Hüseyin EREN
Çay mı bardak mı?
Ehli tasavvuf biri ile Risale mesleğinden birinin sohbet ettiklerini düşünelim. İlkinin ilk sözü “Şeyhi olmayanın şeyhi şeytandır” olurdu herhalde ve eklerdi “Bu işler bir mürşide tabi olmadan olmaz.” Hemen cevap gelirdi, “Zaman tarikat zamanı değil imanı kurtarmak zamanı”, “tarikatsız cennete gidilir fakat imansız gidilmez”!
Hangisi haksız hangisi daha haklı?
Kaç kişi hakikati tek başına bulabilir, hele bu zamanda? İstisna insanlar hep vardır, onlar kaideyi bozmaz. Veysel Karani gibisi var mı?
Rehber-i Ekmel Resul-ü Ekrem (A.S.M.) sahabeleri nasıl eğitti, terbiye etti, cahiliye kavminden dünyaya muallim yetiştirdi? Bu iyi anlaşıldığında meşreplerin doğuşu, işleyişi, eksikliği, fazlalılığı, iyiliği, güzelliği anlaşılır. Zaten bütün mesele O Rehberi (A.S.M.) anlamaya, benzemeye çalışmak, sahabe izinde yürümek…
Ebu Hureyre için 19. Mektup’ta geçen ifadeler düşündürücü olduğu kadar bütüncül bakışı gösteriyor; “Hoca-i kâinat olan Fahr-i Âlem Aleyhissalatü Vesselam’ın kudsi medresesi ve tekyesi olan suffenin demirbaş bir mühim talebesi ve müridi.”
Bütün meşreplerin kaynağı, suyun başı Ashab-ı Suffe; nehirler oradan başlayarak çeşitleniyor, nihayetinde hakikat denizine dökülüyor. Başlangıçla müntehayı, evvel ile ahiri, çekirdekle meyveyi buluşturan, buna erişen, Kevser-i Kur’an’da eriyen… Hangi meslekte olduğu önemli mi, bunu en kısa eriştiren en iyi meslektir; bu asırlara, kişiye göre değişir.
Bu asırda Risale-i Nuru müdakkikane okumanın her meslek, her meşrep erbabına çok şey katacağı açık. Okumaması, anlamaması eksiklik olur. İlla da şeyhini, üstadını bırakması, çizgisini terk etmesi gerekmez. Risale mesleğinden biri de tasavvuf mesleğinden çok şey öğrenir, yüzyılların birikimi istifadeye değer bir birikimdir; müdakkikane bir tetkikten ne zarar çıkar? Bu durum sadakate halel getirmez!
Meşrepler zamana, suyun akışına göre şekillenir, özünü kaybetmeden kabın şeklini alır; asıl hedef hakikat, kaplar değişen şekiller, fazla incelemek kırılmalara sebep olur!
Güzel bir çayı iştahla içerken iki de bir bardağa bakıp ne güzel bardak diyor muyuz?
Zaman imanı kurtarmak zamanı olduğunu bütün meşrepler görüyor çünkü manzara ortada, sokakların akışı, ülkenin gidişi, dünyanın hali belli; bunu görmemek, buna çalışmamak, önceliği buna almamak olur mu?
Nesli ve nefsi sefahatten nasıl kurtarır da imanı muhafaza eder, imanla bu dünyadan ayrılır, ayrılırız; hangi meslekte, meşrepte olursak olalım hepimizin ve her birimizin değişmeyen ve değişmeyecek ilk gündemi… Bunda ne kadar dayanışır, birbirimizi desteklersek o kadar muvaffak oluruz vesselam.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.