Şanlıurfa Barosu ile Valiliği Said Nursi'nin kayıp mezarı için mahkemede

Şanlıurfa Barosu ile Valiliği Said Nursi'nin kayıp mezarı için mahkemede

Şanlıurfa Barosu'nun Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin kayıp mezarını bulmaya dair açtığı davada yeni bir safha başladı

RİSALEHABER

Mezarın bulunması için Şanlıurfa Valiliğine müracaat eden Baro, valiliğin red kararına itiraz etti. Mahkeme de Baro'nun bu konuda yetkili olmadığı kararını verdi. Ancak Üst mahkeme alt mahkemenin kararını bozdu ve Baro'nun yetkili olduğunu açıkladı.

Önceki gün ilk duruşma gerçekleştirildi. Duruşmaya Şanlıurfa Valiliğinin avukatı ile Urfa Barosu'ndan Avukatlar Müslüm Baran ve Nurullah Küçükoğlu katıldı.

SAİD NURSİ'NİN NAAŞI KAÇIRILDI SORUMLU VALİLİKTİR

İstinaf Mahkemesi’nin kararı sonrasında ilgili davanın ilk duruşması önceki gün Şanlıurfa İdare Mahkemesi'nde görüldü. Duruşma sonrası gazetecilere açıklama yapan Avukat Nurullah Küçükoğlu, "Bediüzzaman Said Nursi'nin naaşı Urfa’dan kaçırıldığı için bu konuda İçişleri Bakanlığı’nı temsilen davalı Şanlıurfa Valiliği idari anlamda sorumludur. Kayıp naaşın yeri ile ilgili valiliğin arşiv kayıtlarında herhangi bir bilgi/belge olmasa bile, bu konuda araştırma yapmakla yükümlüdür" dedi.

Said Nursi’nin kayıp mezarının yeri ile ilgili bilgilerin açığa çıkarılmasının, "hakikati bilme hakkı çerçevesinde" önemli olduğuna dikkat çeken Küçükoğlu, "Said Nursi'nin Risale-i Nur eserleri Bakanlar Kurulu Kararıyla Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından basılıyor. İsmi Türkiye’nin birçok ilinde okullara verildi. Buna rağmen naaşının hâlâ kayıp olması büyük bir çelişki" şeklinde konuştu.

MAHKEME 1-2 HAFTAYA KARARI AÇIKLAYACAK

Baronun davanın takipçisi olmaya devam edeceğini söyleyen avukat Müslüm Baran ise, “Hâlâ olayın istihbari ve gizli yönünden bahsedilmektedir. Ancak artık bunun istihbari bir yönü kalmamıştır. Bunun, ne şekilde olursa olsun, Urfa Valiliği tarafından topluma açıklanması gerekmektedir. Bu mezar niye kaçırıldı, ne amaçla kaçırıldı, kim tarafından kaçırıldı? Bunların açıklanması lazım. Bugün duruşma yapıldı. Biz sözlü savunmalarımızı sunduk. Mahkemece 1-2 hafta içinde karar açıklanacaktır. Umuyoruz ki, çelişkileri giderecek, toplumun sorularına cevap olacak bir karar olur” şeklinde konuştu.

avukatlar.jpg

BÖYLE BİR İNSANLIK SUÇU SIR OALAMAZ

Risale Haber'e konuşan Avukat Nurullah Küçükoğlu, davanın başlangıcı ve bugününe dair şu bilgileri verdi:

"Urfa Barosu olarak Merhum Said Nursi’nin kayıp naaşının yeri ile ilgili Şanlıurfa Valiliğinden Valilik arşiv kayıtlarının tetkik edilerek bilgi ve belgelerin bulunması halinde tarafımıza verilmesi, Valilik Kayıtlarında olayla ilgili bilgi ve belge bulunmaması halinde; Valilikten Genelkurmay Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığına ve Milli İstihbarat Teşkilatı kayıtlarında Merhum Said Nursi’nin kayıp naaşı ile ilgili bilgi ve belge bulunmamasının  mümkün olmadığı hususu açık olduğundan ve böyle ağır bir insanlık suçunun sır olamayacağından bahisle de, bahsi geçen kurumlara müzekkere yazılarak kayıp naaş ile ilgili bilgi ve belgelerin tarafımıza verilmek üzere istenilmesi talebinde bulunmuştuk.

Şanlıurfa Valiliğinin 18 Nisan 2019 tarihli cevabi yazısında, Valilik arşivinde konu ile ilgili herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanılmadığı belirtilerek, anılan kurumlara da 3071 sayılı Dilekçe Kanunu ve ilgili mevzuat kapsamında tarafımızca başvuru yapılabileceği ifade edilmişti.

