Mustafa KILIÇ
Sen Bir Cetvelsin
Ey ene ve ey nefis!
Zannediyorsun ki biz sana Allah'ı ispat ederken sebepleri sırayla geçip bir ilk sebep olarak Allah'ı işaret ediyoruz. Hayır! Biz arada senin gösterdiğin sebeplerin harici ve hakiki bir kuvvet ve etki sahibi olduğunu da kabul etmiyoruz. Mesela ağacın kökünden dallarına suyu taşıyanın adezyon ve kohezyon olduğunu söylüyorsun. Biz diyoruz ki kohezyon özelliğini su damlalarına, adezyon özelliğini kuru oduna veren bir Rab (terbiye edici) lazım.
Ne kadar aptalsın ki; Bir, Tek İlahın zatının özellikleri olan isim ve sıfatlarıyla ezeliyetini kabul etmiyorsun ama sonsuz maddenin hepsine ayrı ayrı özellikler atfederek bir nevi ilahlık verebiliyorsun. Maddeleri sürekli aynı şekilde ve özelliklerde gördüğün için o özellikleri onların malı zannediyorsun. Böylece o özellikleri sonucu, o maddeleri etki sahibi olarak varsayıyorsun.
Senin bu zırvanın kökeni enaniyet (benlik) duygunu yanlış anlamandan kaynaklanıyor. Sen sadece sıfatları sonsuz olan yaratıcıyı tanımak için oransal olarak küçük özellikler emanet edilmiş bir cetvelsin. Nasıl ilkokul çocuğuna "sonsuz" kavramını anlatmak için bir sayı doğrusu çizilip bir kaç sayı işaret edilip, sayı doğrusunun sonsuza gittiği söylenir. Sen de öylesin. Evet bir mantığın var. Ama bu mantık, kâinatta azami bir şekilde tecelli eden yaratıcının mutlak hikmetini anlamak için var.
Sen kendinin ve fiillerinin yaratıcısı değilsin. Sadece niyetle onlara sahip olan bir cüz'i irade sahibisin. Oysa sonucu yaratan yine Allah'tır. Kendini kendine sahip zannettiğin için her şeyi kendine sahip zannediyorsun. Bu da sebeplere bir İlahlık vermene sebep oluyor.
Şunu anla: Ne sen, ne de diğer sebepler bir kuvvet ve özellik sahibi değilsiniz. Sadece Allah'ın hakiki varlığını anlamak ve sonsuz ve kapsayıcı özelliklerini kavramak için yaratılmışsınız. Bu yüzden enaniyeti bırak. Kul olduğunu bil. Eğer tek bir İlahı kabul etmezsen her şeye bir İlahlık vermek zorunda kalırsın. Her şeye kul olan bir Firavun olursun. Allah bizi İhsan ettiği bütün kuvve ve latifelerimizle sırat-ı müstakime hidayet eylesin. Amin.
(30. Söz okyanusundan kalbime damlayanlar)
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.