İHH terörist örgüt mü?

İsrail'in kanlı saldırısını kınayıp "ama" diyenlerin hedefinde İHH, İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı var. İHH'nin İsrail'i sıkıştıran, Türkiye'yi de zora sokan plan yapmasından şehit olmak için insanları çoluk çocuk gemiye doldurmasına, hatta para toplama yöntemlerine kadar kafaları karıştıran bir dizi soru atılıyor ortaya. Bu soruların asıl nedeni bu yapıya öncülük edenlerin "İslamcı" bir kimliğe sahip olmaları...

Bazı isimler ve kesimler böyle bir kimliğe tahammül edemedikleri için işi farklı yönlere çekiyor. Oysa İHH'ye biraz daha yakından bakınca daha dışa açık, çok yönlü ilişkiler kurabilen, kendini sadece "din" eksenli ilişkilerle tanımlamayan bir yapı olduğu görülür. İHH uzun süredir bilinen bir sivil toplum örgütü. Uluslararası çalışmaları da dikkat çekici. Dünyanın dört bir yanında faaliyeti var. Ben de uzun süredir bu örgütü yakından izliyorum. Bunun bir nedeni de yöneticilerinden Osman Atalay'la uzun yıllara dayanan arkadaşlığımız.

Atalay'ı 80'li yılların ikinci yarısında İstanbul Fatih'te tanıdım. Tanışma nedenimiz ise ünlü Alman şair ve tiyatro yazarı Bertholt Brecht. "Diyalektik tiyatro"nun kurucusu bu ünlü yazarın "İki Mültecinin Konuşmaları" adlı kitabından uyarlanan "Mülteciname" isimli oyununu bir grup İslamcı genç oynayacaktı. Komünist Brecht'in İslamcı takipçisi gençler ilginçti ve ben de onları izleyip Nokta dergisinde haber yaptım.

Osman Atalay o gençlerden biriydi. Oyunun uyarlamasını son dönemin kıvrak ve sivri dilli köşe yazarı Salih Tuna yapmıştı. İşte o 80'li yılların bu "tiyatrosever İslamcısı" Osman, 90'ların sonunda İHH yöneticisi olarak çıktı karşıma. Ne zaman Osman'ı arasam dünyanın bir başka diyarında buldum. Bir gün Afrika'da su kuyuları açarken, bir gün Küba'da, bir başka gün Vietnam'daydı.
Mavi Marmara gemisi Gazze'ye doğru yola çıkmadan önce de konuştuk. Hatta oraya doğru yola çıkarken, bir arkadaşlarının İsrail'de 15 gündür tutuklu olduğunu söyleyip destek istedi. O desteğe gerek kalmadan arkadaşları serbest bırakıldı ama bu kez de Osman, Mavi Marmara gemisi nedeniyle kısa süre de olsa gözaltına alındı. Dün Osman'ı arayıp hem geçmiş olsun dedim hem de kafalardaki soru işaretlerini sordum. Önce İHH'nin ne yaptığını anlattı:

"Şu an 110 ülkede faaliyetteyiz. İHH'nin hiçbir siyasi parti ve örgütle bağı yok, hiçbir zaman hiçbir partiye angaje olmadık. Hamas'a da El Fetih'e de aynı uzaklıktayız. İsrail yaklaşık bir yıldır bizi terörist örgüt diye suçluyor. Biz de İsrail'e dava açtık. Orada avukat tuttuk. Mahkememiz devam ediyor. Biz kesinlikle terörist bir örgüt değiliz."

Sonra da şu sorunun cevabını verdi: Peki, sadece Müslümanlara mı yardım yapıyorsunuz?
"Yardım ölçümüz sadece mazlum ve mağdur olmak, Müslüman olmak değil. Amerika'daki Katrina kasırgasına da gittik mesela. Hatta o zaman da eleştirildik. Deprem oldu İtalya'ya gittik, Haiti'ye gittik. Yetimler, kurban faaliyetleri ve kimsesiz çocuklar için Küba'ya, Arjantin'e, Vietnam ve Tayland'a gittik. Doğu Türkistan'a yıllardır yardım ediyoruz. Bizim Irak'la ilişkilerimiz ise 2003'te başladı. Direkt Fellüce'ye girdik. Biz yardım malzemelerini götürürken Saddam heykeli yıkıldı. Ben oradaydım. Şu anda bile Mobil hastanemiz Irak'ta geziyor."

Sabah

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.