Medrese-i Yusufîyeler Medresettüzzehra’nın Rahleleri Olur

Bediüzzaman’ın Entelektüel Hayatı-13

Barla, Medresetüzzehra’nın Merkezi Olur

Bediüzzaman merkezi Van, şubeleri Bitlis ve Diyarbakır olan Medresetüzzehra Üniversitesini kurmayı hayal etmektedir. Bu amaçla 1913 yılında Van Gölü kıyısında temel atılsa da, I. Dünya Savaşı sebebi ile inşaat bitirilememiştir. Daha sonraki gayretler de netice vermemiştir.

13 yıl sonra kader Bediüzzaman’a  yeni bir yol açar. Eğirdir Gölü kıyısındaki Barla Köyü bir Medresetüzzehra olur.Barla’nın dağları, dereleri, evleri Medresetüzzehra Üniversitesinin şubeleri olur.Barla bir Van, Sav bir Bitlis, Senirkent bir Diyarbakır olur.Üç yüz seneden sonraki yüksek asrın arkasında gizlenmiş ve sakitane Nur’un sözünü dinleyen ve bir nazar-ı hafî-i gaybî ile Bediüzzaman’ı temaşa eden “Saidler, Hamzalar, Ömerler, Osmanlar, Tahirler, Yûsuflar, Ahmedler…” sessizliğini bozarlar;  “Zübeyirler, Sungurlar, Bayramlar; Tahiri Mutlular, Muhacir Hafız Ahmetler…” olarak Medresetüzzehra’nın salonlarını doldurur. Yediden yetmişe yüzlerce kişi bu Üniversitenin talebesi olur. Risaleler elden ele, dilden dile dolaşır. 

Isparta’da Risaleler Açar

Barla’daki faaliyetlerinden rahatsız olan Hükümet bu sefer de onu Isparta’ya sürgün eder. Böylece hizmet halkası daha da genişler. Risalelerin telifleri devam eder. Isparta’da kaldığı dokuz aylık zaman diliminde İhtiyarlar Risalesi, İktisat Risalesi ve Hastalar Risalesi adı ile bilinen eserler yazılır.

Medrese-i Yusufîyeler (Hapishaneler) Medresettüzzehra’nın Rahleleri Olur

Tesettür Risalesi bahane gösterilerek Isparta’dan Eskişehir Hapishanesine getirilen Bediüzzaman burada çok zor günler geçirir. Açlıktan ölür umuduyla on iki gün boyunca kendisine yiyecek hiçbir şey verilmez. Yine de telif sürer. On bir ay kaldığı hapishanede, Yirmi Sekizinci, Yirmi Dokuzuncu, Otuzuncu Lem’alar ile Birinci ve İkinci Şuaları telif edilir.

Hapishaneleri “Medrese-i Yusufiye” olarak isimlendiren ve birer ıslah yeri olarak gören Bediüzzaman ve talebeleri Eskişehir Hapishanesini bir eğitim ve ıslah yuvasına çevirirler. Eskişehir hapsini, Denizli ve Afyon hapisleri takip eder. Hapishaneler Medresetüzzehra’nın birer şubesi olur.

Kastamonu Sürgünü

Eskişehir’den Kastamonu’ya sürülen Bediüzzaman burada da telifi sürdürür. Başta Ayetü’l- Kübra Risalesi olmak üzere Üçüncü Şua’danDokuzuncu Şua’ya kadarki Risaleler burada yazılır.

Kastamonu’da Asiye Hanım adında bir kadın, Mevlana Halid Hazretlerine ait bir cübbeyi Bediüzzaman’a teslim eder.

On dört yaşında iken kendisine icazet almanın işareti olarak teklif edilen cübbeyi giymeyen Bediüzzaman, “yüz  senelik mesafeden Mevlana Halid tarafından kendisine giydirilen” bu cübbeyi onun yerine kabul eder.

Denizli Hapishanesi

Hapishaneler ıslahhaneye döner. Bediüzzaman, mum ışığında eser telif etmeye devam eder. Eline geçen kağıt parçalarına yazdıklarını kibrit kutularına koyar ve koridora atar. Kibrit kutusunu alan mahpuslar koğuştaki arkadaşlarına ulaştırır.  Böylece Risaleler kısa sürede çoğaltılır. Risaleler değişik yollarla hapishane dışına çıkarılır. Buradan memleketin dört bir tarafına yayılır.

On bir meseleden oluşan Meyve Risalesinin dokuz meselesi ile On İkinci ve On Üçüncü Şualar bu şartlarda telif edilir ve Anadolu’ya dağıtılır.

Emirdağ… Emirdağ… Emirdağ…

Bediüzzaman, Denizli Hapsinden sonra Emirdağ’a sürgün edilir. 1946 yılında Türkiye’ye getirilen ilk teksir makinelerinden üç tanesini Nur Talebeleri alır. Risaleler teksir makinesi ile seri bir şekilde çoğaltılmaya başlanır.

Sınırlı da olsa hacca gitmeye müsaade edilmesi üzerine,  Risaleler İslam dünyasına ulaşmaya başlar. Asa-yı Musa ve Gençlik Rehberi gibi Risaleler Avrupa’ya ve Amerika’ya götürülerek Nur’ların batı dünyası tarafından tanınması sağlanır.

Afyon Hapishanesi

Afyon Hapishanesinin şartları çok ağırdır.  Diğer hapishaneler gibi Afyon Hapishanesi de bir mektebe ve ıslahhaneye dönüşür. On Beşinci Şua olan El Hücettüzzehra Risalesi burada telif edilir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
1 Yorum