Yılbaşı (!) deyip, geçmeyin!

Bu sene, ‘HİCRİ yılbaşı’ ile ‘Milâdi yılbaşı’, iki hafta arayla peş-peşe kutlanıyor. Daha açık bir ifadeyle; ciddi bir sınav ile karşı karşıyayız.
Haydi bakalım; Müslüman olarak ne kadar şuurluyuz?
Dünya işlerine veya meşgûliyetlerine ne kadar dalmışız?
Ne kadar samimiyiz veya ne kadar taklitçiyiz? Ve de, ne kadar bilinçliyiz?...

17.12.2009 Perşembe’yi Cuma’ya bağlayan gece, İslam âlemi için yılbaşı idi. (1431.)
31.12.2009 Perşembe’yi Cuma’ya bağlayan gece ise Hıristiyan âlemi için yılbaşıdır. Her iki anlamda da, her birimiz için bahşedilen ömür sermayesinden, koca bir yılın (günahıyla-sevabıyla) harcandığı yılın sonu ve yepyeni, pırıl-pırıl bir senenin başlangıcıdır.
Bu yıl her ikisinin de, mübarek Cuma gecesine denk gelmesi, gerektiği gibi kutlanması halinde, gerçekten bir avantajdır. Fakat, gaflet veya isyanla geçerse, bir felâket olabilir.
•Önemi nedeniyle bu gün bu ciddi konuya, bir kaç perspektiften bakacağız:
I.) Hıristiyan âleminin penceresinden baktığımızda, İsa A.S.’ın doğum günü deniliyor.
Eğer bu gün, bir Peygamberin doğu günü ise dini törenlerle, ibadetlerle veya onlara göre birtakım ayinlerle ve tazimlerle kutlanmalıdır. Bir takım çılgınlıklarla, eğlencelerle, dînen yasak olan fiillerle, içkilerle ve yüce yaratıcıyı unutturucu davranışlarla değil…
II.) Ticarî açıdan baktığımızda, önceki yılın bilânçosunu ve envanterini önümüze koyarak, geçmiş yılın analizi ve muhasebesi yapılmalıdır. Gelecek yılın da yatırım ve hamle planları gözden geçirilmeli ve daha iyi bir geleceğin programı yapılmalıdır.
III.) İnsanî açıdan baktığımızda da, yüce Rabbimizin bize lütfettiği koca bir yılı nasıl geçirdiğimizin muhasebesi, özeleştirisi ve değerlendirilmesi yapılmalıdır. Sayısız nimetlere muhatap edildiğimiz için, yüce yaratıcıya hamd, sena ve şükürler edilmelidir.
“Acaba yeni yıldan ömrüme kaç gün bahşedilecek?” diye düşünülmeli, hayırlı ömürler, bol rızıklar ve bereketli kazançlar nasip etmesi için, yüce Rabbimize iltica edilmeli, dua ve niyazlarda bulunulmalıdır. Bir takım çılgınlıkları ve sapkınlıkları ‘taklit etmek’ ya da nerede olursa olsun ‘eğlence programlarını izlemek’, bir mü’mine hiç yakışmaz…
•Tek bir Hıristiyan’ın, bizim Hicrî yılbaşımızı kutladığını gösterebilir misiniz?...
IV.) Bir Müslüman olarak ise İslam âleminin milâdı olan HİCRET olayı, Hicretin sebepleri, hikmetleri, meşakkatleri ve neticeleri yeniden gözden geçirilmelidir.
Bizlerin; bu olayı ne kadar bildiğimizi, ne kadarını evlatlarımıza ve dostlarımıza anlattığımızı düşünerek, ya şükretmeli ya da gaflet ve ihmalimizden utanmalıyız…
*******
• Bir kere “ben Müslüman’ım” diyen herkes şu gerçekleri bilmek zorundadır:
Hz. İsa'nın doğum günü bile olmayan, ancak öyle kabul gören ‘1 Ocak’ öncesinde yapılan çılgınlıkların, hiç biri meşrû veya mantıklı değildir.
‘Noel Baba Kültürü’ de; özellikle israfı tahrik ederek ekonomiye katkı için, halk arasına zorlamalarla sokulan, zamanla kanıksanmış ve âdet haline gelmiş olan bir gelenektir.
Bizans imparatoru Konstantin'in, Noel'i bayram olarak kabul ettiği M. 325 tarihinden beri Hıristiyan âlemi de bu günü gelenekselleştirerek, bayram olarak yaşata gelmiştir.   
Noel Baba efsanesinin ise, Hz. İsa'nın doğumuyla herhangi bir ilgisi olmadığı gibi, sonradan Saint Nicola adlı bir papazın uydurmasından ibarettir.
Hıristiyanların geleneksel bayramı olan Noel, şu anda halkı Müslüman olan ülkeler arasına özel ve sinsi teşviklerle sokulmuş olup, maalesef bilinçsizce rağbet görmeye de başlamıştır. İşin korkunç yanı da; alt yapı olarak; önce bilinçsizleştirilen ve dininden cahil bırakılan Müslümanların, her geçen gün İslâm'dan uzaklaşma yoluna meyletmeleridir. Oysa Müslümanlar önce Allaha verdikleri sözü hatırlamalı, Kur'an ve Sünnet doğrultusunda kendisine bahşedilen "Müslüman" ismine yaraşır vakar ve bilincin şuurunda olmalıdırlar...

