Abdulkadir ÇELEBİOĞLU

Abdulkadir ÇELEBİOĞLU

Fikrî Mülahazalar-18

▪️"Şefaat Haktır!" Şefaati inkâr eden, -HafazanAllah- şefaatten mahrum kalır. Cenâb-ı Hak Kur'ân-ı Kerîm'inde şöyle buyurur;
مَنْ ذَا الَّذٖي يَشْفَعُ عِنْدَهُٓ اِلَّا بِاِذْنِهٖؕ
"O’nun [Allah'ın] izni olmadıkça katında hiçbir kimse şefaat edemez."
(Bakara Sûresi, 255. Âyet-i Kerîme ve Meâli'nden)
Bu Âyet-i Kerîme'den de anlaşılacağı üzere Allah'ın izin vermesi ile şefaat olacaktır. Ve bu haktır!

▪️Tevessül; ehl-i sünnet itikadına göre câizdir lakin vacip değildir. Resûl-i Ekrem Efendimiz (asm) , Ashâb-ı Kirâm ve salîh kimseler vesile kılınabilir. Buna halk arasında "yüzü suyu hürmetine isteme" de denilir. Tevessüle deliller çoktur. Bir delili şudur;

Yusuf Sûresi’nin 97. âyet-i kerîmesinde, Ya'kub (as)’ın evlatları şöyle der:
يَا أَبَانَا
“Ey babacığımız!..”
اسْتَغْفِرْ لَنَا ذُنُوبَنَا
“bizim günahlarımız için af dile”
إِنَّا كُنَّا خَاطِئِينَ
“şüphesiz biz günah işlemiştik…”
ع. چ.

▪️Bir hadîs-i şerîflerinde Fahr-i Kâinat Aleyhissalâtü Vesselâm Efendimiz şöyle buyurmuşlardır;
"Allâh’ın buğzettiği üç kişi ise:
-Zina eden ihtiyar,
-kibirli fakir ve
-zâlim zengindir."
(Tirmizî, Cennet, 25/2568; Nesâî, Zekât, 75)

▪️Bizlere mühim bir düstûr olması gereken hadîs-i şerîflerden birisi şudur;
“Allah rızasından başka maksatla ilim öğrenen cehennemdeki yerine hazırlansın.”
(Tirmizî, İlim, 6)

Cenâb-ı Hak bu hâle giriftar olmaktan cümlemizi muhafaza eylesin.

▪️"Çocuklarınızı çok öpün, zira her öpücük için size cennette bir derece verilir, melekler öpücüklerinizi sayarlar ve sizin için yazarlar."
(Müsnedu İmam-ı Zeyd İbn Ali, s. 505)

▪️Sadece "Ben Müslümanım!" deyin; mezhep ve meşrebinizi söyleyerek ihtilâf çıkarmayın" diyenlerin dâvâları ispatsızdır ve sözlerinde haksızdırlar. Neden? Çünkü bir kişi "Ben Hanefîyim, Maturidîyim" demekle İslâm dışında bir şeyi değil, İslâm'ın içindeki bir hâli beyan etmektedir. O yüzden unutmayalım ki; Ümmeti mezhep değil, mezhepsizlik böler!

▪️Sahîh nakil ile sarîh akıl arasında çelişki olamaz.

▪️Ne yüzde yüz Allah'ın rahmetinden emin olmalıyız. Ne de de yüzde yüz Allah'ın gazabından emin olmalıyız. Her ikisi de yanlıştır. Doğru olan ise "beyne'l-havf ve recâ" yani "korku ile ümid arasında" bulunmaktır.

▪️İnsanların imtihanları, mütefavittir [birbirinden farklı ve çeşit çeşittir]. Kimisi malıyla imtihan olur, Karun gibi. Kimisi makamıyla imtihan olur, Firavun gibi. Kimisi ilmiyle imtihan olur, Bel'am gibi. Lakin kim olursak olalım, nasıl bir nimet içinde bulunur isek bulunalım değişmeyen tek şey; imtihan olacağımız hakikatidir.

▪️Bazı İslâm düşmanları mevtâ olunca aklıma hep şu beyit gelir;
“Ne kendi eyledi rahat, ne âlem buldu huzur,
Yıkılıp gitti cihandan, dayansın ehl-i kubur.”

▪️"Güzel yaşanmış bir hayat, en güzel romandan daha güzeldir."

▪️Abdullah bin Mes'ud (ra) Hazretleri’nin duasına bizler de "Elfü Elfü Âmîn" diyoruz;
"Allah’ım! İmanımızı, yakînimizi ve fıkhımızı arttır!"
(Heysemî, Mecmau'z-Zevâid, 10/185)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
2 Yorum