Zeki KAMİLZÂDE
Türkiyeli değil Türk Erhan Afyoncu Kıbrıs'ta olanları gördü mü?
Aman, sakın ve de dikkat! Kuzey Kıbrıs'ta yapılan seçimi ıskalamayalım muhterem kârîlerim. Dikkate değer sonuçları olacak çünkü. Hepsini kestiremem. Siyasiyyûnumuz daha iyi bilir. Fakat bir kere şu kesinlikle ortaya çıktı: Ta, ta, ta, taaaa! Kıbrıslılar "Türkiyeli değil Türküm!" sözüne çok itibar ediyorlar. Evet. Yanlış söylemedim. Siz de yanlış okumadınız. "Türkiyeli değil Türküm!" sözü Kıbrıs Türklerinin çok itibar ettiği birşeydir. O yüzden temayülleri giderek 'Türkiyeli olmamak' yönünde şiddetleniyor. Türklüklerinden ise pek bir şikayetleri yok sanırım. (En azından ben hiç işitmedim.)
Türklükleri nasıl bir Türklük peki?
Zurnanın 'zort' dediği yer de orası sanki. Onlar tam İngilizlerin istediği cinsten Türkler. Siyonistlerin istediği cinsten Türkler. Mustafa Kemal'i sizden-benden çok seviyorlar. (O konuda sizi-bizi geçmek gayet kolaydır ya neyse.) Laikliğe bayılıyorlar. Hatta mütesettir öğrencilerin okutulmaması konusunda 28 Şubat dönemini aratacak kadar sağlam inada sahipler. (Gavur Rum kesiminde bile böyle bir yasak yok. Lakin, dendiği gibi, 'Münafık kâfirden eşeddir!') Yani kemalizmin istediği bir Türk tipi varsa, işte, Kıbrıs'ta bu Türk tipi başarılmıştır. Kıbrıslılar tam da kemalizmin beğendiği şekilde kendileri Türk sayan Türklerdir. Şöyle bir muhabbet ettiğinizde Türklüğü kimseye bırakmazlar. Fakat, gelgelelim, Türkiyeli olmak için Türklük yetmiyor galiba. AB'nin parası daha cezbediyor.
Cık, cık, cık... Ama işin böyle bir yere gideceği tahmin edilmeliydi. Neden? Çünkü Türkiye'de de bu eğitim sistemi 'kapağı Avrupa'ya atmaya teşne' gençler yetiştirdi-yetiştiriyor. Eh, tamam, peki. Haydi, gitmelerine birşey demeyelim, fakat giderken bir de Türkiye'ye gol attıklarını ifade eder paylaşımlar yapmıyorlar mı, Allah Allah, deli olursun. Yakaladığın yerde kafayı çakarsın. Tabir-i caizse "Ulan nasıl üttük sizi be! Verginizle okuduk. Okullarınızda öğrendik. Çilemizi siz çektiniz. Ancak ekmeğimizi gavurlara yedireceğiz. Oh olsun enayilere!" der gibi bir hava oluşturuyorlar.
Sosyalmedyada bu türden çok kıyamet koptuğu için misal vermeye hiç ihtiyaç hissetmiyorum muhterem kârîlerim. İşte bu Türkler de tam kemalizmin istediği türden Türklerdir. Zaten kemalist devrim, bu ülkede, 'tarlanın taşıyla tarlanın kuşunu düşürmek' için gerçekleştirilmiştir. Patenti de İngiliz-Yahudi ortaklığındadır. İcraatını ise, gözümün nuru Bediüzzaman'ın tabiriyle, 'şeyn-Türk' kişiler gerçekleştirmiştir. Yerinden alıntılarsak ifade tam olarak şöyle:
"Hem de o sarhoş namazsızlar Jön Türk değiller, belki şeyn Türktürler. Yani fena ve çirkin Türktürler. Genç Türklerin râfızîleridirler. Herşeyin bir râfızîsi var. Hürriyetin râfızîsi de süfehâdır."
Süfehanın icraatı bitmiyor. Mustafa Kemal'in "Ne Mutlu Türküm Diyene!" sözünü "Ne Mutlu Kürkü Yiyene!" diye anladıklarından mıdır nedir, yazar burada Nasreddin Hoca'nın bir fıkrasına gönderme yaptı, yolsuzluk dosyaları bir türlü kapanmıyor. Teee Cumhuriyetin başından beri bu işler böyle. Rahmetli babamın dediği gibi: "Sol ne zaman başa geçse peşinden kıtlık geliyor." Zorluk geliyor. Sıkıntı geliyor. O yüzden de bu millet ihtiyarıyla CHP'yi asla başa getirmiyor. (Fırsatı erişirse darbe marifetiyle hükümet oluyorlar tabii.)
