Üstadın mezarını bulamazlar

Üstadın mezarını bulamazlar

Said Nursi’nin talebelerinden Abdülkadir Badıllı mezar tartışmalarını Risale Haber’e değerlendirdi

Risale Haber-Haber Merkezi

Bazı kesimlerin Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ı ziyaretinde “Seyit Rıza, Said Nursi, Şeyh Said” gibi mezarı bilinmeyen yerde olan isimlerin mezarlarının bulunmasını istemesi gündeme geldi. Bunun üzerine Başbakan Erdoğan, “kayıp mezarları bulun” talimatı verdi.

Bir anda gündeme gelen mezar tartışmalarının odağında yine Bediüzzaman Said Nursi bulunuyor. 1960 ihtilalinden sonra Urfa’daki mezarından alınarak bilinmeyen bir yere defnedilen Bediüzzaman’ın mezarı ile ilgili tartışmalar hiç bitmedi.

Bediüzzaman’ın “mezarının bilinmemesi” vasiyeti nedeniyle Nur talebeleri bu konuyu gündemlerine almadı. Ancak Başbakan’ın talimatı yeni bir durum ortaya çıktı.

Peki bu meselede Nur talebeleri ne düşünüyor? Başta Bediüzzaman Said Nursi’nin hayattaki talebeleri olmak üzere konuyla ilgili uzmanlara mezar tartışmalarını sorduk.


Röportaj : Nurettin Huyut-Risale Haber

Bediüzzaman Said Nursi’nin talebelerinden Abdülkadir Badıllı Risale Haber’e konuştu:

KİM NE YAPARSA YAPSIN ÜSTADIN DUASI NEDENİYLE MEZARI AÇIĞA ÇIKARILAMAYACAK

Bediüzzaman Said Nursi'nin mezarının ortaya çıkarılması tartışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Üstadımız hayatta iken bu konuda yazmış olduğu vasiyeti var. Mezarının gizli kalmasını daha uygun buluyor. “Fatiha okuyacakların ille de gelip mezarın başında okumaları şartı yoktur” diyor. “Mezar ziyaretinin eski zamandaki gibi yapılmadığını” ifade ediyor. “Bugün insanlar başka niyetlerle mezarları ziyaret ediyor” diyor.
O nedenle kendi mezarının saklı bulunmasını istiyor. Bu vefatı sırasında mümkün olmadı. Herkes onun vefat ettiğini bir anda duymuş oldu. O nedenle o gün herkesin gözü önünde bulunan ve bilinen bir yere, Dergah Camiinin avlusuna defnedildi.
Ama daha sonra “Beşer zulmeder ama kader adalet eder” hakikati hükmetti.

O günün idaresi mezarının bu şekilde bilinen bir yerde olmasından rahatsızlık duydular. Onun davasına daha çok hizmet edeceğini sandılar. Bunu engellemek için kardeşi Abdülmecit Abiyi Konya’dan alıp getirerek ve kendisine bir de dilekçe imzalatarak mezarından çıkarıp götürdüler. Burada beşerin zulmü içerisinden Üstadın arzusunun ve duasının kabulü vardır.

O nedenle ben diyorum ki, kim ne yaparsa yapsın Üstadın bu duası nedeniyle mezarı açığa çıkarılamayacaktır. Daha önce de bu tür tartışmalar yapıldı, Mecliste tartışmalar oldu, araştırmalar yapıldı ama o zaman da ortaya çıkmadı.
Hatta bu konuyu Türkeş’e de sordular. O “ben bu konuda bir şey bilmiyorum” dedi. “O gün karşıma bir yazı getirdiler, Abdülmecit Nursi’nin böyle bir talebi var dediler, bu talebi yerine getireceğiz dediler, ben de o emri imzaladım. Ama, ondan başka bir şey bilmiyorum” demişti.

ÜSTADA FATİHA OKUMAK İSTEYENLER NEREDE OLURLARSA OLSUNLAR FATİHALARI O’NA GİDER

Vasiyetine rağmen ortaya çıkması durumunda neler yapılabilir?


Anıtmezar şeklinde bir şey yapılmasına bir şey diyemeyiz. Ama Üstadın bu konuda da vermiş olduğu bir ders var.
Kendisi Mevlana’yı ziyaret ettiğinde -ki daha dış kapıdayken ayakkabılarını çıkararak içeri girmiş ve öyle ziyaret etmiş- ama çıktığında demiş ki, “maalesef burayı puthaneye çevirmişler.” Yani türbenin içine koydukları müritleri ile ilgili heykelleri kastederek böyle diyor.

Demek ki, bu şekilde bir mezar yapılacaksa bu hiçbir şekilde caiz değildir. Zaten şu anda Mevlana’nın kabri amacından sapmış birçok yanlış şeye alet ediliyor.
O nedenle dediğim gibi, Üstada Fatiha okumak isteyenler nerede olurlarsa olsunlar Fatihaları O’na gider. Kabrinin başına gitmeye gerek yoktur. Ve bulabileceklerine de ihtimal vermiyorum. Ne yapsalar bulamayacaklar diyorum.

DEVLET “BİZ ONA KARŞI YANLIŞ YAPTIK” DERSE…

“Bediüzzaman’a iade-i itibarının” devletçe verilmesi gerekir” diyenler var bu hususa ne dersiniz?


Onun itibarına kimse dokunamaz, dokunamamış, o nedenle böyle bir şeye gerek yok. Ama devlet “biz ona karşı yanlış yaptık” deyip o yanlışlarını düzeltmek için bir şeyler yapmak isterlerse ona bir şey diyemem. Yoksa onun itibarı her zaman var. Milletin kalbinde en yüksek seviyededir.

Onun itibarı onun cihadıdır, Onun mücadelesidir, Onun eserleridir. O galip gelmiştir. Bugün milyonlarca insan onun eserlerini okumaktadır. Dünyanın her tarafında onun müntesipleri var ve gittikçe de yayılıyor. O nedenle kimse onun itibarına dokunamadı. Sadece mezarı ile ilgili bir yanlış yaptılar. Kendilerince Nurculuğu böylece bitireceklerini zannettiler. Ama bitmedi daha şaşaalı bir şekilde devam ediyor Elhamdulillah…

İLGİLİ HABER: Erdoğan'ın Said Nursi talimatı

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.