Evet, Müslüman’ın her davranışı, mutlaka İslâm’a uygun olmalıdır.
•Hele hele, İslâm’ın hilâfına ve zıddına davranışlar asla olmamalıdır…
Her Müslüman, orucunu Hicrî takvime göre tutar, haccını bu takvime göre yapar, bayramlarını bu takvime göre kutlar, kurbanını bu takvime göre keser, kandil gecelerini ve tüm ibadetlerini HİCRİ takvime göre takip eder.
Her Müslüman, bunların öneminin de farkında olmak zorundadır…
•Müslüman asla başkalarına uydu olamaz, taklitçi olamaz, başkalarına benzemeye çalışmaz, başkalarının arkasından gidemez.
Müslüman’ın önemli bir şahsiyeti vardır, kendisinden olmayanlara tâbî olamaz. Müslüman’ın dini mükemmeldir, tamamen kemal bulmuştur ve eksiği yoktur. Müslüman dört başı mamur bir dine sahiptir ve Kıyamete kadar geçerlidir…
•Kusurlar ancak; yüce Dinimizi eksik bilenlere, eksik uygulayanlara ve de gençliğin öğrenmesini sinsice ve çeşitli baskılarla engelleyenlere aittir…

NETİCE:
Şuurlu bir Müslüman’ın, başkalarını taklit etmeye hiç ihtiyacı yoktur.
•“Meşru zevkler keyfe kâfidir, harama girmeye gerek yok.”
Şayet akıntıya kapılarak, bu güne kadar bu tür yanlışlıklara meylettiysek, ciddi bir tövbe ederek, bu konuda da kararlılığımızı tescillemeliyiz ve dostlarımızı da uyarmalıyız…
Sözlerin en doğrusu ve kelâmların en güzelinden (Kur’ân’dan) ilgili birkaç ayet ile konumuzu taçlandıralım:
• (Bazı insanlar:) "Allah'a ve Peygamber'e inandık ve itaat ettik" diyorlar; ondan sonra da içlerinden bir gurup yüz çeviriyor. Bunlar ‘inanmış’ değillerdir. (Nûr suresi, 47. Ayet.) 
• Kim Allah'a ve Resul'e itaat ederse işte onlar, Allah'ın kendilerine lütuflarda bulunduğu peygamberler, sıddîklar, şehidler ve salih kişilerle beraberdir. Bunlar ne güzel arkadaştır! (Nisâ suresi, 69. Ayet.) 
• De ki: “Allah'a ve Resulü'ne itaat edin...” (Âl-i İmrân suresi, 32. Ayet.) 
Bu duygularla, milâdi yılbaşımızın ve o mübarek Cuma gecesinin, ‘Yüce Allaha c.c. toplumsal baş kaldırma ve emir ve yasaklarına isyan’ ile geçmemesini dilerim.
•Aksi halde ‘gazabı-ı İlâhi’ gelirse, masumlar da zarar görecektir…
İçimizdeki beyinsizler yüzünden bizi de helâk eder misin Allahım? (7.S, 155 Â. Hz. Musa duası)
***
Bilvesile: “HEPİNİZİN Hem 1431. HİCRİ YILBAŞINIZI ve Hem de 2010. MİLADİ YILBAŞINIZI TEBRİK EDER, HER İKİ YENİ YILIN, HEPİMİZE, İSLÂM ÂLEMİNE ve TÜM İNSANLIK ÂLEMİNE HAYIRLI, SAĞLIKLI ve BEREKETLİ OLMASINI YÜCE RABBİMİZDEN NİYAZ EDERİM…”
Yeni yıllarımız, İslâm âlemi için birlik ve beraberliğin pekiştiği, sadece Allah’a c.c. kulluk şuuruyla hareket edildiği, mutlu ve huzurlu yıllar olsun. Amin… A. R. Öztürk

Moral Haber

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.