Hüseyin YILMAZ
Türk-Kürt Kardeşliği Tamam mı?
Kim ne derse desin, arkası nasıl gelirse gelsin; PKK'nın silah bırakmış olması iyidir, büyük ve yeni bir merhaledir.
Her şeyin bitmediği, bitmiş olamayacağı ise açıktır.
Asıl mesele bu saatten sonra, yeniden başa dönmeden, benzer tekrarları yaşamadan, önce bu topraklar içinde Türk ve Kürd kardeşliğini, İslâmî hukuk çerçevesinde temin etmek, sonra da ümmetin diğer kavimlerine teşmil etmektir. Edebilmektir.
Bundan sonrası için asıl handikap ise, Ankara'nın, bütün bu büyük belaların asıl hazırlayıcısı ve rahm-ı maderi olan Kamalizm ve arkasında mevzilendiği tabulardan yakasını sıyırıp sıyıramayacağına bakıyor.
Ankara, Kamal Atatürk'ün haksız ve yük haline gelen icraatlarına mukaddes miras muamelesi yapmakta devam ederse, ne kardeşlik zemini tesis edilebilir, ne de o zeminden daha büyük ve kalıcı birliklere geçiş yapılabilir.
Kürtlerle Türkler bin yıldan beri kardeştir, onlar için yeni bir kardeşlik tesis etmenize gerek yok. Bütün yapmanız gereken, onları karşı karşıya getiren ve düşmanlaştıran Kamalizmden samimiyetle vaz geçmektir.
Hem Atatürkçü ve Kamalist kalıp, hem de Müslüman kalamayacağınız gibi, Türk-Kürt kardeşliğini de o zeminde hiçbir şekilde tesis edemezsiniz.
Üstün silah ve asker gücü ile PKK ve benzerlerini bir şekilde dize getirebilirsiniz ama bu, o çok arzu ettiğimiz gönüllü kardeşliği netice vermez. Cebrî kardeşliğin yaşadığına dair ise yer yüzünde tek bir numune gösterilemez. Zoraki hiçbir evlilik yürümez.
Gönüllü kardeşliğin zemini ise kardeşliğimizin merkezi olan İslâmiyet, bin yıllık tarih ve vatan birliğidir; Batılı emperyalistlerin emellerine hizmet eden Kamalizm değil.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.