Özlem ALBAYRAK

Özlem ALBAYRAK

Cumhuriyet ve Kurban bayramları arasındaki 7 fark

Cumhuriyet ve Kurban bayramları arasındaki 7 fark

Okurlar çoğunlukla bilmez, fark etmez; ama günlük kalem ve kelam ehli bilir ki, bazen insanın içinden yazmak gelmez, alıntılar ve benzeri şeylerle yazar yazıdan kaçmak ister. Bazen de gündelik telaşelerden sadır olan vakitsizliklerdir bunun nedeni, bir seyahat arefesinde yoluna koyulması gereken onlarca iş de olabilir bu baştan savmacılığın sebebi. O değilse, bazen bastığınız klavye tuşlarından içinize sinecek ölçekte "kalite" standardı ve fikir mayası tutturulamayacağı sezgisiyle eliniz gitmez. Kalbin de, eylemin de batını bilinmez elbet, ama "yazımı geçiştirdiğim hiç olmadı" diyene itibar etmek, benim için zordur, bunu hiç yapmamış yazar kanaatimce haniyse yoktur.

Bendeniz de, az sayıda da olsa yaptım. Bir alıntının, bir aktarımın sağladığı zaman konforunu, yazmak gelmeyen içimin altına serip kendime ferahfeza bir alan açtım daha önce, kabul. Ancak geçtiğimiz günlerde twitter'da sorduğum ve cevaplarını aşağıya aldığım faslı bu köşeden paylaşmak istememin sebebi, "kaçmak" değildir.

Sebeplerden birisi gelen cevapların zihin açıcı ve zekice olmasıysa; bir diğer sebep, 90 yıllık çatışmanın sembol değerler üzerinden yürümesinin tartışmayı da sosyolojik bir vakıa kılmasıdır. Mütedeyyin kesimlerle, rejim bekçilerinin uzlaşamadığı noktaların bunca çokluğu ve karşılıklı hassasiyet eşiğinin böylesi düşüklüğü, sözkonusu tartışmayı bir makale konusu kılabilirdi, kıldı da... Değil mi ki; ezan sesini hayat tarzına müdahale olarak algılayabilen; artık nefret kusmak demode olduğu için alaya sardırıp sokaklarda gördükleri örtülüler için en azından, "ay şekerim bunlar da, buralara kadar geldiler" diyebilen, değil mi ki hayatlarında hiç et yemiyormuş gibi yapıp Kurban Bayramı'nda birdenbire sıkı bir hayvansever ve vicdan-merhamet abidesi kesilenler sözkonusudur.

Mütedeyyin kesim de iktidarda kendi yaşam biçimine benzeyen hayatlar sürenler var diye, resmi bayramları içselleştirecek; Cumhuriyet Bayramları'yla, 19 Mayıs kutlamalarına tartışmasız ve istisnasız bir aşk/sevgi hissiyatı geliştirecek değildir üstelik. Ne o öyle, askeri düzende bir örnek yürüyerek kutlama yapmalar? Çocukların analarından emdiğini bir gün içinde burnundan getirmeler? Nedir yani bu resmiyetli, sizli-bizli haller?

Bilirsiniz resmi ve dini bayramlar ve bunların icra edilme biçimleri bu ülkenin çatışmalı alanlarındandır. Hazır Kurban Bayramı ve Cumhuriyet Bayramı yakın tarihlere denk gelmişken; hazır twitter'da da konu açılmışken; kendilerinden izin almadığım için isimlerini yayınlayamayacağım ahaliye sordum efendim: "Kurban ve Cumhuriyet bayramları arasındaki 7 fark nedir?". Tekrar anlamına gelecekler ya da mevzuyu net olarak ortaya koymayanlar değil, ama cevapların bazıları aşağıda... Buyrun:

* İkisi de toplumsal kaynaşma için gerekli...

* Biri milletin, diğeri devletin bayramı. Biri törenlidir, diğeri törensiz.

* Birini Türkler, diğerini ırk ayrımı olmadan her Müslüman kutlar. Biri Türkiye sınırları içinde, diğeri bir müminin yaşadığı herhangi bir yerde kutlanır.

* Biri yeniyetmedir, diğeri kadim...

* Birinde halk öznedir, diğerinde nesne.

* Birisinde kavurma yenir, diğerinde yağmur ve soğuk...

* Birisinde sabah camiye koşulur, diğerinde stadyuma...

* Biri Şişli/Nişantaşı'nda bilgisizce kutlanır, diğeri Süleymaniye'de huşu içinde...

* Birisinin gelmesini sıkıla sıkıla beklersin, diğerinin gelmesini dört gözle...

* Biri Rabb'in armağanı, diğeri Cumhuriyet'in...

* Biri maddecilerin, diğeri maneviyatçıların öncelediği kutsal kutlamalardır...

* Biri dayanışma, yardım için kurbanlarını hayvanlardan seçer, diğeri kurbanlarını insanlardan, geniş toplum kitlelerinden seçer...

* Birinde çocuklara şeker, harçlık verilir, diğerinde çocuklar saatlerce ayakta bekletilir, baygınlık geçirtilir...

* Biri fanilerin kurgusu, diğeri yüce yaradanın kurgusudur. Biri Allah'ın kelamı, diğeri silahın zoru (en azından görüntü itibariyle militarist)

* Kurban Bayramı'nda insan kurban etmek haramdır, diğerinde değil...

* Birinde semada Türk Yıldızları uçar, diğerinde melekler...

* Birinde Hacc'a gidilebilir, diğerinde Anıtkabir'e...

Bu memleketin toplumsal olarak başkalaşma sürecini ıskalamamak, daha da önemlisi bu sürecin safhalarını takip edebilmek adına ilginç bir deneyimdi. Kitlelerin özgüvenlerinin ters orantılı olarak alçalıp/yükseldiğini görebilmek ve yükselme ibresinin yeni dönemde muhafazakarlardan yana olduğu bilgisini edinmek de öyle.

Öyle olmasa, bundan 15 yıl önce kamusal alanda Kurban ve Cumhuriyet bayramlarını kastederek, 'Biri aşkındır, diğeri şaşkın' diyen biri çıkabilir miydi acaba? Sanmam. Bunun iyi ya da kötü bir şey olduğu elbette tartışılır, ancak belli ki bazı şeyler yer değiştiriyor... Ta ki çürüdüğünde yerini bir başka fikre/eylem biçimine/topluma bırakmak zorunda kalana dek...

Yeni Şafak

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.