Liseler alarm veriyor: Öğrencilerin yarısı suçun içinde
Lise öğrencilerinin yüzde 32’si alkol kullanıyor, yüzde 21’i kavga ediyor, yüzde 27’si okuldan kaçıyor. Öğrencilerin yüzde 59’u suçun yoğun olduğu mahallelerde yaşarken yüzde 2’si öğretmenine fiziksel olarak saldırıyor
Öğretmenlere saygısızlıktan öğrenciler arasındaki sorunlara Türkiye’nin farklı illerindeki okullardan her gün peş peşe zorbalık ve şiddet haberleri geliyor. Okullarda riskler, kritik seviyeye ulaşırken İstanbul Kültür Üniversitesi Adalet ve Suç Psikolojisi Laboratuvarı tarafından TÜBİTAK destekli projede İstanbul’da yaşayan 15-18 yaş aralığındaki 527 lise öğrencisiyle araştırma yapıldı. Projenin dikkat çeken ön sonuçları şöyle:
- Öğrencilerin yüzde 2’si uyuşturucu madde, yüzde 32’si alkol kullanıyor.
- Yüzde 6’sının dikkat eksikliği ve hiperaktivite tanısı var
- Yüzde 16’sı aktif olarak davranım bozukluğuna sahip.
- Yüzde 14’ü aile içinde fiziksel şiddete, yüzde 29’u aile içinde duygusal istismara maruz kaldığını, yüzde 1’i de aile içinde cinsel istismara uğradığını bildiriyor.
- Yüzde 4’ünün babasının cezaevi geçmişi var, yüzde 6’sının babası, yüzde 1’inin annesi bir suçtan dolayı sanık olarak yargılanmış.
- Yüzde 59’u yaşadıkları mahallede suç olaylarının meydana geldiğini, yüzde 37’si tanıklık ettiğini söylüyor.
- Yüzde 6’sının arkadaşı uyuşturucu madde kullandığını, yüzde 11’nin bir arkadaşının sanık olarak yargılandığını, yüzde 8’inin bir arkadaşının cezaevine girdiğini söylüyor.
- Yüzde 27’si okuldan kaçma davranışı gerçekleştiriyor, yüzde 11’i okulda disiplin cezası alıyor, yüzde 21’i okulda kavga olaylarına dahil olduğunu, yüzde 2’si öğretmenine fiziksel olarak saldırdığını belirtiyor.
UZMANLAR NE DİYOR?
‘Yetki işlevsel değil’
Adalet ve Suç Laboratuvarı Kurucu Direktörü Doç. Dr. Ayhan Erbay: Öğretmenlerin uygulayabileceği yaptırımlar uyarı, kınama, okuldan kısa süreli uzaklaştırma gibi sınırlı. Tekrarlayıcı davranış örüntüsü gözden kaçıyor. Olay raporlanmıyor, kayıt yok, yaptırım yok, tekrar ediyor. Ayrıca Türkiye’de zorbalık müdahalesi için zorunlu bir ulusal okul protokolü, teknik bir rehber, zorbalık kayıt sistemi veya zorunlu ekip bulunmuyor. Öğretmenler ne yapacağını bilmiyor. Okula polis çağırılması doğru değil. Polis müdahalesi kısa vadede ‘caydırıcı’ görünse de uzun vadede etiketleyici bir durum yapar; çocuğun tekrar suça sürüklenme ihtimalini yükseltir, okul ve aile ile ilişkiyi olumsuz etkiler.
‘Uygulama tutarlılığı yok’
İÜ-Cerrahpaşa Hasan Ali Yücel Eğitim Fakültesi’nden Doç. Dr. Metin Kocatürk: Öğretmenler ve okul yönetimleri çoğu zaman zorbalığın sınırlarını belirlemede zorlanabiliyor, çünkü davranışlar artık daha karmaşık ve çoğu dijital ortamda gerçekleşiyor. Bu nedenle klasik disiplin anlayışı yeterli değil. Etkili olan, okul çapında oluşturulan önleyici programlar, öğretmen eğitimleri ve psikolojik danışmanlık birimlerinin aktif çalışmasıdır.
Milliyet

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.