Halil KÖPRÜCÜOĞLU

Halil KÖPRÜCÜOĞLU

Milli Eğitim Şurasına açık mektup-3

22. Hem insanlıkla beraber dinler oluşmuş. Ülkemizde Urfa yakınlarındaki Göbeklitepe'de bulunan çok eski tarihli mabet kalıntıları bu tezimizi ispat etmeye yetmez mi?

• İlmin verilerine göre insanlığa 124.000 Peygamber gelmiş, Hem de Yaratıcının kendilerine vermesiyle oluşan mucizeler ve doğru, aklî, ilmî tebliğlerle vazifeli oluşlarını ispat etmeleriyle de bu 4. yol doğrulanmış olmuyor mu?

• Halen hükmünü icra eden üç büyük ve semavi din olan İslamiyet, Hıristiyanlık, Musevilik de; bütün insanların, asırlardır tâbi oldukları bu üç semavi dinin mensuplarının sayısı kahir insan ekseriyetini kapsadığı ve bütün bu semavi dinlerde Yaratıcının varlığı ve birliği tartışmasızca kabullenildiği halde materyalist temelli düşüncelerin ne kadar önemi olabilir. Onların yanında asrımızın eserlerinden neden doğru bir felsefe, doğru bir din anlayışı hem de fen ve ilmin verileriyle anlatılmasın!

23. Neden Peygamberimizin (ASM) hayatı, adeta onun kendisi için sadece toplam iki ay kadar süren savaşlarına münhasırmış gibi anlatılmamalıdır. Ailesine ait bilgiler isim ve tarihleriyle basit tarzda anlatılır da O’nun mucizevî hayatı, Şahs-ı Manevisi neden ortaya konamaz. Sünnet-i Seniyye’sinde, son ilmi verilerin çok daha üstünde hakikatler olduğu neden araştırmacı bu asrın insanına hitap edecek tarzda işlenemez. Hikâyelerle tam ortaya konamayan, fakat asırlardır hep öyle anlatılan, bin mucizeli bir Peygamber oluşu insanlığa muhakkak tam ve doğru olarak anlatılmalıdır.

24. Öldükten sonra dirilmenin, Haşrin, mümkün olduğu, gözümüzle görürcesine, kâinat kitabından yüzlerce örnekle anlatılışı, kışın adeta ölen yeryüzünün baharda dirilmesi haşre misal olarak eğitimimize girmelidir. “Çürümüş kemikleri kim diriltecek” sorusunun izahlı cevabı insanlığa sunulmalı, bu çıldırmış insan, dünyayı yağmalamaya kalkan Batı veya Doğunun şaşırmış devletlerinin hesap gününden ders çıkarabilmesi sağlanmalıdır. Çünkü onların bozulmuş, insan eliyle değiştirilmiş semavî kitaplarında haşrin doğru anlatımı, ispatı yoktur. Bütün insanlığın ve medeniyetlerinin terbiyesinde, saadetin hepimiz için topyekûn temininde bu mana çok, ama çok önemlidir.

25. Bütün bu bunlar, Tevhid, Nübüvvet, Haşir ile İbadet ve Adalet olarak ortaya konan dinin dört temel meselesi Bediüzzaman’ın eserlerinde tam ve doğru olarak ispat yoluyla bir doktora tezinden asla aşağı kalmayan bir vukufiyetle ortaya konmaktadır. Bunların ilahiyat tahsilinin bütün safhalarına, ilim ve fen kitaplarının hemen bütün konularına o fenlerin gerçek verilerine hiçbir zarar vermeden mezc edilerek fitri bir şekilde konması mümkündür. İnsanlığın sulh ve sükûnu, saadeti için, fakir ve zengin arasındaki dengenin sağlanması, soğuk veya sıcak savaşların durdurulması, adaletin bütün dünyada sağlanması için bu manalara çok ihtiyaç vardır. Buna müsaade edilirse bu kitapları bizler yapabiliriz.

26. Hem materyalist esaslı efkârda, sebeplerde tezahür etmiş gibi görülen (!) vehmî kudrette, daha kendisi ve temel parçacıkları ve henüz elli sayısının üstünde bir miktara ulaşan parçacıklarıyla baş köşede oturan acz ve fakr içindeki, cansız atoma verilemeyeceği bu eserlerde ortaya konmuştur. Zaten atoma, alt yapısına ve içine bile tam ulaşılamamış, girilememiş, görülememiş iken bütün ilim adamlarının o görülemeyen akılsız, ilimsiz, iradesiz cansız şeylerin tezahürlerinden, tesirlerinden var oluşlarına, vücutlarına kesin hükmüyle bakmaları onun eserlerinde 90 yıl kadar önce çürütülmüştür.

27. Buna rağmen, bütün kâinatın mucizevî şekilde çok nizamlı, intizamlı, nitelikli, hikmet ve maslahatlı, faydalılıklarla yaratılması, eko sistem diye adlandırılan bütün varlıkların, bütün eşyanın, bütün yaratılmışların, bir biriyle çok ince ölçülerle ilişkili oluşu da söz konusuyken; bir Kudsî Hadisteki “Ben, gizli bir hazineydim, bilinmek istedim…” mealindeki ifadeyle tamamen örtüşen bu çok dikkat çekici hal bütün insanımızın önüne hiç olmazsa eğitimi sırasında konulmalıdır.

(Devamı var)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.