Hüseyin EREN
Zamanın önüne geçmek
Zamanda ne yapacağını bilmek, “an”ın idrakine varmak, boş diye vakit bilmemek, o şuur ile yaşamak; zamanın bereketine eriştirir, hikmet zamanları çoğaltır, hakikat saatleri arttırır umudundayım.
Zamanın çok çabuk geçtiğinden dem vururuz da onu ne kadar değerlendirdiğimiz malum. Malumiyet herkese göre değişir; iyi değerlendirdiğini, yarın için iyi yatırımlar yaptığını, ihtiyarlığını düşündüğünü, ona göre çalıştığını, sağlama bastığını zanneder bir yönüyle doğrudur, öyle de yapmalıdır fakat asıl yatırım, çalışma, hesap-kitap, fikir-düşünce, hal; daha “öteye” olmalı değil midir?
Öncelik ve niyet ona göre olduğunda “bir tohumdan” yedi yüz dane devşirilmesi gibi bereketlenir “an” ve ömür; bu bağlamda değerlendirmenin sınırı ve sonu yoktur, samimiyet ölçüsünde derinleşir ve yücelir.
İşte yazın içindeyiz, kimilerine göre bu tatil zamanı; dağa, denize gitmeli, dinlenmeli, serinlemeli, güneşlenmeli, zevklenmeli... Kapitalist sistem, emmare nefis böyle buyurur, böyle ister; zahire göre ne var bunda?!
Kur’an ise “Seyahat etmeyi” söyler, geçmiş kavimlerin hallerinden ibret almayı sevk eder, kaç yerde bununla ilgili ayet var. Tatile değil de seyahate çıkıldığında hem dinlenilmiş olunur hem de uhrevi bir kazanım, Allah‘ın rızasına yakın olunur.
Az zaman çok zamana sümbül verir.
Keza trafikte de aynı durum geçerli; bir saat, iki saat servisle işe gidenler Kur’an, Kur’an tefsiri okumakla zikir, fikir, dua meşguliyeti içinde olduklarında hem sıkılmazlar hem de zaman nimetini iyi değerlendirmiş, ahirete tahvil etmiş olurlar.
Dünya ve hadiseleri, zamanın fitneler onları çok sıkmaz.
Aracı ile işe gidenler, toplu taşıma araçlarına kullananlar için de aynı durum geçerli; niyet ve gayret bu yönde olunca Rahman olan Allah nice bereket kapılar açar.
Hele yaşı 50’yi geçen, 60’a ulaşan, 70’e dem vuranlar daha dikkatli, daha duyarlı olmalı, adeta titremeli değil mi?
Artık ışıklar toplanıyor, zaman daralıyor, sonuca yaklaşılıyor. Yüz nereye dönmeli, akıl ne yönde işlemeli, kalp ne diye çalışmalı?
Ameli salihleştirmek, niyetleri uhreviye çevirmek, ihlasa çalışmak, imanı ziyadeleştirmeyi en büyük hazine bilmek...
Evet zaman hızlı geçiyor, “zaman içinde zamanı bulmak” zamanın önüne geçebilir.
Bu bağlamda “Üçüncü Lem’a” okuması tavsiye olunur vesselam.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.