Hatice GÖRGÜN

Hatice GÖRGÜN

Es-selamünaleyküm ey aşk!!!

Bütün âlem aşk ile yaratılmış. Aşk hamuruyla yoğrulup, muhabbet süzgecinden geçirilip, seyirlere nazarlara sunulmuş. Aşkın kokusu sarmış bütün kâinatı. Duyan duymayan, gören görmeyen nice mahlûkat nefes alıp vermiş.
Bir gizli Sırr-ı Hak’tır aşk. Sessiz ve derin manalara gark olmuş, damarlara işlemiş, sırların en güzeli.
“Ey Niyazi hâl-i aşkı herkese fâş eyleme
 Sırr-ı Hakdır âna bîgâne haberdâr olmasın”* (Niyazi Mısrî)

Ey Niyazi! Duy sesimi aşk içimi yakıp kavurmakta, zerrelerimize işlemekte.
Ne yere haykırabilirim ne de göğe.
Sessizlik kırbaç misali yakıyor bedenimi.
Gece-gündüz bir olmuş gözümde, ruhum ateş-i aşkını bekler.
Sırrını açmasın âşıklar, maşuk alınmasın, haberi olmasın ağyarın
Bayram yerine dönsün ruhum, Nur Cemalinle aydınlanayım her an.
Ayet ayet esiyor rüzgâr, kainat secdeye varıyor
Sessiz sedasız aşık oluyorum her lahza
Aşkıma aşk katıyor Sırr-ı Hak…

Ey Niyazi! Beni benden aldı esrar, kimdim neydim, nereden geldim
Ne önemi var ezelin, ebedin
Nerde görünen yüzler, gözler
Sözler nerede, duymuyor kulağım sesleri
Ne idrakim ne kalbim tutunamıyor hiçbir esbaba
Oysa bu eşkler yeniden yakıyor kalbimin küllerini
Tutuşturuyor, kelebek misali kanatlanıyor kalbim, ateşe parende oluyor.
Bırak yansın diyorum, bırak erisin, deryaların ateşine dalsın
Söndürme bağrımdaki İbrahimî ateşi

“Ey nâr serin ve selamet ol”
Saçma aşkı yerlere, Firavunlar basmasın ruhumu, kalbimi
Ateş gül rengini alsın,
Dönsün bülbülün etrafında…
Tarih mi dersin yoksa olanlar, göz görmedi kulak duymadı mı?
Oysa ne güzel görür gönül gözü, olanları nasıl duyar Ruh-ı Mutlak
Aşkın zamanı mı vardır?…
Her lahza yeniden doğar,büyür ve aşka aşkı katar…

Ne güzel nur saçılmış etrafımıza.
Ne mükemmel yaratılmış kâinat
İnat etmenin sırası mı dostlar, bırakalım deryaya bedenimizi
Damarlarımızdan geçsin ab-ı hayat
Ölümsüzlük…  Evet Ölümü Yaratanın ölümsüzlüğü de yarattığını unutmayalım.
Aşk ile uykumuzdan uyanıp, ebedi uyanıklığa gözlerimizi açalım…

Ey Niyazi! gören gözümüz, duyan kulağımız, konuşan dilimiz
Hep gördüren işittiren konuşturan rabbimizden.
Aşk ondan, muhabbet ondan, yanıp kavrulmak ondan
Ne anlar ağyar âşığın halinden
Ne maşuku görür gözü ne de onun izlerini âşıkta…

Ey Niyazi açalım ellerimizi göğe
Yalvarıp yakaralım
Damla damla aksın gözyaşların secdeye
Aşkımızı arttır Rabbim, sana olan muhabbetimizi ziyadesiyle artır
Bizi, bizi sınadıklarından, kendimizden, bütün kesretlerden arındır.
Bizi seninle bırak Rabbim, bizi senin aşkına bırak…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
5 Yorum