Merhum Said Nursi’nin naaşı ilimiz idari sınırlarında kaybedildiğinden ötürü, Şanlıurfa Valiliğinin İdari olarak bu konuda sorumluluğu bulunduğundan bahisle gerekli araştırmaların yapılması gerektiği halde maalesef Valilikçe bu konuda araştırma yapılmayarak talebimizin reddedilmesinden dolayı, tarafımızca Şanlıurfa Valiliği aleyhine Şanlıurfa 1. İdare Mahkemesinin 2019/756 Esasına kayden 18 Haziran 2019 tarihinde idari işlemin iptali davası açılmıştı. Şanlıurfa 1. İdare Mahkemesi 5 Temmu 2019 tarihinde vermiş olduğu kararda Baromuzun dava konusu işlemin iptali maksadıyla dava açma bakımından işlem ile arasında menfaat bağının bulunmadığı, davayı açmaya ehil olmadığından bahisle açtığımız davayı ehliyet yönünden usulden reddetmişti.

BÖLGE İDARE MAHKEMESİ: BARO'NUN BAŞVURU HAKKI VAR

Red kararı üzerine Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesi yapmış olduğumuz istinaf sonrasında 15 eylül 2020 tarih ve 2019/5476 Esas, 2020/1555 Karar sayılı kararı ile istinaf başvurumuzun kabulü ile Şanlıurfa 1. İdare Mahkemesinin yukarıda belirtilen red kararını “Kamu Kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşu olan Baroların aynı zamanda insan haklarının savunucusu olduğu ve kişi ya da kişilere karşı işlendiği iddia edilen suçların araştırılması hususunda başvuru yapma hakkının bulunduğu göz önüne alındığında Said Nursi’nin naaşının kaçırıldığı iddiasıyla kayıp naaşın yeri ile ilgili olarak yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada ehliyetli olduğu anlaşıldığından istinafa konu idare mahkemesi kararında hukuka uygunluk bulunmadığı” gerekçesiyle kesin olarak oybirliğiyle kaldırmıştı.

SAİD NURSİ'NİN MEZARI 61 YILDIR BİLİNMİYOR
 
İstinaf Mahkemesinin vermiş olduğu karar sonrasında Şanlıurfa 1. İdare Mahkemesinde 2020/1391 esas numarasıyla yeniden görülen davanın duruşması önceki gün yapıldı. Savunmamızda Said Nursi'nin naaşının Urfa’dan kaçırıldığı için bu konuda İçişleri Bakanlığını temsilen davalı Şanlıurfa Valiliği’nin idari anlamda sorumlu olduğunu bu nedenle kayıp naaşın yeri ile ilgili Valilik arşiv kayıtlarında herhangi bir bilgi/belge olmasa bile, bu konuda Şanlıurfa Valiliğinin araştırma yapmakla yükümlü olduğu belirtildi. Ayrıca hakikati bilme hakkının evrensel bir hak olarak bir çok uluslararası belgede garanti altına alındığını, AİHM’in de hakikati bilme hakkıyla bağlantılı olarak Cangı/Türkiye kararının bulunduğu ve hakikati bilme hakkı nedeniyle de Said Nursi’nin kayıp naaşının yeri ile ilgili bilgilerin açığa çıkarılması gerektiği ifade edildi. 

Bir çok Avrupa ülkesinde en gizli bilgilerin bile 20 yıl geçtikten sonra açıklandığı halde Said Nursi'nin naaşının yerinin 61 yıldır bilinmediğini ve bu kadar uzun bir süre geçtiği halde halen bu durumun devam etmesinin hukuken kabul edilebilir olmadığı beyan edildi. Diğer taraftan  Said Nursi’nin eserlerinin Bakanlar Kurulu Kararıyla Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından basıldığı, isminin Türkiye’nin bir çok İlinde okullara verildiği ve fikirlerinin toplumun önemli bir kesimi tarafından benimsendiği halde halen naaşının kayıp olmasının da ayrıca büyük bir çelişki ortaya çıkardığını, bu nedenle Mahkemenin vereceği iptal kararıyla bu çelişkinin giderilmesinin yolunun açılacağı beyan edilerek dava konu işlemin iptal edilmesi talep edildi.

URFA BAROSU: MAHKEMEDEN ADİL BİR KARAR BEKLİYORUZ

Duruşma sonrası sosyal medya hesabından açıklama yapan Şanlıurfa Barosu ise, "Baromuzca Bediuzzaman Saidi Kurdi/Nursi’nin mezarının kaçırılması ile ilgili Şanlıurfa Valiliği’ne açılan işlemin iptali davasının duruşmasına katılarak sözlü savunmalarımızı sunduk. Mahkemeden işlemin iptali yönünde adil bir karar bekliyoruz. Destek olan herkese teşekkürler" ifadelerini kullandı.

 

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
2 Yorum