M. Maruf ÖZÜLKÜ

M. Maruf ÖZÜLKÜ

Yine hazan faslı…

Gün geçiyor, ay geçiyor, yıl geçiyor…
Derken “ömür” denilen vade doluyor ansızın…
 
Bir baharın ve yazın ardından yine geldi güz faslı…
Ağaçlar yaprak döküyor.
Tabiat içe kapanmaya, yeniden dirilişe geçmek için üzerine ayazı ve karı örtü yapmaya hazırlanıyor.
Kainata sürekli bu açılım yapılıyor.
Her şey topluca ve nefis olarak vazifesine koşuyor.
İnsanların bazısından başka kaytaran, başını gaflet batağına dalan yok.
 
“Ya nedir ölmek yok olmak mıdır,
Yoksa cismen munkalip olmak mıdır?...”
Hazana direnen, güz mevsimini en geç girmek isteyen insandan başkası değildir.
Canına dokununca “küresel kriz”den ve “susuzluk”dan şekva eden de insandır.
 
Bir ihtiyar amcanın sözleri çınlıyor kulaklarımda:
“Bir zamanlar, geniş ailemizin en küçük ferdi bendim. Herkes benden büyüktü. Bugün en yaşlısıyım. Demek ki, “gitme sırası” bana geldi.
 
Ölümü kendimize yakıştırmıyoruz.
Ölüm ikazlarını dinleriz, ama üstümüze alınmayız.
Dünyaya perestiş derecesinde bağlanmışız.
“Batsın bu dünya” diyenlerimiz de samimi değil…
Aşkın şiddetinden elem çektiklerinden böyle diyorlar.
İnancı sağlam olsa batma-batırma saplantısında olmaz.
Burada çektiklerini öbür taraf için kar sayar.
Şükreder nimeti de ikazı da gönderene…
İnancı zayıfsa yada gafil ise…
Başka dünyası yok ki batırsın.
 
Yine geldi faslı hazan…
Yine mevsim ölecek ve yine mevsim dirilecek.
Yine akşam yine sabah olduğu gibi…
Hayat fenadan bekaya doğru hızla dönüyor.
Kıyamet provalarına binlerce kez, on binlerce kez şahit oluyoruz.
Ama kopamıyoruz hayattan.
İçimizde daima yaşamak, hep yaşamak, yani ölmemek arzusu var.
Ölümleri çağrıştırdığı için hazan faslında sessizliğe gömülürüz.
Bir parça keyifsiz, bir parça durgun oluruz.
 
Ölümü öldürmek birinci meselemiz, ana gündem maddemiz…
Bunu kendimizden saklamanın lüzumu yok.
Hiç olmazsa Cahit Sıtkı Tarancı, kadar kendimize karşı dürüst olalım.
“Ayva sarı nar kırmızı sonbahar
Her gün biraz daha benimsediğim
Bu çizgili yüz benim mi Allahım
Ya bu gözler altındaki mor halkalar
Neden düşman görünürsünüz
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar
Bu kaçıncı bahar gördüm tar ü mar…”
 
 Ölümü de hayatı da anlamak için bunlarla beraber her şeyi yapan Zat’a kulak vermek gerekiyor. Kuran’a ve onu anlatan eserlere…
Ya da korkuyla endişeyle yaşamaya devam etmeye…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.