Habibi Nacar YILMAZ

Habibi Nacar YILMAZ

Bir Niyazi Kumandaş vardı bu dünyada

Yine bu köşede 30/10/2021'de "Trabzon'da Âlim ve Fazıl Bir İnsan Niyazi Kumandaş" yazısını yazmıştık. Yazıda Niyazi Kumandaş'ı anlatıp sonunu da "Niyazi abiye hayırlı, semeredâr bir hayat, saadet ve huzur diliyorum." diye bitirmiştik. Fakat kadere bakın ki bu yazıdan dört buçuk ay sonra, Niyazi abinin ebedî âleme göç edeceğini ne bilebilirdik? 20 Mart akşamı yatsıyı camide kılıp eve gelmiştim. Telefonuma baktığımda, epeyce arkadaşın beni aradığını gördüm. "Bu vakitsiz aramalar nedir acaba?" diye aklımdan geçirmiştim ki bir kardeş daha aradı. Gelen ses, "Niyazi Kumandaş abinin vefatı, whatsapp grubunda paylaşıldı, doğru mu acaba?" diyordu. Haberim yoktu gerçekten. Haberin sehven yayıldığını duymayı, o kadar arzuluyorum ki. Doğrudan Niyazi abinin telefonunu aradım. Büyük kızı sevgili Nuran çıktı. "Buyur Habib abi dedi. Evet, grupta ben paylaştım. Babam akşam, sebebini pek de anlayamadığımız bir şekilde ruhunu Rahman'a teslim eyledi." Onlar da pek anlayamamış ve bir anlam verememişler, üzgün ve şaşkındılar. Sonradan otopsi doktorunun ifadesi, ilaç içmeden kaynaklanan bir boğulma hâli var, şeklinde olmuş.

niyazikumandas.jpgHer neyse, Niyazi abi rahmeti Rahman'a çok sevdiği Resulullah'ın ve üstadımızın diyarına göç etti. Kırkıncı Hocamızın çok yakınında bulunduğu için, onun iltifatına da çok mazhar olmuştu. Ben kendinden dinlemedim ama onun çok değer verdiğini yakînen bildiğim yeğeni edebiyatçı Kemal kardeşin, Eskişehir'de cenazeye katılan çok muhterem Mehmet Timur abilere ifadesine göre, merhum Kırkıncı Hoca, "Eğer risaleler hepten silinse, Niyazi Bey yeniden yazabilir." diye bir ifadede bulunmuş. Bunu veya kendisiyle ilgili iltifat ve övgüleri hiç anlatmaz; yanında onu övücü ifadeler edildiğinde de ileri derecede mahcubiyet içine girerdi. Övgüleri hiç kabullenmez, iltifat ve takdirde hep başkasını tercih eder; bazen de "Bunların yüzde biri bizde olsa yeter." ifadesini kullanırdı. Bu âciz çok defa ne tepki göstereceğini merak edip şakadan da olsa, iltifat ederdim. Bunları hep geçiştirirdi. 

Gerek Erzurum'da okurken gerek de görev yaptığı yerlerde hususen Trabzon'da, çok hoş sada bıraktı Niyazi abi. Tâ yetmişli yıllarda Kars'ta lisede okuyan yüksek bürokrat bir kardeş aradı dün. Onun dersleri ile nurlara âşina olduğunu ve derslerini, ilgisi ve şefkâtli yaklaşımlarını unutamadığını söyledi. Yavuz Selim Öğretmen Okulunda ileri sınıftaki arkadaşı ve hizmette de birlikte koştuğu Artvinli Nurettin Kaya hocamız aradı. Yetmişli yılların ortalarında Artvin'e geldiğini ve civardaki sol görüşlü öğretmenlere ders yaptığını anlattı. Hatta mezkûr öğretmenler dersi dinledikten sonra "Arkadaşlar biz inkâr ediyoruz ama Allah varmış yahu" bile demek zorunda kalmışlar. Niyazi abinin çok ikna edici hitabı ve ders yapma şekli vardı. Konulara hâkimiyeti ve kendinden, fikrinden emin olması ikna edici oluyordu. Kaç gündür telefonlarım susmuyor. Her arayan onun takva ve bilgisini, şevk ve ilgisini, sevecen hâlini takdir ve rahmetle anıyor.

Çok değerli eşi hem de teyzesinin de kerimesi olan Mevlüde ablayı zikretmeden olmaz. Biz Niyazi âbiden ziyadesiyle istifade etmek ister, derslere sıkça çağırır ve eve bazen geç gönderirdik. Bize yansıyan bir rahatsızlığı hiç olmadı. Olsa bilirdik. Evine de ders ve ziyaret için giderdik. Özellikle ramazanlarda, topluca davet ettiği de olurdu. Kuş sütü hariç, çok donanımlı sofralarda bizler ağırlamıştır. Onun Niyazi abiye olan vefa, hürmet ve hizmetine şahidiz. Kendisine bu acılı günlerinde başsağlığı ile beraber hürmetletimizi sunarız. Büyük kızı Nuran hanımın evliliği dolayısıyla daha çok Eskişehir'de kalmaya başlamıştılar. Yazları, daha çok çay toplama zamanlarında Trabzon'a geliyorlardı sadece.

