Ramazan ayı yaklaşırken (2)

Bir yıl önce, "Ramazan ayı yaklaşırken" başlıklı bir yazım bu sitede yayınlanmıştı (linki'ni yazımın sonuna ekledim); bir yıl sonra bir Ramazan ayı daha yaklaşırken, o yazım hatırıma geldi.

"On bir ayın sultanı Ramazana" Allah bizi tekrar sağlıkla eriştirsin ve onu mümkün olabildiği kadar iyi değerlendirebilmeyi bize nasip etsin, Âmin.

*  *  *

Herhangi bir yazı yazılırken, onun birinci kısmı ile ikinci kısmı arasında bir yıl gibi uzun bir fasıla verildiğine pek rastlanmaz; fakat geçen yıl Ramazan ayı şimdiki gibi çok yaklaştığında o yazımı yazarken, onu (bir yıl arayla) "iki kısım halinde yazmak" niyetim hiç bulunmadığı için, onun başlığına, yazımın 1. kısmı olduğunu belirten “(1)” rakamını da yazmamıştım.

* * *

Kur'an-ı Kerîm'deki -bilhassa yahudi âlimlerini kastederek- “bildiği ve başkalarına da bildirmesi gerekenleri gizlememeye dikkat çeken âyet”, bende de "gazozlar" konusunda bildiğim ve başkalarına da bildirmemi gerektirenleri bildirmekle ilgili "mesuliyet duygusu" hâsıl etmişti. Bu sebeble, "fıkıh âlimi" sıfatını taşımadığım halde, günümüzdeki fıkıh âlimlerinin –en meşhurları da dahil- büyük ekseriyetinin maalesef "fünûn-u medeniyeyi" bilmeden, bilhassa son bir asırda ortaya çıkarak dünyaya yayılmış "gazozların fıkhî durumu” ile ilgili verdikleri bazı fetvalarının yanlışlığına bu konuda bildiklerimle dikkat çekmemin, kendim için kaçınamayacağım bir vazifem olduğunu düşünmüştüm.

*  *  *

Bir yıl kadar önce (11 Nisan 2021’de) bu sitede yayınlanan “Ramazan ayı yaklaşırken” başlıklı yazıma yapılan bir yoruma verdiğim cevabımı burada tekrarımda fayda olabilir.  Cevap olarak yazmış olduğum kendi yorumumda şöyle yazmıştım: “Yazım dikkatle okunursa, bu mevzuda ‘Fıkıh alimleri haram demiyor. Bırakalım haram-helal olduğuna fıkıh alimleri karar versin.’ sözlerinizin geçersiz ve yanlış olduğu anlaşılabilir.

Bediüzzaman, "Münâzarât" adlı eserinde: "Vicdanın ziyâsı, ulûm-u diniyedir. Aklın nûru fünûn-u medeniyedir. İkisinin imtizacıyla hakikat tecellî eder" demiş ve ömrünün 55 senesinde din ve fen ilimlerinin birlikte öğretileceği "Şark Üniversitesi" kurulabilmesi için çalışmıştır. Böyle bir üniversite kurulamadığı için, sadece din ilimlerini öğrenmiş olan şimdiki fıkıh âlimleri, gazozların hiç bulunmadığı yüzlerce yıl önce yazılmış fıkıh kitaplarında yazılanlarla yanlış kıyaslar yaparak, maalesef “yanlış fetvalar” vermektedirler! Ben 2003 yılından beri bu konuda çeşitli neşriyatta bulunarak, şimdiki fıkıhçılarımızın bu mevzudaki fetvalarının yanlışlığına dikkat çekmeye çalışıyorum. Bu sitede, bu konuda yayınlanmış 7 yazımdan biri de 15.8.2021'de yayınlanan "Diyanet ve gazozlar"dır.”

*  *  *

Aşağıdaki linklerini verdiğim yedi yazı ve bir video, "bu konudaki hakikatin tecellisi için gerekli olan fünûn-u medeniye"den de bahisle, İslâm’ı doğru yaşamaları mevzuunda Müslümanları mühim bir yanlıştan vazgeçirebilmek için, benim tarafımdan yazılmış, ilgililere neşri teklif edilmiş ve ardından ilgililerce neşredilmiştir.

Bu sitede yayınlanmış yazılarımdan başka, bazı sitelerde de ayni konuyla ilgili yazılarım yayınlanmıştır. Kurucuları arasında bulunduğum ve kısa adı "GİMDES" olan "Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Denetleme ve Sertifikalandırma Derneği"nin iki ayda bir yayınlanan dergisinin, 5 yıl müddetle her sayısında da "Helal Gıda Hatıraları" ana başlığı altında, 5-6 sayfalık yazılarım yayınlanmıştır ve o yazılarımın bazılarında "gazozlar" konusundan da bahsetmiş bulunmaktayım.

*  *  *

Şeriatı kendimize değil; kendimizi şeriata uydurmaya çalışmalıyız

Şimdiye kadar, çok az da olsa, içinde “haram alkol” bulunan gazozlara müptelalıktan kendileri vazgeçmek istemeyenlerin veya o müptelalıktan vazgeçmek istemeyen başkalarına bu konuda yanlış şekilde destek vermek isteyenlerin -o yanlış müptelalıklarda ısrarları ve devamları için- Peygamberimiz’in (asm) “Çoğu sarhoş edenin azı da haramdır” (Ebu Davud-Tirmizî) sahih Hadis-i Şerifine yanlış manâ vermeye çalışanları ve onun benzeri yanlışları yapanları ve onların benzerlerini ikaz için, “Şeriatı kendimize uydurmaya değil; kendimizi şeriata uydurmaya çalışmalıyız!.” cümlesini çeşitli büyüklüklerde yazarak çoğaltmıştım. Onu bazen yeri geldikçe ilgili kişilere veriyordum.

“Hedonismin köleliği” başlıklı olan -aşağıda linkini vermiş olduğum- yazımda ise, “Çoğu sarhoş edenin azı da haramdır” sahih Hadis-i Şerifi’ne, -Şeriatı kendisine uydurmaya çalışır (!) gibi manâ vermeye çalışıp- “Gazoz içerek sarhoş olan var mı? sözünü sarf ederek maalesef “gazoz müptelalığını savunmaya çalışanlara”, kolay anlaşılır bir şekilde cevap verilmektedir.

Risale Haber sitesindeki, gazozlar ile ilgili yazılarımın ve bir videonun linkleri

https://www.risalehaber.com/kola-ve-gazli-icecekler-22609yy.htm

https://www.risalehaber.com/gazozlar-helal-mi-21413yy.htm

https://www.risalehaber.com/hedonismin-koleligi-23515yy.htm

https://www.risalehaber.com/diyanet-ve-gazozlar-23507yy.htm

https://www.risalehaber.com/en-buyuk-hidayet-23140yy.htm

https://www.risalehaber.com/ramazan-ayi-yaklasirken-23122yy.htm

https://www.risalehaber.com/bayram-agabeyle-ilgili-bir-hatira-22600yy.htm

http://www.youtube.com/watch?v=9CZDBPCsxKk&feature=youtube_gdata&noredirect=1

(Halal Food 2008 - Istanbul Turkey Part-13)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.