Mısır bugün tevekküldür, Tahrir’dir-FOTO

Mısır bugün tevekküldür, Tahrir’dir-FOTO

Peyman Ünügür, 30 yıllık diktatör Hüsnü Mübarek’e isyan başlamadan önce Mısır’daydı

Risale Haber-Haber Merkezi

Yazı: Peyman Ünügür
Foto: Tuba Nur Dönmez- Peyman Ünügür

Mısır gezi notları 4. Bölüm:

(Fotoğraflar için TIKLAYINIZ)

13 Şubat

Cuma namazı için bu kez İbn Tolun Camii’ndeyiz. Oldukça büyük bir avluya sahip olan cami, dokuzuncu yüzyılda, Tolunoğulları hükümdarı İbn Tolun tarafından yaptırılmış. Bu caminin sanat tarihi açısından en önemli özelliği minaresinin helezonik yapıda olması. Cami oldukça eski olduğundan epey restorasyona uğramış haliyle.
İbn Tolun’un hemen yanında, Gayer Anderson isimli, geçtiğimiz yüzyılın ortalarında ölen bir İngilizin şu an müze olan evi yer alıyor. Gayer Anderson meşhur bir sanat eseri koleksiyoncusu. Görmüş olalım diyerek girdiğimiz evden, şaşkınlık ve hayranlığı bir arada yaşadığımız bir ruh haliyle çıkıyoruz. Oldukça fazla sayıda nadide eserin, bu denli estetik tarzda bir araya getirildiği bir evle karşılaşmayı beklemiyorduk açıkçası. 

FÂTİMÎ KAHİRE’SİNE YAPMIŞ OLDUĞUMUZ YOLCULUK

17 Şubat

Yine Hüseyin yollarındayız. (Hüseyin, Ezher ve Hüseyin Camileri ile Han Halilî’in bulunduğu mekana verilen ortak ad.) Bugün niyetimiz hanın arka taraflarındaki tarihi yapıları ve kitapçıları dolaşmak. Çevredeki birkaç kitapçıyı dolaştıktan sonra, Ezher Camii’nin alt kısmında kalan on altıncı yüzyıl eseri Wikalet el-Ghuri kervansarayının önünden başlayıp Bab el-Zuwayle’ye kadar uzanan çarşıların içinden ilerliyoruz. Bu aynı zamanda Fâtimî Kahire’sine yapmış olduğumuz bir yolculuk. Eski sokakların, dükkanların, insan kalabalığının arasında ilerlerken sanki farklı bir zaman boyutundayız. Bab el-Zuwayla oldukça ihtişamlı bir yapı. Yıkılan yerleri aslına uygun olarak restore edilmiş. Bu kapı Yavuz’un Mısır’ı fethettiği zaman son Memluk hükümdarı Tomanbay’ı astırdığı kapı. Bab el-Zuwayle’den girdiğimiz eski Kahire’nin bu kısmı gene başka bir kapı Bab el- Futuh’la sona eriyor.

KAHİRE’DEKİ KÜLTÜRLER ARASI İÇ İÇELİK

20 Şubat

Nihayet Selahaddin Kalesi’ni görebileceğiz bugün. Cuma namazını kalenin içindeki Muhammed Ali Paşa Camiinde kılıyoruz. Kalem gibi uzanan minareleri, dev ana kubbesiyle cami tam anlamıyla bir Osmanlı eseri. Muhammed Ali Paşa’nın kabri de caminin içinde yer alıyor.

Muhammed Ali Paşa Türkiye’de daha çok Kavalalı Mehmet Ali Paşa olarak biliniyor. Napolyon’a karşı gönderilen orduda görev alan paşa, Vali Hüsrev Paşa’ya düzenlenen ayaklanmanın ardından 1811’de Mısır valisi olmuş. Valiliğini genişletme politikası yüzünden Osmanlılarla ters düşen paşa, Osmanlıya karşı ayaklanarak Halep, Şam ve Adana’yı işgal etmiş, Avrupalıların araya girmesiyle, Mısır’ın Muhammed Ali Paşa soyundan gelenlere bırakılması şartıyla işgal ettiği bu yerlerden çekilmiş.

Camiden çıkışta gezmeye koyulduğumuz Selahaddin Kalesi, Selahaddin Eyyubi tarafından yaptırılmış. O zaman yarım kalan kalenin Osmanlılar zamanında tamamlandığı söyleniyor. Aslında bu durum bile tek başına, Kahire’deki kültürler arası iç içe geçmişliği anlatmak için yeterli bir örnek.

Şehrin yüksekçe bir yerine kurulmuş olan kaleden, piramitleri bile rahat bir şekilde görmek mümkün. Kalenin içinde birkaç tane de müze mevcut. Bunlardan en çok ilgimizi çeken giden savaş tarihi müzesi oluyor. Firavunlar döneminden itibaren savaşlarda kullanılmış olan aletlerin maketleri, temsili resimleri, daha yakın döneme ait olanların fotoğrafları, bazılarının orijinalleri, önemli savaşlarla ilgili bilgiler, temsili savaş sahneleri, önemli komutan, savaşçı vb kimselerin heykelleri müzede sergilenen objeler arasında. Müzeye ayrılan yerin bu kadar büyük, içinde sergilenen malzemenin bu kadar bol olması, bizi insanlık tarihinin aynı zamanda neredeyse bir savaş tarihi olduğu gerçeğiyle bir kez daha karşı karşıya bırakıyor.

