Duvara çarpmak

Kırık dökük yürüyoruz insan olma yollarında; bazen nefse yeniliyor, bazen şeytana uyuyor bazen tövbe edip yürüyoruz kul olma diyarında. İnsan olur da hata yapmaz, kul olur da günah işlemez olur mu? Tabiata ters.

Vakıa bu. Nefis yazılımı da yenileniyor; biraz tamam demeye gör, düştüğünü görüyorsun; noksanlığını fark ediyor, uçurumun ucunda olduğunu idrak ediyorsun.

Ve idrak ediyorsun ki “Her şeyin dizgini O’nun elinde, her şeyin anahtarı O’nun yanında.” Hadiselerin içinde bunu yaşayarak fark etmek, kitap sahifelerinde okumak hatta ezberlemeye benzemiyor. Bazen ezber bozuluyor.

Allah’ın Rahmeti olmasa nefisle, şeytanla, insi ve cinnileri ile nasıl baş ederiz. Yusuf’u (a.s.), Âdem’i (a.s.) hatırlıyoruz o kritik anlarda, ümitsizliğe düşmüyor da değiliz, kendimizden korkuyoruz! İçimizde saklı Firavun dıştakilerden daha tehlike olduğu oluyor, öyle zaten.

Bilmek yetmiyor Firavunu dizginlemek için; amel gerekiyor, amel de yetmiyor ihlâs gerekiyor, ihlâsı da muhafaza etmek gerekiyor.

İhlâsın bir tarifi de “Allah’ın kulunu sevmesi.” O’nun bir lem’a-yı muhabbeti bütün kâinata bedel, O’nu bulan her şeyi bulmuş oluyor.

Uçurum uçları büyük kaybediş ve kazançların kesişme noktası; bir anda yüksele de bilinir, düşüle de bilinir. “Söz ola kese savaşı” gibi anlarda söylenen sözler, takınılan tavırlar misali…

Zeliha Yusuf’a (a.s.) yöneldiğinde Rabbinden burhan gelmeseydi Yusuf’un (a.s.) durumu nasıl olurdu?

Peygamber kıssaları hayatın kritik anlarında rehber vazifesi görüyor; o uçlarda Kur’an’ı bu manada okumak, hayatın içinden ve kendine okumak olmalı.

Babamız Âdem (a.s.) yasak ağaçtan yeyince ne yapmış, seyyidinden kaçan köle Yunus (a.s.) ne yapmıştı? Bu fırtınalı asrımızda, çalkantılı günümüzde ve gündemimizde ne yapmamıza dair ipuçları vermiyor halatın kendisini gösteriyorlar.

Öfke alevi içinde kalmak nasıl bir yakıcı bir yıkılış olduğu Rahmet eli ulaştıktan sonra anlaşılıyor.

Acz yakıcılığı, naks yıkıcılığı, fakr kavuruculuğunu; hayatın, hadiselerin içinde idrak ve fark; sonraki adımları bu şuurla atış; evet kulluk yolunda ilerliyoruzdur.

Baba mesleği -istiğfar ve tövbe- unutulacak bir meslek değil; ister toplumun en üst katmanında ol, ister en alt katmanında.

Unutsan da duvara çarptığında hatırlarsın! Buzdan benlik eriyip gitmiştir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
2 Yorum