Hamis Doğruer

Bir önceki yazıda, köpek saldırısının maddi boyutu üzerinde durmuştum. Efe ameliyatttan çıktı fakat doktorlar yüzünde iz kalacağını ifade etti.

Ali İhsan Tola ağabeyin formülü ile İnşallah kalmaması mümkün ve vaki de olmasını ümit ediyoruz. Bu tedavi sonuç verince, psikolojik tahribatın da, Risale-i Nur ile giderileceğini söyleyebiliriz.

Köpek meselesi

Aile rövanş duygusu ile hareket etmiyor. Kişilerin ceza alması değil, aynı olayın tekrar yaşanmaması ve başka canların yanmaması için çaba gösteriyor.

Bir kuşun kanadı, sakallı birisi nedeniyle incinmiş. Kısas uygulanacağı zaman "Koluna dokunmayın, sakalını kesin. Ben derviş sandım ona aldandım. Başkaları aldanmasın." demiş.

Hz. Ali (ra) dünyada hesap, ahirette ise amel olmadığını ifade eder. İslamın emrettiği yaptırımlar, asayişin temini içindir. Mesela seri katiller ilk cinayetleri sonucu infaz edilse, toplum masun kalacak. Yaptığı değil, yapacağı için müeyyide tatbik edilir ki, bu husus Ceza Hukuku'nda, suçun sübutu olarak tanımlanmaktadır. Burada önemli olan, hisleri karıştırmamak ve maslahat için hareket etmektir.

Üstad, bir nevi vasiyeti hükmünde olan son dersinde, asayişe, bu yönlü tahşidat yapmaktadır. "Bizim vazifemiz müsbet hareket etmektir. Menfî hareket değildir. Rıza-yı İlahîye göre sırf hizmet-i imaniyeyi yapmaktır, vazife-i İlahiyeye karışmamaktır. Bizler asayişi muhafazayı netice veren müsbet iman hizmeti içinde herbir sıkıntıya karşı sabırla, şükürle mükellefiz. "