MEZAR EVLER SEFALETİN TESCİLLİ FOTOĞRAFI

Diğer müzeleri de gezdikten sonra istikamet bu kez İmam Şafii’nin kabri. Kaleye çok uzak olmayan mezar kentin içinde yer alıyor kabir. Mezar evler Kahire’deki sefaletin tescilli fotoğrafı adeta. Önceki yüzyıllarda etrafı bir ev gibi çevrilerek oluşturulan mezarlıklar, son elli-altmış senedir, Kahire’ye göç etmiş ancak barınacak bir yer bulamamış milyonlarca yoksul insan için bugün ev vazifesi görmekte. İşin acı yanıysa, devletin bu yoksul insanların barınma sorununa çözüm bulacağı yerde, onu çözüm bulma derdinden kurtaran mezar kent sakinlerini, evlerine (!) elektrik ve su bağlamak suretiyle ödüllendirmesi! İmam Şafii’nin kabri de işte bu mezar evlerin arasında yer alıyor. İzbede kalmış ve oldukça bakımsız bir görünüm arz ediyor. Gideceğimiz yerde böyle bir manzarayla karşılaşacağımızı az çok tahmin ettiğimiz için bu durum bizim için çok da sürpriz olmuyor.

ASIRLARDIR SÜREN BİR ARADA YAŞAMA KÜLTÜRÜ

27 Şubat

Cuma namazını Amr bin As Camii’nde kıldıktan sonra, yürüyerek on dakika mesafedeki, kiliselerin, bir sinagogun ve Koptik Müzenin olduğu alana doğru ilerliyoruz. Burası aynı zamanda Eski Kahire olarak anılan bölge. Birkaç gün önce Han Halil’de meydana gelen patlama yüzünden, turistlerin en uğrak yerlerinden biri olması hasebiyle buradaki kontrolleri oldukça sıkı tutuyorlar.

Burada bulunan başlıca yapılar; Muallaka, Ebu Serga, Aziz Barbara, Aziz George kiliseleri, Ben Ezra Sinagogu ve Koptik müze. Mabedlerin tarihleri oldukça eskilere dayanıyor. Bu durum, Mısır’daki Yahudi ve Hıristiyan nüfusun buradaki varlığının ne kadar eskilere dayandığının kanıtı aynı zamanda. Ve tabi asırlardır süren bir arada yaşama kültürünün de en mücessem örnekleri. Kiliselerin çoğu bugün de kullanılıyor. Biz de içerde ibadetlerini yapan insanları rahatsız etmemek için mümkün olduğunca sessiz bir şekilde ziyaret edip, fotoğraflıyoruz mekanları.

BİNLERCE YIL ÖNCESİNE AİT MUMYALAR

Mısır’ın zengin tarihi mirasının sergilendiği Mısır milli müzesindeyiz. Müze binası oldukça büyük, ihtişamlı ve estetik bir yapı. Tarihi eserler dönemlerine göre kısımlara ayrılmışlar müze içerisinde. Tarihi eserler o kadar fazla ki, yürüyüş güzergâhı dışında kalan hemen her alan değerlendirilmek zorunda kalınmış. Bu da epey kalabalık bir görüntü oluşturuyor müze içerisinde. Mumyalar üst katta. Yaklaşık otuz liralık ayrı bir giriş ücreti ödemek gerekiyor mumyalar kısmına giriş için ama biz öğrenci olmanın nimetlerinden yararlanıyoruz birçok yerde olduğu gibi burada da. Mumyalar kısmına girdikten birkaç adım sonra kendimizi, cam muhafazasının içinde boylu boyunca uzanan garip mahluka, fal taşı gibi açılmış gözlerle bakarken buluyoruz. Binlerce yıl öncesine ait olan bu mumyalar, tırnakları ve saçlarına kadar korunmuş bir şekilde karşımızda duruyor. Hepsinin yüzlerinde mevcut olan o dehşet ifadesi, çıkarılmadan önce mezarlarında pek de huzur içinde uyumadıklarının göstergesi gibi.

MISIR BUGÜN TAHRİR’DİR

Mısır, öğle vakti güneşe çıplak gözle bakabildiğim puslu şehir Kahire’dir. Nil’in kızı Kahire… Mısır tevekküldür, kapısı tam kapanmayan, penceresi zaten olmayan takside son sürat giderken iliklerime kadar hissettiğim. Mısır araftır hayatla ölüm arasında. Ölümün mabedleri piramitler, ebedi hayata bir ağıttır aynı zamanda.  Mezar evlerde hayat ve ölüm birbirine karışmıştır.
Mısır bugün Tahrir’dir ve Firavunun sarayında yetişen Musa’dır Tahrir.

(Fotoğraflar için TIKLAYINIZ)

(Son)

www.RisaleHaber.com

ÖNCEKİ BÖLÜMLER:

Mübarek'in hesaba katmadığı yenilik-FOTO
Peyman Ünügür, 30 yıllık diktatör Hüsnü Mübarek’e isyan başlamadan önce Mısır’daydı

Arap ülkelerinde orta kesim yok gibi-FOTO
Bu durum, Arap dünyasında yaşanan olayları doğuran en temel sıkıntılardan biri

İsyan öncesi Mısır izlenimleri-FOTO
Peyman Ünügür, 30 yıllık diktatör Hüsnü Mübarek’e isyan başlamadan önce Mısır’daydı

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.