Prof. Dr. Yasin ÇİÇEK

Prof. Dr. Yasin ÇİÇEK

Risale-i Nur Külliyatı Işığında El-Kadîr

Kadîr; muktedir, kudretli, kuvvetli, güçlü manalarına gelir. Cenâb-ı Hakk'a nisbet edildiğinde mutlak kudretli, kuvvetli ve güçlüdür. Allah'tan başka kimse Kadîr sıfatıyla nitelendirilemez.

وَ هُوَ عَلٰى كُلِّ شَىْءٍ قَدٖيرٌ

"Yani hiçbir şey ona ağır gelemez. Daire-i imkânda ne kadar eşya var, o eşyaya gayet kolay vücud giydirebilir. Ve o derece ona kolay ve rahattır ki:

اِنَّمَٓا اَمْرُهُٓ اِذَٓا اَرَادَ شَيْئًا … الخ sırrıyla, güya yalnız emreder, yapılır." Mektubat/269

"Kudret-i İlahiyeye nisbeten en büyük şey, en küçük şey kadar kolaydır. Bir nev'in umum efradıyla icadı, bir fert kadar külfetsiz ve rahattır. Cenneti halk etmek, bir bahar kadar kolaydır. Bir baharı icad etmek, bir çiçek kadar rahattır." Mektubat/270

"Mahlukatı icad eden zatın kudretine nisbeten; cennetler baharlar kadar, baharlar bahçeler kadar, bahçeler çiçekler kadar kolay gelir.

مَا خَلْقُكُمْ وَلَا بَعْثُكُمْ اِلَّا كَنَفْسٍ وَاحِدَةٍ sırrıyla, nev-i beşerin haşir ve neşri, bir tek nefsin imate ve ihyası gibi suhuletlidir.

اِنْ كَانَتْ اِلَّا صَيْحَةً وَاحِدَةً فَاِذَاهُمْ جَمٖيعٌ لَدَيْنَا مُحْضَرُونَ tasrihiyle, bütün insanları haşirde ihya etmek; istirahat için dağılan bir orduyu bir boru sesiyle toplamak kadar kolaydır." Mektubat/27

Cevşeni Kebir de Kadîr ve Kâdir şeklinde geçmektedir. Manaları aynı olsa da mutlaka bazı farklar vardır. Bazı kaynaklarda "Kadîr Allah'a nisbet edilirken, Kâdir ise insanlara nisbet edilirken kullanılır" diye belirtilmiştir.

يَا قَدٖيرُ

"Ey sonsuz kudret sahibi olan Kadîr." (68.Ukde)

يَا قَادِرُ

"Ey her şeye gücü yeten Kâdir. (Mealli Cevşen/41.Ukde)

Kur'ân-ı Kerîm de genelde ayetlerin sonunda Kadîr şeklinde geçer.

Genel olarak derlemelerimizi Risale-i Nur Külliyatı kaynaklı yazdığımızdan, Kur'an da geçen isim sayılarıda ona göre verildi. Yoksa diğer kaynaklarda farklı sayılar verilmektedir. Bazı isimler Kur'an-ı Kerîm de sıfat ve fiil halleriyle de geçmektedir.

"Kur'an'da Lafz-ı Kadîr, otuz bir defa zikredilmiştir." Mektubat/451

20.Mektubun birinci ve ikinci makamlarında onuncu kelime olarak وَ هُوَ عَلٰى كُلِّ شَىْءٍ قَدٖيرٌ şeklinde anlatılmaktadır.

وَ هُوَ عَلٰى كُلِّ شَىْءٍ قَدٖيرٌ

"Yani, o Vâhid'dir, Ehad'dir, her şeye kâdirdir. Hiçbir şey ona ağır gelmez. Bir baharı halk etmek, bir çiçek kadar ona kolaydır. Cenneti halk etmek, bir bahar kadar ona rahattır. Her günde, her senede, her asırda yeniden yeniye icad ettiği hadsiz masnuatı, nihayetsiz kudretine nihayetsiz lisanlarla şehadet ederler." Mektubat/249

Tesbit ettiğim şekliyle Kur'an'daki ayetlerin sonunda zikredilen Kadîr lafzı قَدٖيرٌ şeklinde geçmektedir.

"Cenab-ı Hak öyle bir Kadîr-i Mutlak'tır ki adem ve vücud, kudretine ve iradesine nisbeten iki menzil gibi gayet kolay bir surette oraya gönderir ve getirir. İsterse bir günde, isterse bir anda oradan çevirir. Hem adem-i mutlak zaten yoktur, çünkü bir ilm-i muhit var. Hem daire-i ilm-i İlahînin harici yok ki bir şey ona atılsın." Mektubat/63

Cenâb-ı Hakk'ın bütün isimleri zatîdir, ârızî değildir. Zatî olan şeylerde meratib yoktur.Yaratılan şeylerde meratib olduğundan esmanın tecellerindeki meratib bundan kaynaklanır. Bir taşta tecelli eden Hâlık ve Müzeyyin ismi ile bir çiçekte tecelli eden isimlerin menbağı aynı olsa da tecellilerinde meratib vardır.

