Hüseyin ÇEŞİTCİOĞLU

Hüseyin ÇEŞİTCİOĞLU

X adam

بِاسْمِهٖ سُبْحَانَهُ

PARANOYA NEDİR?

Paranoya, hiçbir kanıt olmasa da kişinin tehdit altında olduğuna inanmasıdır.

İzlendiğine, dinlendiğine, zarar göreceğine dair endişe hali olan paranoya; abartılı gurur, bencillik, kuşku ve güvensizlikle kendini gösterir.

Paranoya, aşırı endişe veya korkuyla karakterize edilen, sıkça mantıksız kuruntularla bilinen bir rahatsızlıktır.

Paranoya çoğu zaman şizofreni gibi psikotik hastalıklarla içiçedir. Paranoya tedavi edilmezse şizofrene dönüşür.

Şizofren önemli ölçüde gerçeklikten kopmadır.

Yani; yarı gerçeklik yarı korku endişe, kuruntu aleminde yaşar.

(Mesela; çok sevdiği ve güvendiği bir alimle ilgili düşüncesi gerçek sıhhatli, ama tüm talebeleriyle ilgili paranoyakça olabilir. Ama iyi düzenlenmiş bir düşünce biçimiyle; bir yandan bir insana çok güvenirken öbür yandan o insanın, çok güvendiği, inandığı insanların hepsinden, şüphe duyup suçlayabilir.)

PARANOYA BELİRTİLERİ NELERDİR?

Başkalarına karşı aşırı şüphe, güvensizlik.

Eleştiriye öfkeyle tepki verme, inkar etme.

İnsanların sözlerinde başka anlamlar arama.

Bir türlü rahatlayamama.

Tartışmalarda her zaman haklı olduğuna inanma.

Eş ve dostlarının sadakatinden endişe etme.

Yanlış anlaşıldığını hissetme.

Tehdit olmadığında bile mağdur hissetme.

Fiziksel-duygusal zarar göreceğini düşünme.

Düşmanca, saldırgan tutum.

Sosyal olarak izole olma.

Arkalarından kötü konuşulduğunu düşünme.

İlişki kurmada, başkalarıyla çalışmakta zorlanma.

Temelsiz komplo teorilerine inanma.

Kendi sorunlarını görmekte zorlanma.

PARANOYA TEDAVİ EDİLEBİLİR Mİ?

Tedavi edilebilen bir hastalıktır. Ancak, hastanın iç görüsünü geliştirmek oldukça zordur.

Paranoyak insanlar sanrıları gerçek algıladıklarından tıbbi yardımı kabul etmezler; bu durum tedavi sürecini yavaşlatır ve zorlaştırır.

Terapi ve düzenli ilaç kullanımının yanı sıra aile desteği paranoya tedavisinde oldukça önemlidir.

Yani kişinin hasta olduğuna inanması ve kabul edebilmesi gerekmektedir.

Bunun için biyolojik kanıt çalışmak çok önemlidir. Kantitatif EEG ve Fonksiyonel MR'la beyindeki fonksiyonel bozukluğu hastaya göstererek, hastanın ikna edilmesi ve iç görü kazandırılması bir miktar daha mümkün olmaktadır.

Bazı psikoterapi metodları da hastanın, hasta olduğunu kabul etmesi için kullanılabilir.

PARANOYA NEDEN OLUR?

Kesin nedeni bilinmemektedir, ancak muhtemelen biyolojik ve psikolojik faktörlerin bir kombinezonunu içerir.

Şizofreni ve sanrısal bozuklukla yakın akrabaları olan kişilerde daha yaygın olması, iki hastalık arasında (ailede akabilir) genetik bir bağlantı olduğunu göstermektedir.

Ayrıca fiziksel veya duygusal travma dahil olmak üzere erken çocukluk deneyimlerinin gelişiminde rol oynadığına inanılmaktadır.

Bunlara kuvvetle inanan ve çevrenin de inanması için sayısız deliller bulmaya çalışan hastanın, günlük hayatı da hezeyanı ile uyum içindedir.

Böyle bir kişiye yapılan tavsiyeler, iyi niyetli bile olsa, o kişi tarafından kötü niyetle yapılmış olarak algılanır.

Başkalarının kendisi hakkında komplo yaptığı kuruntusuna kapılabilir.

Bu düşünceler, o şahısa büyük rahatsızlık verir.

Çevresindekiler de, bu durumdan rahatsız olur. Paranoya deyim yerindeyse kişiye hiç ummadığı anda devamlı süregen rahatsızlık vererek kuruntularının gerçekleşecegi düşüncesiyle her daim sıkıntı yaşatır.

Emil Kraepelin, akıl hastalıklarının değişik biçimlerini sınıflandırdığı çalışmasında, kuruntunun olduğu fakat akli yeteneklerde herhangi bir kötüye gidişin görülmediği durumu; tanımlamak için tek paranoya terimini kullanmıştır. Bu tanımda diğer şizofrenik bulgular bulunmamaktadır.

Kuruntuların belirgin olduğu şizofreni biçimi için paranoyak şizofreni terimi kullanılır.

Yani hasta, kuruntuları ile uyum içinde olsa bile paranoyak şizofreni tanısı alabilir.

Ancak, son dönemlerde, kişideki kuruntuların rahatsızlık verici olması kavramı tekrar önem kazanmıştır.

Özellikle, iki ana nokta özerinde durulmaya başlanmıştır:

Kişinin, kuruntuları nedeniyle kendisine zarar verecek davranışlarda bulunması veya bulunma tehlikesinin olması.

Kişinin, kuruntuları nedeniyle başkalarına zarar verecek davranışlarda bulunması veya bulunma tehlikesinin olması.

Paranoyak kuruntular arasında; kişinin, takip edildiği, elektronik araçlarla gözlendiği, yiyecek veya içeceklerinin zehirlendiği, önemli biri veya tanınmış bir kişilik tarafından uzaktan sevildiği (erotomani) bulunabilmektedir.

(Mesela Peygamberin veya Üstadının gözdesi olduğu, kendisiyle iftihar ettikleri sanrısı içinde olabilir.)

İyi düzenlenmiş bir düşünme biçimiyle, herkesten şüphe duymaktır.

Kaynak:
Paranoya-Vikipedi
Medikalakadem

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
13 Yorum