Hasan TANRIVERDİ

Hasan TANRIVERDİ

Aile İçi Önemli İletişim Kuralları -3

KISKANÇLIK

Evlilikte kıskançlığın temeli, bazen aşırı sevgiden kaynaklandığı gibi, bazen de sahiplenme duygusundandır. İnsanlar, sahip oldukları değerleri başkaları ile paylaşmak istemezler. İster kadın olsun ister erkek olsun, eşlerden birinin bu değerleri başkasıyla paylaşması, ahlâki yönden uygun olmadığı gibi, eşler arası güveni de ortadan kaldırır.

Özellikle unutulmaması gereken husus, güvensizlik kıskançlığı tetiklediğinden, güvensizlik oluşturacak ortamlardan da kaçınmalıyız.

Eğer, kıskançlık dozunda olursa, tutkal etkisi yapar, eşleri bir birine yaklaştırır. Aşırı kıskançlık ise, bir hastalık olduğu gibi, aynı zamanda cebinde tehlikeli bir madde taşımak kadar sakıncalıdır.

Çoğu sorunlarımızda olduğu gibi, kıskançlığı problem haline dönüştüren, eşler arasındaki iletişim eksikliğidir. Yanlış anlaşılmalara karşı, tartışan çiftlerin her zaman kullandığı bir kelime vardır;
- Açıklayabilirim.
Ancak karşı taraf, genellikle bu fırsatı vermek istemediği gibi,
- Neyi, açıklayacaksın? Ben senin ne söyleyeceğini zaten biliyorum diyerek, vardığı ön yargının boşa çıkacağını düşündüğünden fırsat vermek istemez. Ya da, her zaman ki gibi eşinin zaman kazanmak için bir şeyler uyduracağını düşünür. Böylece aradaki anlaşmazlık, ulaşılması imkânsız uçurum haline gelir.

Eşlere düşen, mümkün olduğu kadar, yanlış anlaşılmalara fırsat verecek davranışlardan uzak durmaktır. Açıkçası, caiz olmayan durumlara müsaade etmemektir.
Aksi takdirde, Âşık Veysel’in dediği gibi;
- “Olan oldu, boşa yanma Veysel” demek zorunda kalırız.

İletişim sadece aile içinde değil, yaşantımızın her bölümünde gerekli olan önemli bir unsurdur. Önce insanın kendisiyle olan iletişimi, sonra ailesi ve toplumla olan iletişimine bakmak gerekir. Bir insanın kendisi ile barışık olması ailesi ve toplumla olan iletişimini doğrudan etkiler. Kendisi ile barışık olmayan bir insanın, başkaları ile birlikte yaşantısını paylaşması zordur. Paylaşmak, aynı zamanda uyum demektir. İnsanların, çok akıllı ve zeki olması, mutlu olması için yetmiyor. Bunun yanında asıl olan uyumlu olmalarıdır.

Bazen insanlar, kedinin yün yumakla oynarken, kendi kendini sarmalaması gibi, sorunlarını, kendisi üretip, yaşadıkları hayatı içinden çıkılmaz bir hale sokuyorlar.

Biz erkekler, eşlerimizin her şeyini bilmemiz gerekmiyor. Kendimizin olduğu gibi, onların da, kendilerine ait hanımca özelleri olabileceğini kabullenmemiz gerekir. Dolayısıyla onların sır odalarına girmeye çalışmak hanımları zedeleyebilir ve güven kaybına sebep olabilir.

Sorunsuz hiç bir kurum olmadığı gibi, en küçük kurum olan aile de sorunsuz olamayacaktır. Önemli olan sorunlar değil, bu sorunları, sağlıklı bir iletişim kurarak,  aile içinde el ele verip çözebilme becerisi kazanabilmektir.

Bunların hepsinden öte, insan denen varlığın yaratıcı ile olan iletişimi, hayatını doğrudan etkiler ve yönlendirir. Yüce Yaratan’la olan iletişimin özü ibadet ve kulluktur. Kulluğunu bilenin ve yaşayanın mutluluğu hak etmesi kadar güzel hiç bir şey yoktur.

Hasılı, bir evin mutluğu uyumdur,  tadı bağlılıktır,  sevinci sevgidir, zenginliği ise çocuklardır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
2 Yorum