Agnostisizm veya senin teorin ne?

Bir konu üzerinde düşünmektir aslolan benim için.

Sonuç koleksiyonu yapıp, hiç üzerinde yoğunlaşmadığı sonuçları orada burada, sosyal medyada satanlardan değilim. Öyle havada asılı sonuçlar da hiç ilgimi çekmez.

Bir okuyucum mesaj atmış, aynen alıyorum şöyle diyor:

“Nereden ulasayim yüce allahımın buyruklarina. Ali Bulaç yaşar Nuri h.Karaman s.kutüp ömer ongut Cübbeli taşlama okuyan bayraklı. .. Yoksa siz bir tavsiyede bulunur musunuz? !!! Geçin bu tavsiyeleri gerçek dine artık ulasilamayacagini kabul edin”

Sakar bir adamım ben. Şimdiye kadar kırdığım bardakların, tabakların sayısını hatırlamıyorum. Ama ne bardaklar kırılıyor diye su içmekten, ne de tabak kırılıyor diye yemekten vazgeçtim.

Gündüz geceyle, sıcak soğukla, kavuşmak ayrılıklarla güzeldir.

Okuyucumun itirazı hem haklı hem haksız. Evet piyasada çok silik adam ve çok silik söz dolaşıyor.

Ama yemeğin içinden kıl çıktı diye yemek yemekten vazgeçmiyoruz.

Ortalığı karıştıran insanların varlığı doğru. Bunlar zaten ortalığı karıştırmak ve kendilerine parsel toplamak için varlar. Bir kısmı da sormayan, sorgulamayan, agnostik ve kapitalizmin kölesi insanlar yetiştirmeyi amaçlayan projeler.

Yaşadığım şehirde musluk suyu çok güzel arıtılıyor ve herkes musluk suyu içiyor. Geçende bir problem olmuş ve sular bir müddet kötü aktı. Biz suların karışıklığından dolayı su içmekten vazgeçmedik, o suyu evde kirlerinden arıtıp temizledik ve içmeye devam ettik.

Piyasada çok silik/sahte insan/söz var doğru, ama bunun kolaycılığa kaçıp bizi Agnotisizme sürüklemesi yanlış.

“Ya bunlar karmakarışık şeyler zaten, bilinmez, anlaşılmaz şeyler, bir sürü de salak insan ve söz var piyasada” diyerek varoluşumuzu anlamlandırmaktan/ sorgulamaktan kaçamayız.

Hayatım boyunca belki 10 farklı iş yapmışımdır. Bu işlerde insanlardan kazık da yedim, kandırıldım da, para da kaybettim, iftiraya da uğradım vs. vs. bir sürü olumsuzluklar yaşadım. Ama iş dünyası böyle zalim ve kıyıcı diye, bu kadar silik ve sahte insanlar var diye çalışmayı hiç bırakmadım ve bırakmıyoruz.

İş niye varlığımızı anlama, sorgulama, anlamlandırma konularına gelince Agnostizme kaçıyoruz?

Bunun adı kolaycılık, tembellik, insaniyetimizden kaçmaktır.

Para kazanmak için onlarca işe girip çıkıyoruz. Evlenmek için, “Bir çok insan boşanıyor, mutsuz yaşıyor ya ben de öyle olursam” demeyip kendimize en uygun eş arıyoruz. Belki onlarca kişi ile görüşüp evlenmekten vazgeçmiyoruz.

Agnostizme kaçma sebebimiz önce tembelliğimiz, cahilliğimiz, hayatımızı, dünyayı sorgulama korkumuz; sonra elimizde sahte ile gerçeği ayırt edecek donelerin yokluğu.

En önemlisi de niyetimiz ve arama irademiz.

Karar senin.

Bu hayatta bir böcek gibi yaşayıp, (Kafka’nın Dönüşüm’ünü hatırlayalım) yiyerek, içerek, çoğalarak ve biriktirerek ölecek misin?

Yoksa kendi hayat teorini topu cübbeliye, cübbesize, Adnan’ın kediciklerine atmadan kendin mi kuracaksın?

Sahi senin hayat teorin ne?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
3 Yorum