
Dr. Cemil ŞAHİNÖZ
Almanya’da vaaz ve hutbelerde hangi konular işleniyor?
Almanya’da camiler yıllardır tartışmaların merkezinde. Özellikle Türk camileri sık sık medya ve siyasetin merceğinde. Ülkede yaklaşık 3 bin cami bulunuyor. Bunların 2 bin kadarı Türkiye kökenli cemaatlere ait. Bu camilere her hafta binlerce insan gidiyor, sohbet dinliyor, cuma hutbesine kulak veriyor. Fakat dışarıdan bakıldığında hep bir soru işareti beliriyor. İnsanlar merak ediyor: Bu camilerde neler konuşuluyor? İmamlar neler anlatıyor? Cemaat nasıl yönlendiriliyor?
Bu sorular sadece bir meraktan kaynaklanmıyor. Zaman zaman siyasi söylemlerle besleniyor, önyargılarla büyütülüyor. Camiler “paralel toplum” oluşturmakla suçlanıyor.
Hutbelerin Türkçe olması şüpheleri artırıyor. Çünkü Almanca bilmeyen biri ne anlatıldığını anlamıyor. Bu da içerik hakkında spekülasyonlara kapı aralıyor. Kimileri, bu camilerde ayrıştırıcı ya da radikal fikirlerin yayılabileceğini iddia ediyor.
BİR ÜNİVERSİTE ARAŞTIRMA YAPTI, 2000 HUTBE İNCELENDİ
Bu boşluğu doldurmak, iddiaların ne kadar gerçek olduğunu anlamak için Erlangen-Nürnberg Üniversitesi ve EZIRE enstitüsü bünyesinde İslam bilimcisi Dr. Serdar Aslan kapsamlı bir çalışma yaptı. Almanya’daki Türk camileri tek tek incelendi. 2003 ile 2024 yılları arasında yayımlanmış 2000’den fazla cuma hutbesi analiz edildi. Çeyrek asra yaklaşan bir zaman dilimi tarandı. Sonuçlar şaşırtıcı değil ama dikkat çekici.
Hutbelerde işlenen konular aile ve toplum merkezli. Anne babaya saygı, eşler arasında sevgi, çocuklara şefkat, komşularla iyi ilişkiler, kurallara uymak, yaşanılan ülkeye uyum sağlamak, yardımlaşmak, toplumsal sorumluluk, ibadetlerin önemi. İçerikler günlük hayatla iç içe. İnsan ilişkileri, ahlaki değerler ve bireyin toplumdaki rolü öne çıkıyor.
Hutbelerde ayrıştırıcı, kışkırtıcı ya da radikal temalara rastlanmıyor. Şiddet, nefret ya da dışlayıcı söylemler yok. Tam aksine, İslam adına yapılan saldırılar açıkça kınanıyor. Bu, laf olsun diye değil. Her yıl onlarca örnekle belgelenmiş durumda.
KONULAR GEÇİCİ DEĞİL, YILLARA YAYILMIŞ
Araştırmanın belki de en çarpıcı yanı, bu içerikler sadece son yıllara ait değil. Yani, “Son zamanlarda baskılar arttı, o yüzden hutbeler yumuşadı” gibi bir tez de çürüyor. Eğer konular konjonktürel olsaydı, bu temalar sadece son 4-5 yılda görülürdü. Ancak araştırma gösteriyor ki 20 yıldır hutbelerin ana teması aynı. Bu da camilerin içerik üretiminde istikrarlı bir çizgi izlediğini ortaya koyuyor.
HUTBELER ZAMANLA DEĞİŞİYOR AMA YÖNÜ BELLİ
Elbette hutbeler zamanla değişiyor. Çünkü toplumsal ihtiyaçlar, sorunlar, yaşanılan ülke değişiyor. Artık Almanya’ya özgü konular daha fazla işleniyor. Almanca konuşan ikinci ve üçüncü kuşakların ihtiyaçları dikkate alınıyor.
Eğitim, çevre bilinci, sosyal katılım gibi konular hutbelerde kendine daha fazla yer buluyor. Yani, içerik güncelleniyor ama öz bozulmuyor. Dinî metinler Almanya bağlamında yeniden anlam kazanıyor.
Sonuç net: Türk camilerindeki hutbeler sanıldığı gibi karanlık değil. Aksine, aydınlatıcı. Camiler toplumla bağ kurmaya çalışan, insanı merkeze alan yapılar. Şeffaflık isteyen herkes, cuma günleri kapısını çalıp içeri girebilir. Dinlemek serbest. Anlamak için de çaba yeter.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.