Korku kol gezse de hizmetten geri kalınmaz Bayram Yüksel

27 Mayıs 1960 ihtilâli sosyal sarsıntıların yaşandığı bir dönem oluşturur. Bediüzzaman’ın 1952 yılından sonra yanından ayırmadığı 6 talebesinden birisi olan Bayram Yüksel de bir süre belirsizlik yaşar. Üstadın vefatından sonra Isparta’ya dönmek ister. Fakat Isparta’da oturması yasaklandığı için Mustafa Osman ile yaptığı istişare neticesinde Karabük’e gelir. Burada bir camcı dükkânında çalışmaya başlar. 1962 yılının kış ayına kadar burada kalır. Haberi alan Zübeyir Gündüzalp çok üzülür. Bekir’i yazıhanesinde ziyaret ederek üzüntüsünü dile getirir.

“Bayram kardeş, Karabük’e yerleşerek camcılık yapıyor. Aziz Üstad’ımız bize, üç günlük dünya hayatına teveccüh edelim diye mi o kadar emek verdi? Bizim beşerî ha­talarımıza bunun için mi sabretti? Gidip Bayram kardeşle konuşun. Ankara’ya yerleşsin ve Üstad’ımızın hayatındaki gibi hizmete sadakat ve fedakârlıkla devam etsin.”

Bu haber karşısında Bekir çok üzülür. Ankara’ya giderek Hacı Bayram Camii civarındaki 27 numara olarak bilinen evi kiralar. Oradan Karabük’e giderek Bayram Yüksel’i ziyaret eder. Gündüzalp’in selamı­nı bildirip mesajını nakleder. Hizmetin büyüklüğünden, Üstadın ona yüklediği misyondan bahseder. “Bediüzzaman Hazretleri seni camcılık yapasın diye mi yanında yetiştirmiş­tir? Haydi, toparlan, Ankara’ya gidiyoruz!”

Bayram Yüksel bu konuşma üzerine çok hislenir, gözleri yaşarır. Ardından birlikte Ankara’ya dönerler. Bekir Berk, Bayram Yüksel’i 27 Numara olarak bilinen nur dershanesinin başı­na geçirir. Bundan sonra hizmetler kısa sürede genişlemeye başlar. Yüksel de her geçen gün biraz daha tecrübe kazanır.

Bir gün Risale-i Nur dersi yapılırken polis baskın yapar. O gün 250 kişi derse katılmıştır. Polis, Bayram Yüksel’i çağırır. Yüksel etrafındakileri sakinleştirir. “Telaş edecek bir şey yok. Emniyet’ten memurlar gelmiş. İsim alıp gidecekler.” der.

Ders devam ederken Yüksel polislerle anlaşma yapar. Polis, “Bayram’cığım, ne kadar çoğalmışsınız! Şimdi biz, ‘250 Nurcu yakalandı.’ desek, Ankara’da atom bombası gibi patlar!” der.

Bunun üzerini Yüksel pratik bir çözüm bulur. 19 sağlam, tecrübeli ve dayanıklı Nur Talebesi tespit eder. Polis bu kişileri gözaltına alır. Bekir Berk yine Hızır gibi yetişir. Birkaç celse sonunda mazlumların beraatını sağlar.

Ne mutlu Bekir Berk gibi kahramanlarla aynı zamanı paylaşanlara…

Ne mutlu iman kardeşinin selameti için kendini feda eden Bayram Yüksellere…

Ruhlarına el-Fatiha…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
2 Yorum