Zafer KARLI
Fesat Çıkarmayın!
Bakara 11- “Onlara, ‘içinde yaşadığınız dünyada [fi-l-ardi] fesat çıkarmayın’ denildiğinde, (Ne münasebet!) ‘Biz ancak ıslah edicileriz’ derler.”
Lafzen: Fi-l-ardi; arzın / yerkürenin içinde demektir.
İslâmî literatürde insanların içinde yaşadığı fizikî dünya / yerküremiz arz kelimesiyle ifade edilir. Ayet metninde geçen fi-l-ardi; arzın / yerkürenin içinde ifadesi insanın gezegenin üstünde değil, içinde yaşadığına işarettir. Çünkü atmosfer, gezegenimizi bir portakal kabuğu gibi çevreler, Dünya'nın yüzeyi ile uzay arasında koruyucu bir tampon görevi görür, yeryüzünün tavanı durumundadır. (Bkz. Enbiya 32)
Fesat; kavramı hem maddî hem de manevi bozulmaları kapsamaktadır. Dolayısıyla kıtalar üzerinde ve denizlerde; yeryüzünde ve gökyüzünde ortaya çıkan bozulmalar kadar, insanların ahlâkında, yaşantısında meydana gelen toplumsal, bireysel, ekonomik anlamdaki kötüye gidişler ve olumsuz değişmeler de “fesat” kavramının kapsamı içine girmektedir. Örneğin; hormonlu gıdalar üretmek, tohumların genleri ile oynayıp GDO’lu ürünler yetiştirmek, fıtrat cinsiyetleri olan erkek ve dişinin dışında toplumsal cinsiyet adı altında ‘trans’ vs. türlerinde üçüncü bir cinsiyet olarak kabul edilmesini istemek, savunmak, benimsemek fıtrata olumsuz yönde şeytani bir müdahaledir. Bu durum ise, Nisa 119’da şeytanın, Allah’ın yaratılış düzenini / fıtratı değiştirmek için kendine uyanlara emir ve telkinlerde bulunacağı şeklinde bildirilir.
Şeytan tabiatlı münafıklar, işbaşına geçti mi fesat çıkarmaya, ekonomik ve sosyal düzeni bozmaya çalışırlar. (Bkz. Bakara 205) Allah’ın yarattığı varlık düzenine yapılan fıtrata aykırı müdahalelerin neticesinde ise insanlığı büyük felaketlerin beklemesi kaçınılmazdır. Zira fıtrat, Allah’ın yaratılış düzenidir. (Bkz. Rum 30) Sözün özü; İlahi hakikatlere aykırı davranıp, nefsin esareti altında yaşamayı özgürlük zannedenlerin faaliyetleri ise fesat yaymaktan ibarettir.
Onların ‘Biz ancak ıslah edicileriz’ demelerinin sebebi, kalplerindeki hastalıktan ötürü fesadı, ıslah etmek gibi algılamalarındandır. Çünkü onlar ilâhını, keyfine göre tanımlayan, arzularını ilah edinen kimselerdir. (Bkz. Furkan 43)
Mesela; Ortadoğu’yu kana bulayan bebek katili İsrail’in Cumhurbaşkanı Yitzak Herzog konuşmasında “We are peace seekers, we are only peacemakers” ifadelerini kullandı. ‘Peace’ sulh anlamına gelip Arapça’da aynı köke sahip ‘ıslah’ kelimesine denk geliyor ki; İsrail’in ‘ıslah edici’!, ‘barış ve huzur inşa edici’! bir devlet olduğunu söyledi. (16 Nisan 2024, TRT Haber)
Fakat Allah onların bu iddialarına reddiye olarak şöyle buyurmuştur:
Bakara 12- “Dikkat edin, onlar müfsitlerin ta kendileridir. Fakat (bunun) şuurunda değillerdir.”
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.