek mümkündür. Sözünü ettiğimiz akademisyenlerin yaş ve akademik unvanına bakmaksızın bir an evvel YÖK tarafından bir program kapsamında Formasyon eğitimlerini tamamlamaları sağlanmalıdır.
Lisansüstü eğitimde artışın nedenleri
Öğretmen, mühendis ve diğer ana bilim dallarından mezun olanlar işsizler ordusunu gün geçtikçe artırmaktadırlar. Lisansüstü eğitiminde esas amaç akademisyen yetiştirmek ve mesleğinde ileri seviyeye çıkmaya hedef edinmektir. Buna karşın günümüzde lisansüstü eğitim bir geçim aracı olarak görülmektedir. Bir işe yerleşemeyen gençler birkaç yıl daha emek vermek zorunda kalarak ömürlerinin en önemli ve verimli zamanlarını belki de boş yere harcayacaklardır. Sonuçta mastır ve doktora mezunu olsanız bile bir kişinin kendi uzmanlık alanında istihdam edilme ihtimali binde bir oranındadır.
Ücretli öğretmenler
Geçenlerde bir öğrencimiz ile konuştuğumda sadece ilahiyat ve okul öncesi eğitimi ana bilim dallarından mezun olup atamayı bekleyen 150 bin civarında öğretmen adayının olduğunu vurguladı. Daha diğer ana bilim dallarının ifade etmeye cesaret bile edemiyorum dedi. Her geçen gün yerleşemeyen öğretmen sayısında geometrik bir artış söz konusudur. Milli Eğitim mevcut öğretmen açığını kapamak ve istihdamı bir nebze de olsun sağlamak adına ücretli öğretmen istihdamına gitmektedir. Öğretmen adayları hafta boyunca maksimum derse girse bile asgari ücretin altında almaktadır, bu da öğretmenin yol, servis ve yeme içme giderlerini bile karşılamada aciz kalındığını göstermektedir. Bu nedenle ücretli öğretmenlerin bir an evvel hizmet süreleri dikkate alınarak sözleşmeli kadroya atamalarının sağlanması veya ücretlerinin bir insanın geçimini sağlayacak seviyeye kavuşturulması elzemdir. Ayrıca sık sık yer değiştirmek zorunda kalan ücretli öğretmenlerin eğitime vermiş oldukları artı eksinin göz önünde bulundurularak istihdamda kalıcı adımının atılması zaruridir.
Temel bilimler mezunlarında kalitede düşüş
Fizik, kimya, biyoloji, matematik, coğrafya, sosyoloji, tarih ve benzeri ana bilim dallarından mezun olanların sayısı gün geçtikçe artmakta, bu da işsizliğin artışına neden olmaktadır. Temel bilimlere girmek kolay olduğundan bitirmek çok zordur. Buralara bir şekilde gelen zayıf öğrenciler daha dört işlemi bilmeden dışarıda bir de üstüne üstlük ikinci sınıftan itibaren etüt öğretmenliğine cesaret etmektedirler. Kaliteli, öğrenci yetiştirmek isteniyorsa temel bilimlere tercihte girişte belli bir puan limiti getirilmelidir.
Mühendisliklerde devam eden azalış
Bilgisayar, yazılım ve elektronik ve benzeri popüler alanların dışında kalan çevre, makine, inşaat, endüstri ve gıda ve harita gibi bölümlerde kapanma aşamasına gelinmiştir. Kapanmasa bile kontenjanlar yabancı uyruklu öğrenciler tarafından doldurulmaktadır. Bu da eğitimde kalitenin düşüşüne neden olmaktadır. Yeterli derecede Türkçe bilmeyen, ilk ve orta lisede nitelikli eğitim alamayan yabancı öğrenciler yükseköğrenimde başarı sağlamada zorluk çekmektedirler.
Vasıflı elamana vasıfsız iş
Öğretmen ve mühendis ve iktisatçılardan oluşan vasıfsız işçilerin sayısı gün be gün artmaktadır. Ne yazık ki istihdamda bu kadar yetersiz olmamızın sonuçlarından birisi de vasıfsız işlerde çalışmak zorunda kalan üniversite mezunlar ordusudur. Ulusal nitelikte zincir marketler olmasa vasıfsız işçi istihdamı daha da azalacaktı. İyi ki bu da var diyorsunuz, buna da şükür. Bunu kabul etmek, en azından ele güne avuç açmaktan daha iyidir. İleride vasıfsız işlerde istihdama üniversite mezunu olma şartı getirilirse hiç şaşmayalım.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.