Said Nursi'nin talebesi Dersim'i anlatıyor-VİDEO

Said Nursi'nin talebesi Dersim'i anlatıyor-VİDEO

Said Nursi’nin ilk talebelerinden Yahyagil, Dersim katliamında akere gelen “imha edin” emrini anlatıyor

Ömer Özcan’ın haberi:

RİSALEHABER-Bediüzzaman Said Nursi’nin ilk talebelerinden Albay Hulusi Yahyagil, Dersim katliamında akere gelen “imha edin” emrini kendi sesinden şöyle anlatıyor:

“Tunceli harekâtı 1938’de yapıldı, vaziyet çok ehemmiyetli, fakat izhârı zor. Bilfiil muhaberemiz de o sırada dikkat çekiyor, mektup kesilmiş vaziyette. (Bediüzzaman ile mektuplaşma kesilmiş vaziyette.)
 
“Tunceli harekâtına gideceğiz. Türkçesi imha üzerine gidiliyor. Eee benim de bu iş aklıma yatmıyor, fakat bu hissimi açığa çıkarmama imkân yok. Hiç kimseye emniyet edip söyleyemiyorum, bir düşünce içerisindeyiz. Babam sağ rahmetlik, işte başka büyükler de orada, onlarla da görüştük. Hayvana bindim, baktım evde bizim hizmet eri koşuyor, durdu, elinde bir zarf, derhâl açtım. Kastamonu Lâhikasında geçer, fakat şu vaziyeti ancak söyledikten sonra onu okursanız, o zaman hakikat anlaşılır.

İşte ses kaydı:

“Abdülmecid Efendi mektuba hiçbir şey yazmamış, aynen zarfı değiştirerek bana göndermiş (Said Nursi Hazretleri, talebesi Hulusi Bey’e yazdığı mektupları o sıralarda kardeşi Abdülmecid Nursi vasıtasıyla gönderiyordu.) İşte, selâmdan sonra şöyle diyor: “Hulûsi’nin bir hüznü, bir gailesi var olduğunu hissediyorum. Merak etmesin, Risale-i Nur şakirtlerine inayet ve rahmet-i İlâhîye nezaret eder. Dünyaya ait meşakkatler madem sevap verir geçerler, o musibetlere karşı sabır içinde şükür ile metanetle mukabele edilmek gerektir! Sen ve Hulûsi bütün dualarımda ve kazançlarımda berabersiniz. Said Nursî.” (Kastamonu Lâhikası–14 mealen)

“Şimdi bunu okudum. Yani bana dünyayı verselerdi, o kadar bir sevinç duymazdım. Bana öyle bir emniyet hâsıl oldu ki, öptüm, başıma koydum, sonra koynuma yerleştirdim, Elhamdülillâh. Yine de kimseye bir şey söylemedim.”

“Verilen vazife gayet çetin ve mutlaka ağır, kanlı bir vaziyete girmesi muhtemel. Cenab-ı Hak öyle siyanet etti, Elhamdülillâh, öyle siyanet etti ki, kirlenmeden o badireden kurtardı, tertemiz. En çetin vazife içinde, mutlaka eli bulaştırmak ihtimali var, sonra da mesul mevkide... Neyse, bu da böyle…”

www.RisaleHaber.com