"Demek asıl, zatî olan bir şeyde meratib yoktur. Madem Kadîr-i Mutlak'ın kudreti zatîdir, mümkinat gibi ârızî değildir ve kemal-i mutlaktadır. Onun zıddı olan acz ise muhaldir ki tedahül etsin." Sözler/99

İsimler mutlak olduğundan kolaylık, zorluk yoktur. Bir ile bin birdir.

"Şu Kadîr'in kemal-i kudretini ve hiçbir şey ona ağır gelmediğini ve en büyük şey en küçük şey gibi onun kudretine ağır gelmediğini ve hadsiz efrad, bir tek fert gibi o kudrete kolay geldiğini, şu âyet-i kerîme ilan ediyor:

مَا خَلْقُكُمْ وَلَا بَعْثُكُمْ اِلَّا كَنَفْسٍ وَاحِدَةٍ Sözler/579

Cenâb-ı Hakk'ın isimleri ahireti iktiza eder. Yukardaki ayette ifade edildiği gibi "Sizin yaratılmanız da, diriltilmeniz de, tek bir kişinin yaratılıp diriltilmesi gibidir." (Lokman,28)

"Şimdi bak Allah'ın rahmet eserlerine: Yeryüzünü ölümünün ardından nasıl diriltiyor. Bunu yapan, elbette ölüleri de öylece diriltecektir; O her şeye hakkıyla kadirdir." (Rum Sûresi,50) 10. Sözün başında zikredilen bu ayeti kerime haşir risalesinin yazılmasına bir nevi ilham olmuştur.

"Ve küre-i arzı bir sapan taşı gibi çeviren Zat-ı Kadîr, âhirete giden misafirlerinin yolunda nasıl bu arzı kaldıracak veya dağıtacak, denilir mi?" Sözler/89

"Şu kâinatta şu görünen ef'al ile tasarruf eden Zat-ı Kadîr'in kudretine nisbeten cennetin icadı, bir bahar kadar kolay ve bir baharın icadı, bir çiçek kadar kolaydır." Mektubat/274

"Gecede zulümat, nasıl nuru gösterir. Öyle de insan, zaaf ve acziyle, fakr-u hâcatıyla, naks ve kusuruyla, bir Kadîr-i Zülcelal'in kudretini, kuvvetini, gınasını, rahmetini bildiriyor ve hâkeza pek çok evsaf-ı İlahiyeye bu suretle âyinedarlık ediyor. Hattâ hadsiz aczinde ve nihayetsiz zaafında, hadsiz a'dasına karşı bir nokta-i istinad aramakla, vicdan daima Vâcibü'l-vücud'a bakar. Hem nihayetsiz fakrında, nihayetsiz hâcatı içinde, nihayetsiz maksatlara karşı bir nokta-i istimdad aramaya mecbur olduğundan vicdan, daima o noktadan bir Ganiyy-i Rahîm'in dergâhına dayanır, dua ile el açar.

Demek, her vicdanda şu nokta-i istinad ve nokta-i istimdad cihetinde iki küçük pencere, Kadîr-i Rahîm'in bârgâh-ı rahmetine açılır, her vakit onunla bakabilir." Sözler/754

İnsan,fıtratında bulunan fakr ve acz ayinesi ile Cenâb-ı Hakk'ın Kadîr,Celil,Gani ve Rahîm isimlerine ayinedir.Bir çok durumda Kadîr-i Rahîme dayanır ve Ondan yardım ister.

"Evet, bu kelime öyle mübarek bir definedir ki senin nihayetsiz aczin ve fakrın, seni nihayetsiz kudrete, rahmete rabtedip Kadîr-i Rahîm'in dergâhında aczi, fakrı en makbul bir şefaatçi yapar." Sözler/6

Bismillah anahtarı ile Kadîr-i Rahîm'in dergâhına gireriz. Acz ve fakrımızdan dolayı açamadığımız kapıları bu mübarek kelimeyle çalarız.

"Kadîr-i Mutlak ise aczden münezzeh ve mukaddestir." Sözler/90

"Kadîr-i Mutlak, vasıtalardan müstağnidir. Vasıtalar, sırf zâhirîdirler; perde-i izzet ve azamettirler." Sözler/211

"Evet, bir şeyi her şey ve her şeyi bir şey yapmak; her şeyin Hâlık'ına has ve Kâdir-i külli şey'e mahsus bir nişandır, bir âyettir." Sözler/42

Bir şeyi yapayan her şeyi yapamaz. Bir insanı dirilten tüm insanları diriltir. Kanun birdir.

