Emrullah BEYTAR

Emrullah BEYTAR

Said Nursi’nin irticacılığı (!) ve seçkinci elitlerin ilericiliği (!)

Said Nursi’nin irticacılığı (!) ve seçkinci elitlerin ilericiliği (!)

Demokratik açılımla birlikte görsel ve yazılı medyada üzerinde konuşulan/tartışılan  şahsiyetlerden birisi de Said-i Nursi olmuştur. Başbakanın Türkiye’nin renkleri olarak nitelendirdiği ondörtlük listenin içerisinde yer alan ve özellikle Kemalist elitlerin itirazına sebep olan kişi olarak karşımıza çıkan Nursi’nin siyasi ve sosyal meselelere ilişkin görüşlerinde yola çıkarak Nursi’nin mi yoksa ona itiraz eden Kemalist elitlerin mi irticacı olup olmadığı noktasında bir tespit yapmaya çalışacağız.

Meramımızın doğru anlaşılması için bir noktayı izah etmemiz gerekir. Başbakanın bu ondörtlük listesine Kemalistlerle birlikte Türk milliyetçileri ve muhafazakarların bir kısmının da itirazlarını yöneltmiş olması bir gerçeğin altını daha çizmemize zemin hazırlamıştır. O nokta da şudur ki; toplumun bir kısmınca öteki olarak tanımlanmış kişi ve değerlere karşı tahammül ahlakının gelişmemiş olduğu gerçeğidir. Bu tahammül ahlakına sahip ol(a)madığımız sürece Türkiye toplumunun ezilen kesimleri (Kürtler, Aleviler, Müslüman dindarlar, Gayri müslümler v.b) egemen sistemin çarkları arasında ezilmeye/itilmeye/yok sayılmaya devam edilecektir. Bilhassa ezilen kesimlerin birbirilerinin değerlerine karşı tahammül ahlakının istenilen olgunluğa erişilmemiş olması egemen sistemin temsilcilerince istenilen/arzu edilen bir durumdur.

Başbakanın bu söylemi bilhassa muhafazakarlarda var olan ön yargıları önemli ölçüde kırmış olsa da halen bir algı problemleri olduğu söylenilebilir. Bu anlamda toplumdaki farklılıkları kabul noktasında sayın başbakanın toplumun (bilhassa muhafazakarların) önünde koştuğunu söylemek mümkündür. Her görüş, düşünce ve ideolojinin hakaret ve iftiraya maruz bırakılmadan tartışılması gerektiği düşüncesindeyim. Ama Türkiye’de ne acıdır ki çamur at izi kalır felsefesinde hareketler hakaret ve iftiralar üzerinden yapılmaktadır. Başabakanın ondörtlük listesindeki kişiler hakkında yapılan tartışmalarda maalesef bu minval üzerinden yürümüştür.

KEMALİSTLER NURSİ’YE NEDEN DÜŞMAN?  

Kemalistlerin, Nursi’ye itirazlarına bir noktaya kadar hak veriyorum. Çünkü Nursi hareketiyle Kemalizmin toplum zihninde yer edinmesini engellediği gibi toplumsal değişim projesinin doğrudan zihinsel ve kavramsal köklerini içten içe eriterek halkın nezdinde yeni rejimin meşruiyetini sorgulanır hale getirmiştir. Nursi’nin bu gayret ve çabası gerek Türkiye toplumunun azımsanmayacak bir kısmında ve gerekse de farklı coğrafyalarda yaşayan faklı renk ve ırklara mensup insanların takdirini toplamıştır. Kemalistler Nursi’nin farklı topluluklar nezdindeki itibarını kırmak için toplumun önem verdiği bazı kavramları (cumhuriyet, demokrasi, irtica, laiklik vb) kullanarak saldırı pozisyonuna geçmişlerdir.

NURSİ’NİN ZİHİN DÜNYASI

Nursi yaşadığı birbirinden farklı üç dönemde de (Mutlakiyet-Meşrutiyet-Cumhuriyet) özgürlük, adalet ve eşitliğin savunusunu yapmış ve siyasi duruşunu bu kavramlar üzerinden şekillendirmiştir.
Nursi, devlete intisabın maaş için değil hizmet için olması gerektiğinin altını çizer ve devlet yerine insanı kutsallaştıran, bireyi merkeze alarak çoğulcu, katılımcı, şeffaf ve hesap verebilen bir yönetim anlayışının insanlığın faydasına olduğu gibi devleti daha uzun süreli kılacağı tezini somut ve ikna edici kavramlarla dile getirmiştir.
Akıl ile nakil çatıştığında akla öncelik verilmesi gerekir diyebilecek kadar akılcı, ifade ettiği görüşlerinden dolayı asr-ı saadet ve tenkidat-ı ukala mahkemesine davet edilse görüşlerini bazı yamalamalar dışında değiştirmeyecek kadar kendinden emin bir kişiliktir Said-i Nursi.

