Hüseyin ÇEŞİTCİOĞLU

Hüseyin ÇEŞİTCİOĞLU

Risale-i Nur'a dikkat çekmek

بِاسْمِهٖ سُبْحَانَهُ

Emirdağ Lahikasında yer alan 96. mektup Üstad Said Nursi'nin 1.Emirdağ hayatında 1946 başlarında Isparta nur talebelerine yazılmış bir mektuptur.

Hicr Suresi 94. ayeti kerime:

فَاصْدَعْ بِمَا تُؤْمَرُ وَاَعْرِضْ عَنِ الْمُشْرِك۪ينَ Öyleyse, sana emredilen şeyi kafa çatlatırcasına açıkça anlat! Müşriklere aldırış etme! 

Maide Suresi 67. ayet meali:

"Ey peygamber! Rabbinden sana indirileni tebliğ et! Eğer bunu yapmazsan O’nun mesajını iletmemiş olursun. Allah seni insanlardan koruyacaktır. Şüphe yok ki Allah kâfirler topluluğunu hidayete erdirmez."

Bunlar gibi Kur'an-ı Furkan'da pekçok tebliğ ayeti bulunur.

Huzeyfe’den (r.a) rivâyet edildiğine göre Nebiyy-i Ekrem şöyle buyurmuştur:

“Canımı gücü ve kudretiyle elinde tutan Allah’a yemin ederim ki, ya iyilikleri emreder ve kötülüklerden nehyedersiniz, ya da Allah, kendi katından yakın zamanda üzerinize bir ceza gönderir, sonra Allah’a yalvarıp dua edersiniz lâkin, duanız kabul edilmez.” (Tirmizî, Fiten, 9/2169)

1-Özellikle zekalı telefon, özel bilgisayar ve internetin hakim olduğu günümüzde insanlar; gözlem ve seyir yoluyla malumat bilgi ve inanç sahibi olmaktalar.

2-Bu bağlamda maalesef; kitap, dergi gibi klasik tebliğ ve bilgi kaynakları da etkisini yitirmektedir.

Emirdağ Lahikası 96. Mektup'ta şunlar yazılı:

"Halil İbrahim'in bu defaki mektubunda kaza ve kader-i İlâhîden, "Ne kadar? Nedendir?" diye çok suallerinin birden cevabı, bizlere mücahidane çok hasenat kazandıracak ve Nurlara herkesin nazar-ı dikkatini celb etmekle umuma okutmaktır."

(Rahmetli muallim  H.İbrahim'in (Çöllüoğlu) kaza, kader hakkındaki soruları- mücahidane çok hasenat kazandıracak ve herkesin dikkati bu sorularla Risale-i Nur'a yönelip herkesin okumasına katkı yapacaktır.

3-“Nurlara herkesin nazar-ı dikkatini celb etmekle umuma okutmaktır” cümlesi ise tastamam bugüne bakan ve dikkat çeken bir bildirim ve talimat gibidir.

Artık dini, imani tebliğ, tebellüğ, bilgilendirme tüm dünyaya hitap edecek şekilde gözlem ve müşahede tekniği ile olacaktır.

Bugünkü belagat/retorik artık görsel ve görüntülü hale gelmiştir.

Söz uçar yazı kalır atasözü yerini, yazı uçar görüntü kalıra bırakmıştır diyebiliriz.

Bir Çin sözü bu gerçeği "bir şekil, bin söz" şeklinde özetlemiştir.

Tüm nur talebeleri bu hakikati artık fark etmeliyiz.

Üstadın hayatı da taa çocukluğundan itibaren bazen tam şuurunda olmasa da hep bu gerçeklik üzerinde şekillenmiştir.

Çocukluk hatırası olarak Üstadın şaşkınlıkla vurguladığı şey; Nurs köylülerinin mübalağalı özgüven ve övünme halleridir.

Bu hali ilerde yazılıp yayılacak olan Risale-i Nur'lar üzerinden değerlendirir.

Kendindeki aşırı özgüven ve cesur kişiliğini de Bediüzzaman tebliğ ve dellallık üzerinden değerlendirmiştir.

Hatta 1907/8'de Şekerci Han'daki bilgisiyle meydan okumasını ilerde ortaya çıkacak Sözler'in tanıtımına zemin hazırlama olarak tevil eder.