Onunla son zamanlarda, sadece telefonla görüşebiliyorduk. Onu anlatan yazımızı okumuş, beni aramıştı. "Ya Habib Kardeş sen beni mi anlattın, yoksa başkasını mı?" diyerek tam bir mahviyet hâli sergilemişti. Bizim onunla kırk yılı aşkın, birbirimizden ayrılmayan birlikteliklerimiz oldu. Üzerimdeki hakkı ve emeği ve şahsımıza teveccühü farklıydı. Onun için, vefat gecesi ve devamındaki gündüzünde onu tanıyanlar başsağlığı için bizi arıyorlardı. Haklıydılar da. Çünkü bizi sürekli birlikte görüyorlardı. Özellikle cep telefonunu kullanmaya başladıktan sonra, bulunduğumuz derslerden Niyazi âbiye canlı olarak ders yaptırır, anlayamadığımız yerlerde, zorlandığımız kısımları sorardık. O da genişçe izah eder, misallerle, esprilerle dersleri şenlendirirdi. Uzun süre derse katılamadığı zaman, özellikle arar ders yaptırırdım. Çünkü o da derslere katılamama ızdırabı yaşardı. Sağlığı elverdiği zaman dersleri aksatmazdı. Bir yönüyle teselli ediyorum kendimi ki derslere geldiği zaman, mutlaka ona ders yaptırırdık. Çünkü seyrek gelmeye başlamıştı. Trabzon'da her zaman bulamıyorduk onu. Hatırladığım son dersinde Kader Risalesini okumuştu. Hatta biraz sevinmiştim. Ondan kader dersini dinlemek nasip olmuştu. Okuduğu yeri derin ve doğru, hem de âvami şekilde açıklardı. Derslerden sonra, mutlaka evine bırakırdım. Hiç ihmal etmezdim. Bu benim ayrı bir tesellim oluyor şimdi.

Ara sıra bizim mağazaya da uğrardı. Buna çok sevinirdim. Sohbet eder, benim çocukları sorar ve hizmet haberleri dinlemeyi severdi. Bizim hanımın da ona ayrı bir muhabbet ve saygısı var. Onu gördüğü zaman, "cennet kokusu alıyorum" derdi her zaman. Notlarım yanımdaysa, mutlaka soru sormadan, bırakmazdım onu. Bir mevzuyu mütalâa etmek isterdim onunla her zaman. Şimdi ise bu yazıyı yazarken izahı zor bir boşluk hissediyorum. Ve ağlıyorum. Artık kime soracağım sorularımı. En seri, kolay ve hiç çekinmeden onu arardım. Bu mânada ve onun doluluğunda seri bir şekilde ulaşabileceğim biri yok maalesef. Türkiye'de Nurları anlama ve derinleşmede sayılı kişilerden birisiydi. Kendi adıma ifade edebilirim ki yarı dünyam gitti artık. Bir yetim gibi, yarı şekilde hayat süreceğiz herhalde bundan sonra. Bu yalnızlığa alışmak da zor biraz. Çünkü Nurları okudukça, okuduğumuz yerlere takıldıkça, hep o aklıma gelecek. Kendimi sadece ona bol bol dua ederek teselli edeceğime inanıyorum. Bizim kalan ömrümüz ne kadar bilemiyoruz? Bakarsın bu yazı yayımlandığı zaman, bizde gitmişiz. Şimdi geriye bıraktığı başta Mevlüde abladan, Nuran ve çok değerli oğlu Fatih ve diğer aile fertlerinden, onun hatırasını yaşatmak adına, başta dualarını, Yasin'lerini ve Fatihalarını ve hiç olmazsa haftada bir de onun bir ömür boyu okuyup miras bıraktığı  risalelerden kısa da olsa açıp okumalarını ısrarla tavsiye ediyorum. Başta bu fakirin de her zaman yanlarında olduğunu ifade etmek istiyorum. 

Ebed âleminde Niyazi Abi ile komşu olmak bahtiyarlığı derecesine yetişebilir miyiz, diye dua ediyoruz. Son paylaşımında "Dilini tutan kurtulur" cümlesini paylaşmıştı. Ne yerinde bir cümleydi. Kendisi de bilhassa öyleydi. Az konuşur, gıybet, dedikodu gibi şeyleri hiç tercih etmez; yanında buna başvuranlar olursa, yüzüne ekşitir, memnun olmadığını izhâr ederdi. Bir diğer paylaşımında ise, "Kur'an bize yeter" diyen bir hocaya hitap ederek, memnuniyetsizliğini belirttiği paylaşımıydı. Ehl-i sünnet akidesi konusunda çok hassastı. Onlara  hayretle kızardı. Sünnet-i Seniyyenin tatbiki hususunda fazlaca hassasiyeti vardı. 

Cenazesi, ağır kış şartları da düşünülerek Eskişehir asrî mezarlıkta defnedildi. Eskişehir'deki dostlar, Trabzon mezunu çok değerli mühendisler Abdüsselam Demir ve Cemal Ünsal kardeşler de Bursa'dan cenazeye bizim nâmımıza iştirak ettiler. Hepsine teşekkür ediyoruz. Onun mezarını en kısa zamanda ziyaret edip yanıbaşında dualar etmek nasip olur inşallah.

Evet dostlar, ortaokuldan başlayan ve yetmiş yaşına yaklaşan bir hizmet hayatını anlatmak zor. Sadece bir nur talebesi değil, bir dost, zeki bir muhatap ve sırdaşı, ahirete uğurladık. Fatihalarınızı esirgemeyin lütfen.

Selam ve dua ile.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
16 Yorum