Fıtraten medeniperver olan insanın ebna-i cinsini düşünmeye mecbur olduğunu, sadece kendini düşünen insan değil belki masum olmayan canavar bir hayvan olduğunu söyleyebilecek kadar hak savunuculuğunu önemseyen ve kutsayan bir kişiliktir Said-i Nursi.
Geleneğin açmazından sıyrılarak salih ameli yaratılmışların hukukuna tecavüz etmemek ve Hukukullahı bihakkın ifa etmek şeklinde tanımlayan, umumun hukukunu Allahın hakları arasında sayabilecek kadar bir birikim ve ufka sahip bir kişiliktir Said-i Nursi.

Bireyin irade ve rızası olmadan hiçbir şart zeminde bir topluluğun veya devletin geleceği için bireyin feda edilemeyeceğini söyleyebilecek kadar adil ve bir o kadar yaşama/hayata değer veren bir kişiliktir Said-i Nursi.
İslam’da genel geçer kaidenin hak ve adalet olduğunu, dinin duygu ve hisleri sınırlandırdığını, hakim ve mahkemenin tarafgirlik şaibesinden uzak tarafsız bir pozisyonda olması gerektiği, kurumlar içinde en fazla bağımsızlıklarını muhafaza ederek harici tesirlerden kendini muhafaza etmesi gerektiğini söyleyebilecek kadar yargının bağımsızlığına ve tarafsızlığına önem veren bir kişiliktir Said-i Nursi.

Hem “canilerin, kimsesizlerin muhaliflerin dahi bir hakkı vardır ve hakkını aramak için bir merci ister” diyebilecek kadar hukukun üstünlüğüne inanmış bir kişiliktir Said-i Nursi.
Haksızlığa, zulme ve kanunsuzluğa karşı muhalefet hiçbir demokratik hükümette suç olmadığı gibi bu tür bir muhalefetin varlığı adaletin tesisi için gerekli olduğuna inan bir muhaliftir Said-i Nursi.

Allah’ın insanlara bir ihsanı olarak gördüğü özgürlüğü, kanun-u adaletten başka kimsenin kimseye baskı kurmamasını ve herkesin hukuku saklı kalarak meşru hareketlerinde serbest davranılması şeklinde tanımlayan, insanın insana kul olmasını reddeden, özgürlüğü ekmeğe tercih edebilecek kadar bir özgürlük sevdalısıdır Said-i Nursi.
Düşmanlığın sebebi olarak her türlü baskıyı gören ve bundan dolayı her türlü baskı ve haksızlığa karşı itiraz sesini yükseltmiş bir kişiliktir Said-i Nursi.

Cumhuriyeti halkın iktidarı olarak gören ve bu iktidarda devletin hiçbir kesimin inancına (dindar-dinsiz) müdahale etmemesi gerektiğini savunabilen bir kişiliktir Said-i Nursi.
Muhaliflerin her hükümette bulunduğunu, şiddet içerikli olmayan her düşüncenin rahat bir şekilde ifade edilmesini savunan bir kişiliktir Said-i Nursi.

“Tecrit; insanı, medeniyetin ve insanlığın hukukundan iskat eden gayr-i insani bir muameledir” şeklinde tarif ederek tecridin her türlüsüne karşı çıkmış bir kişiliktir Said-i Nursi.
İşkenceciye karşı en ağır sözü sarfedebilen bir kişiliktir Saidi-i Nursi.

“Bizleri dünyevi cihetle terakkiye sevkeden Ermenilerle dünyevi cihetle kardeşiz” diyebilecek kadar hakşinas bir kişiliktir Said-i Nursi.
Cumhuriyet döneminin tüm baskı, dayatma ve asimilasyoncu politikalarına rağmen ırkını inkar etmediği gibi resmi ideolojinin oyununa gelmeyerek milliyetçilik hastalığına düçar olmamış bir kişiliktir Said-i Nursi.

İnsanda kaderin mührü lisandır (dildir) diyerek her anadilin geliştirilmesi gerektiğini söyleyebilecek kadar hakperest bir kişiliktir Said-i Nursi.
Milletin efendi, yöneticilerin hizmetçi olduğu sistemlerin hayat bulması için mücadele etmiş bir kişiliktir Said-i Nursi.

İşte ondört kişilik listenin itirazlı kişilerden birisine ait birkaç özelliğidir bunlar. Şimdi elimizi vicdanımıza, aklımızı da başımıza koyarak bir karşılaştırma yapalım. 1876-1960 yılları arasında yaşamış Osmanlı döneminde hapishane ve tımarhaneye gönderilmiş, 31 Mart olayından sonra dönemin sıkıyönetim mahkemesinde yargılanmış, hayatının son 25 yılını sürgün, tecrit, hapishane ve mahkeme koridorlarında geçirmiş Said-i Nursi’nin siyasi ve sosyal meselelere yaklaşımı ve insanı, insan aklını algılama biçimi yönüyle Nursi mi irticacı yoksa farklılıkları tektipleştirerek ve yok sayarak kendine yaşama alanı açmak isteyenler, milletin iktidarı yerine ordunun iktidarını tercih eden, halkın iradesine saygı göstermeyen, halka rağmen halkçılık oyununu oynayarak darbe ve muhtıraları alkışlayanlar,  demokrasi ve insan haklarını tehdit olarak gören zihinler mi daha irticacı?
Takdir akıl sahiplerinindir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
3 Yorum