Eygi'nin 'gerçek Nurculuk' ve Bediüzzaman tanımı

Eygi'nin 'gerçek Nurculuk' ve Bediüzzaman tanımı

Milli Gazete yazarı Mehmet Şevket Eygi, "Bu kimseler sakın seni aldatmasın" dedi ve sıraladı

Risale Haber-Haber Merkezi

Milli Gazete yazarı Mehmet Şevket Eygi, "gerçek Nurculuk" tanımı yaptı ve Bediüzzaman Hazretlerinin şahsına dair özellikleri sıraladı.

21 maddelik tanım yazısında "Çok iyi bildiğim bir husus var. O da, Bediüzzaman hazretlerinin Sünnî bir İslam büyüğü olduğu ve gerçek Nurculuğun Ehl-i Sünnet ve Cemaat dairesi içinde bulunduğudur" ifadelerini kullanan Eygi, "Önce Nurculuk nedir, ona bakalım" dedi ve tek tek şöyle tanımladı:

Bir: Nurculuk bir İman, İslam, Kur’an, Sünnet hizmetidir.

İki: Sahih bir imandan sonra Nurculuğun ikinci prensibi beş vakit namazı dosdoğru kılmaktır. Başta has hizmetkarlar ve ağabeyler olmak üzere tanıdığım bütün Nurcuların namaza büyük ehemmiyet verdiklerini görmüşümdür. Bînamaz Nurcu olamaz.

Üç: Nurculuk hizmetlerinin ana ve temel ahlak kuralı ihlastır. Yani yapılan bütün hizmetler Allah için yapılır.

Dört: Nurculukta aktif politika yapmak, politikanın içine girmek, dini politikaya alet etmek yoktur. Belki, imkan bulunabilirse, bulaşmamak şartıyla politika dine ve imana hizmet ettirilir.

Beş: Nurculukta iman, Kur’an, mukaddesat hizmetleri için ücret almak, zenginleşmek, köşeyi dönmek yoktur. Hizmetler garazsız ivazsız muhlisen lillah ve hasbeten lillah yapılır.

Altı: Nurculuk hizmetleri İslam, Kur’an, Sünnet ahlakına uygun olarak yapılır.

Yedi: Bediüzzaman dinde reform, yenilik, değişiklik, yeni ictihadlar yapılması cereyanlarına karşıdır.

Sekiz: Bediüzzaman Türkiyedeki vesayet rejimine, laikliğe, resmî ideolojiye, yani Kemalizme ve İslama aykırı inkılaplara karşıdır.

Dokuz: Bediüzzaman büyük hizmet ve fütuhatını parasız yapmıştır. Din adına para toplamamış, buna izin vermemiştir.

On: Bediüzzaman küfre en ufak bir taviz bile vermemiştir.

On bir: Bediüzzaman risale-i Nurlarda, şu zevatı üstadları, hocaları olarak zikr etmiştir: Abdülkadir Geylanî, İmamı Rabbanî, İmamı Gazalî, Mevlana Celalüddin Rumî, Halid-i Bağdadî, Gümüşhanevî Ahmed Ziyaüddin.

On iki: Bediüzzaman övülmekten hoşlanmamış, bütün dikkat ve himmetlerin iman hizmetlerine yönelik olmasını istemiştir.

On üç: Bediüzzaman son derece mütevazı idi Onun gücü aczinde, fakrında biçareliğinde idi. Onda gurur, kibir, tepeden bakmak yoktu.

On dört: Bediüzzaman, kendisine çok eziyetler, zulümler yapan zalimlere bile beddua etmemiş, ıslahlarına dua etmiştir..

On beş: Bediüzzaman kendisini tenkit eden bir şeyh efendiye hakkını helal etmiş, talebelerine sakın cevap vermeyin, fitne çıkmasın diye nasihat etmiştir.

On altı: Bediüzzaman 1960’da Urfada bir otel odasında garip ve fakir olarak vefat etmiş, terekesini oluşturan çamaşırlar, elbiseler, ayakkabı vs’nin maddî kıymeti yüz elli küsur lira tutmuştur.

On yedi: Bediüzzaman dünyevî makam ve mevki istememiş, siyasî iktidar talep etmemiştir.

On sekiz: O, el-fakru fahrî diyenler meyanında olmuştur.

On dokuz: Bediüzzaman İslam ve Kur’an hurufatına, bu hurufatla yazılıp okunan zengin Türkçeye taraftar olmuş, ladini frenk hurufatını asla benimsememiştir.

Yirmi: Bediüzzaman kılık, kıyafet, serpuş konusunda küfre benzememiş, islamî melbusatı ve imameyi terk etmemiştir.

Yirmi bir: Bediüzzaman namaz kılarken cebinde para bulundurmazdı.

Allah ona, diğer bütün İslam büyüklerine rahmetiyle muamele buyursun ve Büyük Günde Resulullahın (Salat ve selam olsun ona) Hamd Livası altında onlarla birlikte hepimizi buluştursun.
Muhterem kardeşim, ben Nurcuyum diyen, lakin nurculuğa aykırı işler eden bulaşık kimseler sakın seni aldatmasın.

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
4 Yorum