Abdullah Yeğin Ağabey

İstikbalin Abisi; bir lise talebesi,
Muallimden talebi Allah’tan bahsetmesi.

İlimlerin her biri, lisanıyla Allah der,
Hocan yanlış dese de; sen o ilme kulak ver.
 
Göreceksin yaratılan; Yaradanın emrinde,
Hiç bir şeyde kusur yok; hepsi yerli yerinde.
 
“Nurcuların Abisi” demiş; Üstadım O’na,
O gencecik yaşında kavuşmuştu Nuruna.
 
Oturdu Lügat yazdı, gençler anlasın diye,
O Yeni Lügat bize; Ağabeyimden hediye.
 
Hayatını vakfetti Nurların tahsiline,
Bir çok talebe meftûn rahle-i tedrîsine.
 
Urfa’da mukîm idi Üstadın tensîbiyle,
Mutluluktan uçuverdi; Üstadı gördüğüyle.
 
Üstad tutar Ağabeyin Yed-i Beyzâ elinden,
Şu müjdeli sözleri düşüverir dilinden:
“Hiç merak etme! Küfür ölmüştür artık,”
Ölülerden fayda yok; yeni şey deyin artık.
 
Bütün halk ziyarette elin öper birebir,
Yanındadır Üstadın vefatında birebir.

“Risale-i Nurlar neşrolana dek, istenen ömür,”
Peygamberler şehri Urfa’da, nihayetini buldu.
 
Gecenin saat üçünde, gâibden bir el geldi,
O’nun emanetini, huzurla O’na verdi.
 
Bir zamanlar Üstadı: “Sana başın sağ olsun,
Diyecekler keçeli,” demişti de!  bilememişti.
 
Üstadı tam anlamış, yaşamış hayatında,
O’nun kim olduğunun, oluvermiş farkında.
 
Otuz beş yıllık vefâ, sadâkat Üstadına,
Nasıl geçti bunca yıl, varılmamış farkına.
 
Hâlâ istikametle hayatı daim O’nun,
Kimsenin gıyabına, menfî sözü yok O’nun,
Muhabbet halkasıyla çevrelenmiş bir kulun,
Yoluna dâhil eyle, nasiplendir Allah’ım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
3 Yorum