Hatta bu amaçla gazete çıkarmak için devletin ilgili bölümüne müracaat etmiştir.

Çünkü Üstad Nursi 20. yüzyıl dünya çarşısına, Resulullahın (asm) mesajını ilan edip dellalık yapmak üzere adeta fırlatılmış bir acayip şahsiyettir.

Sık sık "sesim yetse dünyaya ilan ederim, avazım çıktığı kadar bağırırdım" nidaları bu tebliğci misyon ve vizyonunun avaz silsileleridir.

Buna karşılık ilan, tebliğ, enformasyon imkanları son derece yetersizdir.

Geriye özşahsı ve talebeleri üzerinden bir tebliğ ve tanıtım ağı kalmakta ve Üstad bu kişi merkezli tanıtım ve iletişim dilini icat edip icra eden bir iletişim ve bildirişim dehasıdır.

Artık iman hizmetlerini kamuoyuna tanıtım için bir yol, yöntem geliştirilmesi kaçınılmazdır.

İslami hizmet ve çabalar, ihlas kuralları çerçevesinde makul ve etkili şekilde insanların nazar-ı dikkat ve alakasına sunulmalıdır.

Üstadın ifadesiyle biçare hakikatlar zayıf ve gayretsizlerin elinde zayıf ve cılız görünmektedir.

2021102020024063287f5421ddfa04.jpgRahmetli Bayram Yüksel Ağabey Kore Savaşı'ndan gazi olarak döndüğünde, üzerindeki asker elbisesi eskiyinceye kadar Üstadın yanında asker kıyafetiyle dolaşmıştır.

Üstadımız her müsait yer ve kişilere büyük bir coşku ve sürurla, Bayram abiyi takdim etmiştir.

"Bak bu Bayram benim talebem, Kore'de inkar-ı uluhiyetçilere karşı harp etmiştir" demiştir.

Bu tanıtımdaki kasıt, Risale-i Nurlara dikkati celbederek umum insanlara okutmaktır.

Mektup ve sözlü anlatımları tüm bu maksada yönelik ve ufacık bir faaliyet ve gayreti bile bayraklaştırarak ilan ve tebliğ eden bir Üstadla karşı karşıya olduğumuzu farkedebiliyoruz.

Sık sık; "beni anlamıyorlar, anlamak istemiyorlar" çığlığı, dava ülküsüne uyumlu iletişim ve anlatım tekniklerine sahip olamamanın ıztıraplı çığlık ve haykırışıdır.

Çoklarının dediği gibi Üstad sevenleri tarafından bile farkedilip, bilgi ve ilgi bekleyen çağötesi bir vicdan ve dimağ yanardağıdır.

Upuzun bu meseleyi kısa basit örnekler sunarak bağlayalım.

Ahirzaman iman davasının bayrağı ve himmeti olan Risale-i Nurlar tüm görsel seyirlik, temaşa, imkan ve fırsatları kullanarak izah ve şerh edilmeyi bekliyor.

Üstün beyinlerin müşavereli organizesi, maddi birikimlerin hizmet havuzunda toplanması, yetenek ve istidatların sevk ve idaresi bu işin temelini oluşturur.

Belgesel, sinema, çocuk yapımları çizgili oyunlar eğlenerek öğretme ve eğitim projeleri gibi sayısız fırsat akıp gitmektedir.

Bir kaç örnekle bu umarsız hüzünlü bahsi kapatalım.

Üstad Nursi'nin 1. Dünya savaşındaki gönüllü albay olarak rolü ne muhteşem bir filim ve tiyatro konusudur.

Denizli'den 1 Ağustos 1944'te akşam ezanına yakın Emirdağ'a girişi ve elinde seccadesiyle ikindiyi kazaya bırakmadan eda etme azim ve çevikliği ne görkemli bir sokak tiyatrosu ve temaşa sanatı olur!

Hem de emsallerine göre daha az bir emek ve daha az bir bütçeyle gerçekleştirilebilir.

Bu alanda emek vermiş tüm hizmet erlerine, Hür Adam filmiyle bir yol açan girişken ve cesur Mehmed Tanrıseven ve takımına selam saygıyla birlikte sağlıklar diliyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
5 Yorum