Hamam Böceği Seven Var Mı?

Bir furyadır almış başını gidiyor. Neredeyse her evde kedi-köpek var. Kimi hızını alamayıp birden fazla sahipleniyor.

Pek çok işte olduğu gibi, bunun da cılkını çıkardık.

Sanki bahçeli, müstakil evlerde oturuyormuşuz gibi.

Sanki, yemek artıklarını ziyan etmemek istiyormuşuz gibi.

Sanki, çocuklarımızın hayvan fobisi olmasın, merhamet ve sevgiye vesile olsun niyetindeymişiz gibi.

Dikkat edilirse, evinde hayvan besleyenler -ki kahir ekseriyeti kedi, köpek- genellikle a-sosyal, çocuksuz veya yalnız yaşayanlardan oluşuyor.

Bu furyanın veya modanın veya yönlendirmenin perde arkasında mama lobisinin olduğunu unutuyoruz. Bu biiiir.

Vakitli vakitsiz havlayan köpekli evin altında, üstünde, yanında oturan komşunun hakkına giriyoruz bu ikiiii.

Özellikle cins hayvan satışlarını artırıyoruz bu üüüüç.

Neyse….

Dokuz-on kadar madde sıralamak mümkün.

Konu hayvan sevmekse, amenna. Buna itirazımız yok.

Hayvan sevgisi deyince niye ilk önce kedi-köpek gelir. Anlamış değilim.

İnek, tavuk, keçi, fare hayvan değil mi?

Kedi-köpekler; “Sessiz canlar”, “dilsiz masumlar”, “konuşamayan dostlar” oluyor da, diğerleri geveze midir?

Hamam böceği hayvan değil mi? Onların da sevilmeye hakları yok mu?

Tanıdığım bi hanım var. Bir gün baktım topallıyor.

“Hayırdır arkadaşım, geçmiş olsun, ne oldu?” diye sordum.

“Ya benim kız yurt dışına gitti. Köpeğini bana bıraktı. (Köpek diye ben diyorum. O torun diyor) Hayvan ayrı yatmıyor, ağlıyor. Beraber yatıyoruz. Sabah namazına kalkmak için, o uyanmasın diye usulca yataktan çıkarken, gürültü yapmamak için terliklerimi giymedim. Ayağımı komidine çarpıp düştüm” dedi.

Şimdi bu satırları okuyan siz, yorum yapmamı bekliyorsunuz değil mi?

Yok. Yapmayacağım. Sizin ferasetinize, algınıza, dini hassasiyetinize bırakacağım.

Belli bir yaştan sonra, “horluyor, dönüp duruyor” gibi nedenlerle yatağını, hatta odasını ayıran, ama köpeğine yanında yer verenler mi hayvan sever, ben mi “kara vicdan”lıyım :)) bunu da bilemedim.

Dağdaki evimin bahçesinde üçü yavru olmak üzere dört kedi besliyoruz. Ara ara başkaları da geliyor. Bahçe dışında beslediğimiz bir-iki de köpek var. Hazır mama vermeden, yemek artıklarını, süte-yoğurda ısladığım ekmekleri pek alâ yiyorlar. Kimi zaman kasabımızdan rica ediyor, kimi zaman uygun fiatlı et ürünü alıyoruz.

Ha; kucak kucağa değiliz lâkin, inancımız ve insanlığımız gereği şefkât, merhamet ve sevgi göstermek mümkün mü?

Elbette mümkün.

Meşhur vakadır.

Topkapı Sarayının avlusunda bir ağacı karıncalar basar ve ağacı içten içe çürütürler. Bunun üzerine Kanuni Sultan Süleyman onlarca karıncanın canını yakmamak için bu hususta ne yapılması gerektiğini sormak üzere Şeyhülislam Ebussuud efendiye sorar. Bunu üzerine Ebussuud efendi o meşhur cevabını verir.

Kanunî hocasına şöyle sormuştu:

Meyve ağaçlarını sarınca karınca

Günah var mı karıncayı kırınca?

Hocası Ebussuud Efendi ise şöyle cevap verir:

Yarın Hakk'ın divanına varınca

Süleyman'dan hakkını alır karınca.

Bu hassasiyet içinde olursa insanlık, ne hayvanların fıtratı bozulur, ne hayvan türlerinin dengesi değişir, ne çocuğuna, annesine babasına bakmaktan acizlik gösterilir.

Bir yerde okumuştum. Köyde gübre kokusuna burun kapatıp, tiksinirken, şehirde köpeğinin kakasını çantasındaki poşete koyan, bir nesil türedi.

Yakında hamam böceklerine ip takıp, avm’lerde, restaurantlarda gezdirenleri görürsem şaşırır mıyım?

Evet…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
1 Yorum