
İsmail BERK
Eşit, adil ve mümince Haccı yaşamak
Hac Düşünceleri-3
İnen Nur, Hira'da, Cebel-i Nur'da, "İkra" ile başlayan ilahi emir "Oku", aklı, kalbi, ruhu, alemi, varlıkları, zaman ve mekanı nurlandırdı.
İlimle, hikmetle, hakikatle zihinleri açtı, kalpleri fethetti, hidayet cennetinde yaşattı ruhları.
Nebiler nebisi Hazret-i Muhammed (asm) ile suretlerde secde izini yansıtan siretin nuru aleme muhabbet ve şefkat kattı.
Mü'minler kardeşti. Kabe, kalbin merkeziydi. Ezan bir davetti. Namaz Hak’tan halka miraçla gelen bir farzdı.
Rahman'ın misafirleri Kabe yurdunda ağırlandı. Yollara düşen kalp yolcuları, hasretle kavuşana kadar yürüdüler, yoruldular, meraklandılar, uyandılar rüyalarından, açık gözle gördüler rüyalarının hakikatini Kabe ile ilk vurulduklarında.
Nâbî'nin Tuhfetül Haremeyn'i, iştiyakla edebi ve vuslatı öyle bir dokur ki, dokunur hislerimizin en ince dokunuşlarına,
M. Akif, Necid Çölleri'nde, bizi alır kavuşturan iklimin serencamında yaşatır,
Necip Fazıl"ın Çöle İnen Nur'un da İlahî tenezzülün, kullarına lütf ettiği manevî inşa'nın iman-amel-ahlak platosunu akıl-göz sahiplerine gösterir Mekke mihrabında el-pençe divan durdurur.
Fahrettin Paşa'nın Medine Müdafaası’nda yolculuğu ise aidliğin ve hizmetkar olmanın canlarla bedel ödemenin yaşandığı bir Medine Minberinde şehadetin ruhunu beyan eder.
Veysel Karanî’nin hasret yüklü Kabe yolculuğu manilere rağmen Üveysî bir kavuşma ile kalbine akan nurla mükâfatlandırılmış,
Ali Şeriatî'de ise haccın insani varlığa ve toplum vicdanına ve hacının dönüşümüne yer yüzünü tanık yaparak hikmet içinde en içlere giden yol arar Kabe yoluna…
Böylece Hac yolunda hac nuru sarıyor bütün benliği, bu anlam halkaları her hacıda ayrı bir helezonik yükseliş; heyecan, hissiyat ve ilhamları prizma gibi herkeste ayrı bir yansıtma oluşturuyor ebedî nura yolculukta.
Haccın hikmetlerine dair Risale-i Nur’da geçen “Rüya’nın Zeyli” ise tearüf ve teavün yoksunu bir ümmetin ödeyeceği bedelleri ve zilletle geçecek bir yüzyılı 1918’de derin bir ızdırapla kayıtlara geçirir. Tevhidi ve kardeşliği, imanı ve hayatı Mekke ve Medine ile Haccın dokusu ve sırrı gibi işler. Hacılar Arafat’ta Vakfe’ye dururken eşit, adil, mümince bir yakarışın sözleşmesi imzalanır. Bilişmek, tanışmak ve bir olmak perçinlenir Müslümanlarda. Müzdelife’de şuur tevhid-i efkara, Şeytanın ve gölgelerinin taşlandığı Mina’da siyaset-i aliye-i İslamiye vücut bulur.
Haccın Menasikleri, mümin/ümmet bütünlüğünde hayatın kesintisiz bütün karelerine yerleşecek tevhidin sembollerle ve temsillerle provasının yapılmasıdır. Bir tatbikattır. Allah’ın misafiri olarak kabul edilmek böyle bir görev akdi ile yepyeni bir başlangıca sevk eder.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.