Ancak, geçenlerde Doç. Dr. Ahmet Kavlak Hoca'nın bir dersini dinledim, o diyor ki manaca: "Bir millet çocuklarına düşmanını öğretmezse çocuğunun ileride düşmanının tarafına geçmesini engelleyemez." Bizim eğitim sistemimizde de bu yollu sorunlar var galiba. Zira yeni nesilde Amerikan-Avrupa ordularında savaşmaya seçebilecek çok Tiktoker, Youtuber, Insta-girl vs. var. Belli ki düşmanı tanımıyorlar. Hatta, düşmanı dost tanıyorlar, bayılıyorlar. Suratlarına tükürseler Nisan yağmuru diye sıvazlıyorlar. Yine gözümün nuru Bediüzzaman'ın ifadesiyle 'garp husumetini bâki' tutamıyorlar. Garp husumeti bâki kalmadığı için de her yeni nesilde garplı sayısı çoğalıyor. Bunların, başta belirttiğim gibi, Türklükle bir kavgaları yok. Kavgalı oldukları şey daha çok 'Türkiyeli olmak.' Tıpkı Samyeli gibiler.
Türkiyelilik, tıpkı Osmanlılık gibi, Cumhuriyette oluşturulmak istenen 'Batıcı kafa'yı yansıtmıyor. "Türkiyeli değil Türküm!" diyen birisi devamında pekâlâ söyleyebiliyor ki: "Türküm ama Amerikalıyım!" veya "Türküm ama Avrupalıyım!" (Kokain severler bu işi Kolombiya'ya kadar götürebilirler.) Türklüğü kimseye bırakmamakla birlikte gavurluğundan da hiçbir taviz vermeyebiliyor.
Onlar gibi giyiniyor. Onlar gibi yiyor-içiyor. Onlar gibi kokain çekiyor... Yine de Türk kalıyor. Çünkü Türkü 'Türkiyeli olmak zorunda' görmüyor. Türkseniz, tamam, yine Türk olabilirsiniz, ama ülkenizi kimseye satmayacağınız anlamına gelmez. Türkiyeli olmadan da Türk olabilirsiniz. Böylece aynı coğrafyada yaşamanın bedellerine katlanmak zorunda kalmazsınız. Nimetlerinden-imkânlarından her vatandaş gibi istifadenizi edersiniz. Yersiniz, içersiniz, gezersiniz, maşaallah. Hatta kemalist olmakla kuyuların başını evvelden tutmuş sayılırsınız. Daha kaymaklı-ballı yersiniz ekmeğinizi. Fakat mevzu bu coğrafya için çile çekmeye gelince... Ne münasebet! Kaçarım AB'ye yaşarım be!
Erhan Afyoncu'nun kulaklarını bu yazıda çok çınlattım. Hıı-hııı... İsmini anmadan yaptım bunu. Çünkü başlattığı tartışmanın Türkiye'yi hayra götürdüğünü düşünmüyorum. Afyoncu Bey, yanında hangi afyoncuların durduğuna dikkat ederse, açtığı bahse kimlerin destek verdiğini görürse yani, herhalde memleketin hayrının nerede olduğuna ayılacaktır. Kendisi bu tartışmayı başlattıktan sonra 'ilk destek vericilerinden' Defne Samyeli'nin kızlarını nerenin vatandaşı yaptığını herkes biliyor.
Emniyetin ünlüler dünyasına yaptığı uyuşturucu operasyonundan sonra adlî tıpta çıkan sonuçları da herkes biliyor. En 'Türkiyeli değil Türküm'cü Kıbrıs Türklerinin de geldiği nokta ortada. Bir MSÜ rektörüne lazım feraset bu topraklarda asıl birlikteliğin ırkta değil kalpte, dinde, imanda, Kur'an'da yaşandığını görmelidir. Evet. İngilizler Çin'e karşı iki kez savaş ilan ettiler. İkisi de Çin devletinin halkını İngilizlerin sattığı uyuşturucudan kurtarmak için verdiği çabaya yönelikti. (Afyon Savaşları olarak bilinir.) Kemalizm de bu ülkenin afyonudur. Yine İngilizlerin imalatıyla üretilmiş, senelerce bu ülkenin çocuklarına okutulmuştur. (Çekenleri kolay kolay iflah olmaz.) Artık yeter. Duralım. Durduralım. Bilmeden afyonculuk yapmayalım. Daha bu illete verecek çocuğumuz kalmadı.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.