Biyoloji Tarihi Notları

Biyoloji tarihi özellikle batılı tarihçiler tarafından büyük araştırmalara sahne olmuş. Bunlardan bazılarına bakınca bu ilmin tarihi bizim ülkemizde kazandığı yapının çok daha ötesinde anlamlı bir tarihtir. Batılı tarihçilerden John Ray, ilim adamlığının en önemli öğesi olan araştırmacılıkta çok ileri bir alim. Pul kanatlıları ve malzemeleri toplarken babalarına yardım eden hepsi de kız dört çocuğu vardı. Ray, 1500 ciltlik eserlerin bulunduğu kütüphanesinde tek başına sürdürdüğü çalışmalar sonucunda sayısız botanik kitabı ve büyük okuyucu kitlesi bulan pek çok dini kitap yazdı. Bu kitaplardan biri olan The Wisdom of God Manifested in the Works of Creation (Yaratılış ve Allah’ın Hikmeti) on dokuzuncu yüzyılda kabul gören bir eser haline gelen William Paley‘in Natural Teology (Tabiat Teolojisi) adlı kitabının kaynağıydı. Bir diğer kitap Persuvasies to al Holy Life (Kutsal veya dini hayat için ikna yolları) ise uzun yıllar önce Cambridge‘de verdiği vaazlara dayanıyordu.

Yaratılış ve Allah’ın hikmeti kitabı ile Bediüzzzaman’ın eserleri arasında ne gibi makul bağlar kurulabileceğini araştırmak isterdim. Bilim tarihi muzır adamlar tarafından başka mecralara taşınmıştır, bu bilinçli olarak yapılmıştır. Bediüzzaman’ın ilim tarihi ile yakın ilişkileri vardırç Bunların da yabancı araştırmacıların eserlerinden bulunup birtakım paralellikler bulmalı ta ki bu sapkın fikirlerin iflası daha netleşsin.

Ray, dünya coğrafyasında büyük seyahatler yapmış büyük sonuçlar elde etmiş saygıdeğer bir insandır.

Biyoloji tarihindeki bir başka şahıs da Linnaeus Carolous‘dur. Bitkilerin cins ve türlerinin tanımlamasına yönelik temel ilkeleri ortaya koyan ve ikili adlandırma sistemini geliştiren botanikçidir. Bir papazın oğluydu, bitkilerle çok küçük yaşlarda ilgilenmeye başlamıştı. Species Plantarum ile büyük üne kavuştu. Botaniğe olduğu kadar diğer tabiat ilimlerine büyük katkılar sağladı. Ülkesinin bitki ve örtüsü ve hayvan varlığı konusunda araştırmalar yaptı.

Linnee’ye göre tabiat Allah’ın emri ile var olmuştur ve O’nun rehberliğinde olmaya devam etmektedir. Linnee de Seneca’da görülen yarı Panteistik bir Allah anlayışı vardır ve eserinde İncil’den alıntılar verir. Evren ve hayat hakkındaki görüşleri de bu yoldadır. Linnee birçok yerde tesbit ettiği bitkileri kaydedip onları numaralandırmıştır.

Ona göre canlılar yumurtadan oluşmuştur ve her yumurta her yönden ebeveynine benzer bir canlı meydana getirme kapasitesine sahiptir. Böylece kendinden üremeye yer yoktur, tohumlardan başka bir tür meydana gelme imkanı da yoktur. Biyolojinin gelişimine Linee’nin katkısı bütün olarak önemlidir. Ona göre bütün bitkiler eğer başlangıçtan beri mevcut olmasalardı Adem bunlardan İncil’de bahsetmezdi.

Linnea, Politicia Naturae ve O ecconomia Natura eserlerinde bugün tabiattaki uyum dediğimiz akli açıklamayı yapar.

Bütün canlılar hayatın belli şartlarına uyarlar ve bütün bitki ve hayvanlar kendi faaliyetleriyle denge halindedirler. Öyle ki her bitki türü için onu kontrol altında tutmak ve çok yayılmasını engellemesi için özel bir böcek verilmiştir. Hymennoptera Parastica ve küçük kuşlar böcekleri, küçük kuşları ise av kuşları kovalar. Bütün bu düzen Allah’ın rehberliğinde yer alır ve insana ve onun şerefine yararlı olacak şekilde sürüp gider.

Linee tabiattaki dengeyi ahlak ve insanda da aramıştır.

İki örnekle yetindiği ünlü biyologların telakkileri ile Bediüzzaman’ın telakkileri arasında uyumlar vardır. Bu paralellikleri kurmak Bediüzzaman’a nesnel büyüklük kazandırır. Ama yeni şeyler getirmek büyük araştırmacı ve ayağı altına gelmeyen tedkikat uzmanları gerektirir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
4 Yorum