"Sâni'-i Kadîr külfetsiz, mualecesiz, süratle, suhuletle her şeyi o şeye lâyık bir surette halk eder. Külliyatı, cüz'iyat kadar kolay icad eder. Cüz'iyatı, külliyat kadar sanatlı halk eder." Mektubat/276

"Şu kâinatta, şu görünen tasarrufat ve ef'al ile hükmeden Sâni'-i Kadîr'in kudretine nisbeten en büyük küll, en küçük cüz kadar kolay gelir. Efradca kesretli bir küllînin icadı, bir tek cüz'înin icadı kadar suhuletlidir." Mektubat/271

Kadîr-i Mutlak külfetsiz,kolay ve bir anda yaratır.Kül-cüz,az-çok ve küll'î-cüz'î O'nun kudretine nizbetle birdir fakat Cenâb-ı Hak, Hakîm ismi muktezası gereği bu dünyada tedrici yaratıyor ve sebebleri izzetine perde yapıyor.

"Fakat Kadîr-i Mutlak hikmetinin muktezasıyla zâhir esbabı tasarrufatına perde ediyor. Zelzeleyi irade ettiği vakit, bazen de bir madeni harekete emredip, ateşlendiriyor." Sözler/184

اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ فَاطِرِ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ جَاعِلِ الْمَلٰٓئِكَةِ رُسُلًا اُولٖٓى اَجْنِحَةٍ مَثْنٰى وَثُلَاثَ وَرُبَاعَ يَزٖيدُ فِى الْخَلْقِ مَا يَشَٓاءُ اِنَّ اللّٰهَ عَلٰى كُلِّ شَىْءٍ قَدٖيرٌ (Fatır,1)

"İşte şu surede, "Semavat ve arzın Fâtır-ı Zülcelal'i, semavat ve arzı öyle bir tarzda tezyin edip âsâr-ı kemalini göstermekle hadsiz seyircilerinden Fâtır'ına hadsiz medh ü senalar ettiriyor ve öyle de hadsiz nimetlerle süslendirmiş ki sema ve zemin bütün nimetlerin ve nimet-dîdelerin lisanlarıyla o Fâtır-ı Rahman'ına nihayetsiz hamd ü sitayiş ederler." dedikten sonra, yerin şehirleri ve memleketleri içinde Fâtır'ın verdiği cihazat ve kanatlarıyla seyr ü seyahat eden insanlarla hayvanat ve tuyûr gibi; semavî saraylar olan yıldızlar ve ulvi memleketleri olan burçlarda gezmek ve tayeran etmek için o memleketin sekeneleri olan meleklerine kanat veren Zat-ı Zülcelal, elbette her şeye kadîr olmak lâzım gelir.

Bir sineğe, bir meyveden bir meyveye; bir serçeye, bir ağaçtan bir ağaca uçmak kanadını veren, Zühre'den Müşteri'ye, Müşteri'den Zühal'e uçacak kanatları o veriyor. Hem melâikeler, sekene-i zemin gibi cüz'iyete münhasır değiller, bir mekân-ı muayyen onları kaydedemiyor. Bir vakitte dört veya daha ziyade yıldızlarda bulunduğuna işaret مَثْنٰى وَثُلَاثَ وَرُبَاعَ kelimeleriyle tafsil verir.

İşte şu hâdise-i cüz'iye olan "Melâikeleri kanatlarla teçhiz etmek" tabiriyle, gayet küllî ve umumî bir azamet-i kudretin destgâhına işaret ederek اِنَّ اللّٰهَ عَلٰى كُلِّ شَىْءٍ قَدٖيرٌ fezlekesiyle tahkik edip tesbit eder." Sözler/466

"Ey Kadîr-i Zülcelal! Cevv-i fezadaki hava, bulut ve yağmur, berk ve ra'd; senin mülkünde, senin emrin ve havlin ile senin kuvvet ve kudretinle musahhar ve vazifedardırlar." Lem'alar/416

"Ey dağları zemin sefinesine hazineli direkler yapan Kadîr-i Zülcelal!" Şualar/50

"Ey Kâdir-i külli şey! Dağlar ve içindeki mahluklar senin mülkünde ve senin kuvvet ve kudretinle ve ilim ve hikmetinle musahhar ve müddehardırlar. Onları bu tarzda tavzif ve teshir eden Hâlık'ını takdis ve tesbih ederler." Şualar/51

Ey Kadir-i külli şey! Ey Kadîr-i Alîm-i Mutlak,Ey Kadîr-i Cebbâr,Ey Kadîr-i Ezelî,Ey Hâlık-ı Kadîr,Ey Hâlık-ı Kadîm-i Kadîr,Ey Fâtır-ı Kadîr,Ey Kadîr-i Hakîm,Ey Kadîr-i Kerîm,Ey Kâdir-i Kayyum,Ey Kadîr-i Lâyezal,Ey Melik-i Kadîr,Ey Kadîr-i Rahîm,Ey Kadîr-i Mutlak,Ey Kadîr-i Mürîd,Ey Mutasarrıf-ı Kadîr,Ey Mutasarrıf-ı Kadîr-i Rahîm,Ey Sâni'-i Kadîr,Ey Zat-ı Kadîr,Ey Zat-ı Kadîr-i Alîm,Ey Zat-ı Kadîr-i Hakîm,Ey Kadîr-i Zülcelal,Ey Kadîr-i Zülcemal,Ey Kadîr-i Zülkemal mutlak aczimizle Senin mutlak kudretinden medet bekliyoruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
3 Yorum