
Mustafa ÖZCAN
Hutbe-i Şamiye’nin küresel versiyonu
Hutbe-i Şamiye’nin küresel vizyonu veya versiyonundan bahsedebiliriz. Yüz yıl önce söylenmiş ve geleceğe adanmış gerçekler hala hayata geçmeyi bekliyor. Yüz yıldan belki daha da ziyade bir süreden beri temel değerlerden koptuk. Bu da bize çalkalanma ve altüst oluşu getirdi. Sosyal hayatımızda insicam, diğerkamlık, birlik ve beraberlik ruhu kayboldu. Bunlar insanları birbirine tutturan temel ilke ve değerlerdir. Sıdk, emanet, ihlas gibi. Bu değerlerin aşındığını ve insanlar arasında bir rabıta/bağlaç görevi görmekten çıktığını görebiliyoruz. Bediüzzaman 1911 yılında Emevi Camii’nde hatırı sayılır bir kalabalığa irat ettiği Hutbe-i Şamiye'de bu değerlere temas etmiştir. Bunların başında sıdk yani doğruluk gelmektedir. Bilahare kurtuluş reçetesi olarak, doğru İslamiyet ya da İslamiyete layık doğruluğu göstermiştir. ‘Eğer biz doğru İslâmiyeti ve İslâmiyete lâyık doğruluğu ve istikameti göstersek, bundan sonra onlar fevc fevc İslamiyete dahil olacaklardır.’ Doğruluğun ve sıdkın kalmadığı bir ortamda insani ilişkiler yeşermez ve dikiş tutmaz. Bilahare toplum ve insanlık temelsiz kaldığı için çöker. İman ve küfür muvazeneleri olduğu gibi bir de alt düzeyde sıdk ile yalan muvazeneleri vardır.
Hutbe-i Şamiye'nin bir yerinde Bediüzzaman şöyle dile gelir: "İşte, Asr-ı Saadetteki inkılâb-ı azîm, sıdk ile kizb, iman ile küfür kadar birbirinden uzak iken, zaman geçtikçe, gele gele birbirine yakınlaştı. Ve siyaset propagandası bazen yalana ziyade revaç verdi. Fenalık ve yalancılık bir derece meydan aldı. İşte bu hakikat içindir ki, Sahabelere kimse yetişemez. Yirmi Yedinci Sözün zeyli olan Sahabeler hakkındaki risaleye havale edip kısa kesiyoruz..."
Yalan ile sıdkın kucaklaştığı bir dönemden geçiyoruz. Üst perdeden yalan daha ziyade siyaset aleminde kullanılıyor. John J Mearsheimer adlı yazar siyaset dünyasında revaç bulan yalanın teorisini kaleme almıştır. Liderler Neden Yalan Söyler? Uluslararası Politikada Yalan Gerçeği adlı bir çalışma yürütmüştür. Onların yalanı sistematik ve örgütlü yalandır. Zamanla yalan siyaset zemininden halka inmiştir. Bediüzzaman sıdkı ve ahlaki prensipleri maslahata dayalı yalana racih kılmıştır. Geçici veya muvakkat maslahat uğruna yalan söylenmesini doğru bulmamıştır. Maslahat üzerinden yalan söylemek içtimai hayatı zedelemiş, çekilmez hale getirmiş ve yalama etmiştir. Sıdkın hayat-i içtimaiyeden kalkmasıyla birlikte beşer arasındaki ilişkiler kuralsız ve temelsiz hale gelmiştir.
Bazı Sufiler veya insanlar yansıttıkları güzel ahlaki nereden bulduklarına dair muhatap oldukları suallere ‘ahlaksızlardan’ diye cevap vermişlerdir. ‘Zira ahlaksızlık bize ahlakın gerekliliğini öğretti’ demişlerdir. Varlık ihtiyaçtan doğar. Ahlaka olan ihtiyaç da ahlakın kaynağın teşkil eder. Şimdi de insani ilişkilerde yaşanan kopuş üzerinden ahlak ve sıdkın lüzumunu her zamankinden daha fazla hissediyoruz. Öyle ise sıdk gibi temel değerlere yeniden geri dönmenin vakti gelmiştir. Dünya bu hususta bir arayış içindedir.
Nitekim bunu seslendirenlerden birisi Faslı düşünürlerden Taha Abdurrahman olmuştur. Bir Türkiye ziyaretinde (31 Mayıs 2025) insanlığın ontolojik ve varoluşsal bir kriz yaşadığını ve bu krizi aşmak için tekrar sıdka sarılmanın ve hakikat dairesine dönmenin vakti geldiğini söylemiştir. İnsanlığın gerçekle bağlarını kopardığını ve post truth/gerçeklik sonrası çağa adım attığını ve bunun bir adım sonrasında ise insanlığın, yalanın egemenlik alanına ve dairesine gireceğini haber vermiştir. Yalanlar doğruları götürmektedir. Doğrular yalanlara kurban edilmektedir. Bu entelektüel bir çöküşten ziyade paradigmanın iflası ve bittabii insanlığın iflasıdır. Taha Abdurrahman, gerçekten kopan insanın tali olarak Allah'tan da koptuğunu ifade etmektedir (Doğruluk Krizi ve siyasal aklın yıkıcı imtihanı/Aylık Baran/Haziran 2025 sayısı). Bu durumda Hutbe-i Şamiye'nin mevzii bir zeminden, küresel bir zemine çıktığını ve hitap ettiğini söyleyebiliriz.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.