Babasız Kederli Çocukları Halkımın

Babasız Kederli Çocukları Halkımın

Mustafa Celep'in şiiri....

Üzgünüm Gülay
Bu sabah da seni görmeye gelemedim
Yine burada tren kazası oldu
Onbir şehit daha verdik bu sabah
Onbir şehit daha
Onbir şehit daha
Beşşar Esad zulmetmeye
Kandahar’da kan akmaya devam etti.

Libya semalarından bombalar yağmaya her gün
Irak’ta patlamaya patlamaya patlamaya
İran’da savaş tamtamları çalmaya devam etti.

Babasız kederli çocukları halkımın
Babalarını düşünürek yatmaya yorganıyla
Çalı çırpıyla toz toprak içinde her gün
Sobalarını yakmaya kış ortasında
Yazın orucunu uykuya yaslayarak
Köpekler kovalamaya sokak ortasında
Kavgaya
Kavgaya
Kavgaya
Her gün inanarak
Her gün gözlerinde kan
Ve patlamış sivilceler olarak
Uyanmaya devam etti

Babasız kederli çocukları halkımın
Sofralar kurdu evlerde
Ama kimsenin kurdu olmadılar
Bu iş olmazsa başka iş diye
İnanarak başladılar sabaha
Sabahın Rabbine inanarak başladılar
Kaldırıma, şiire ve kadına
Her gün inanarak
Her gün inanarak Akif’e
İnanarak Büyük İstiklal Marşına
İnanarak Safahat’a
Üzgün yüzüne anaların
İnanarak evine ekmek götürüp ramazanlarda
İftarı tek başına açmanın kederiyle
-birileri fena halde halkın genleriyle oynadı-
İnanarak Büyük İsmet Özel Şiirine
İnanarak sessiz bir ayet gibi derinleşen
Solgun yüzlü ve üzgün
Hane halkına şehitin
Her gün inanarak ama inanmayarak
Devlete, şom ağızlı memurlarına onların
İnanmayarak Amerika’ya
İnanmayarak Beyaz Saray’a
İnanmayarak şeytan ağızlı Fransa’ya
Londra’ya, Paris’e, Washington’a ve Rusya’ya
İnanmayarak Obama’ya
İnanmayarak Büyük Orta Doğu hesaplarına
İnanmayarak büyük birlik ideallerine İslamcıların
İnanmayarak onların medeniyet rüyalarına
Kandahar’da kan varsa malihülyayı bırak
Medeniyeti bırak, somut düşünelim
Toprakta tozlu yüzleri işçilerin
Toprakta alnı pak bedeni şehitlerin
Duruyorsa, bırak hülyayı, somut düşünelim
Kan var topraklarında Türkiye’min.

Şurada sabaha ne kaldı Gülay
‘‘Umut şairin ekmeğidir"