‘Hello brother - Merhaba kardeş’

Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern, konuşmasına hadis-i şerifle başlayarak; "Peygamber Muhammed dedi ki 'Karşılıklı şefkat, merhamet ve sempatileri ile inananlar tek bir beden gibidir. Vücudun herhangi bir kısmı acı çekerse, tüm vücut acı hisseder.' Yeni Zelanda da sizinle... Yasta, biz biriz" ifadelerini kullanıyor.

Başörtüsü takıyor.

Ülkesinin televizyon kanallarında Cuma namazını canlı yayında veriyor.

Namaz vakti camiye gidip o caninin tahrip ettiği yaraları sarmaya çalışıyor.

Yani Müslümanların arkasında durarak İslamofobiya’nın argümanlarını çürütüyor.

Hatta daha da ileri giderek dünyaya resmen mesaj veriyor. İslam'ın şefkat ve merhamet dini olduğunu haykırıyor.

Helal olsun.

Ancak Christchurch katliamından sonra dünyaya yayılan en önemli netice ki, belki de İttihad-ı İslam’ın bir nevi çekirdeği olacak.

‘Hello Brother!’

‘Merhaba Kardeş!’

‘Sılav Bra!’

‘Ehlen ve Sehlen Eği!’

Hangi dilde derseniz deyin o katili ‘Hello Brother’ diye karşılayan Afgan asıllı ilk şehid Daud Nabi tüm insanlık için bir anahtar olmalı.

O cani, Nur Camisi’nin kapısına silahıyla yaklaşınca ‘Merhaba Kardeş’ diye karşılamış ve oracıkta ilk kurşunu yiyerek şehit düşmüştü.

Ama onun şehadeti dünyaya tesir etti.

‘Hello Brother’ mefhumu İslam’ın şefkat ve merhamet cihetini ortaya koyuyor.

Hakiki İslam’ın ya da İslamiyete ait hakikatlerin duruşunu temsil ediyor.

İslamofobia’yı tarumar ediyor.

Batı’ya; ‘Bakın dilinizde size meydan okuyorum. Siz silahınızla varın gelin ben sizi sevgi ve şefkatle karşılıyorum’ diye ders veriyor.

Işıd’i, El-Kaide’yi bahane edip İslam coğrafyasını karıştıran haydutların planlarını akim bırakıyor.

Satılmış Arap Krallarının riyakârlığını ifşa ediyor.

İslamofibik alçakların; ‘Bakın Yeni Zelanda da olsa size rahat vermeyeceğiz’ diyenlerin yüzüne tokadı basıyor.

Hello Brother, parçalanan ve dağılan İslam coğrafyasını yeniden hakiki yola süluk ettiriyor.

İttihad-ı İslam’ın kapısını açıyor.

Ah, keşke 2012’de Sultanahmet Meydanı’nda yüzlerce ve de saatlerce yabancı turistlerle sohbet ederken İslamiyet’e hakaret eden İtalyan asıllı birisinin olmasını şimdi daha çok isterdim.

Ona sadece ‘Hello Brother’ demem belki kâfi gelecekti.

Keşke…

Evet, elli kardeşimizi savunmasız bir şekilde Cuma vakti şehit verdik.

Ciğerimiz yandı.

Keşke olmasaydı.

Ama altın ve yakuttan kıymetli bir mesaj verdik dünyaya.

Bu mesajın kıyamete kadar sürmesini temenni ediyorum.

Dünyanın öbür ucunda Yeni Zelanda’dan yeni bir nur yükselsin istiyorum.

Ama artık canımızı vererek değil.

Şahid Daud Nabi ve diğer Müslüman kardeşlerimizi ölümüne göz yumarak değil…

Mısır’da ve umum İslam coğrafyasında Batı’nın tasallutu altına girmiş ödlekler olarak hiç ama hiç değil…

İşte Müslümanlar için Şehid Daud Nabi ve diğer tüm şehitlerimiz, diğer dinler için Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern bir örnek olsun.

Hem de çok iyi bir örnek olsun.

Ve hafızalardan asla silinmesin.

Bizler kavga ettikçe hep akıllara gelsin.

Yol gösterici birer rehber olsunlar.

Hangi dil ve dinden olursak olalım ‘Hello Brother’, Doğu ile Batı’nın kavgası değil bilakis İslamiyet’in hidayet kapısının ardına kadar açılması olacak.

Bundan eminim.

Asla kaygı duymuyorum.

Yeter ki ruh dünyamıza yansıtalım.

Azıcık gayret edelim.

Allah, Şehid Daud Nabi ve tüm Nur Camisi şehidlerini Firdevs Cennetlerine alsın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
1 Yorum