Prof. Dr. Şadi EREN

Prof. Dr. Şadi EREN

Risale-i Nur’da Satır Arası Mesajlar

Bediüzzaman Said Nursi, eserlerinin tamamında görüleceği üzere, manaları ifade ederken satır aralarında da önemli mesajlar verir. Mesela

“…Hakâik-i mahza ve mücerredât-ı sırfeden olan mâneviyatta, maddiyyûnun hükümlerine müracaat ve fikirleriyle istişare etmek, âdetâ latîfe-i rabbâniye denilen kalbin sektesini ve cevher-i nurânî olan aklın sekeratını ilân etmek demektir.”[1]

Üstteki cümleyi kısaca şöyle de ifade etmek mümkündür:

“…Mâneviyatta, maddiyyûnun hükümlerine müracaat ve fikirleriyle istişare etmek, âdetâ kalbin sektesini ve aklın sekeratını ilân etmek demektir.”

Yani sadece maddeyi gören ve maneviyatı inkâr eden kimselerin manevi konularda hükümlerine müracaat etmek ve kendilerinden fikir almak âdeta kalbin sekte ile ölümünü ve aklın can çekişmesini ilan anlamına gelir. Mesela maneviyatta gayba iman da vardır. Bu cümleden olmak üzere gözle görmediğimiz meleklere inanır henüz gelmeyen ahirete sanki gelmiş gibi iman ederiz.

Bediüzzaman üstteki cümlesinde hem maneviyatın muhtevasını hem kalp ve aklın mahiyetini ortaya koyar. Buna göre: Maneviyat tümüyle hakikatlerden ve soyut gerçeklerden ibarettir. Kalp, Rabbanî bir latîfedir. Akıl ise nurani bir cevherdir.

“Bu sırra binaen, pek çok adam meylü’l-ağalık ve meylü’l-âmiriyet ve meylü’t-tefevvuk ile mütehakkim geçinmek istediğinden, ilmin şanında olan teşvik ve irşad ve nasihat ve lütfu terk edip, kendi istibdad ve tefevvukuna vesile-i cebir ve tânif eder. İlme hizmete bedel, ilmi istihdam eder. Buna binaen, vezâif ehil olmayanın ellerine geçti. Bâhusus medâris bununla indirasa yüz tuttu.”[2]

Üstteki ifadeler Osmanlının son döneminde ilimle meşgul pek çok kişinin problemli yönlerini ele almaktadır. Böyleleri ağalık meyli, amirlik meyli, üstün gelme meyli ile başkalarına hükmetmeye kalkmıştır. İlmi de kendi zorbalık ve üstünlük arzusuna bir zorlama ve şiddet vasıtası gibi kullanmıştır. İlme hizmet etmek yerine, ilmi hizmet ettirmiştir. Böyle olunca, dinî görevler ehil olmayan kimselerin ellerine geçmiştir. Özellikle medreseler bunun ile silik ve sönük bir vaziyete girmiştir.

Hemen her meslek grubundan beklenen tavırlar vardır. Bediüzzaman üstteki metnin satır aralarında ilimle meşgul olanlarda görülmesi gereken dört özelliğe dikkat çekmektedir:

- Teşvik: Öğrencileri ilme şevklendirmek.

- İrşad: Öğrencileri iyiye, güzele yönlendirmek.

- Nasihat: Öğrencilere hatırlatmalarda bulunmak, öğüt vermek.

- Lütuf: Öğrencilere lütufkâr davranmak.

Bunları her eğitimcide ve öğretmende olması gereken özellikler olarak da görebiliriz. Şöyle ki:

İyi bir eğitimci muhataplarına “Sizden adam olmaz” demez, her daim onlarda olan güzel özellikleri nazara verir, daha ileriye gitmelerine teşvikte bulunur.

İyi bir eğitimci adeta bir mürşiddir. Kendine emanet edilen vatan evladını en iyi bir şekilde iyiye, güzele, faydalı olana sevk eder.

İyi bir eğitimci babacan bir tavırla muhataplarını uyarır kendilerine faydalı öğütler verir.

İyi bir eğitimci muhataplarına daima lütufta bulunur, alan el değil veren el olmaya çalışır.

Aslında bu durum, günümüzün de bir problemidir. Cenab-ı Hak “Emanetleri ehline vermemizi” emretmektedir.[3] Bu emir, ilim sahasında da yerine getirilmelidir. Yoksa ehil olmayanlar ilimle meşgul olacak, ancak verimli olamayacaklardır.

Not: Eğitim faaliyetlerinde aranacak en önemli bir özellik, gönüllülüktür. İnsanları eğitmek gibi hayatî bir görev, bunu kendine geçim vasıtası yapacak kimselere teslim edilmemelidir. Adanmış olanlar atanmalı, görevli olanlar gönüllü bir şekilde görevlerini eda etmelidir. Bu, maaş almamaları demek değildir. Geçimi için maaş almakla, geçinmek için mecburen eğitimci olmak arasında yerden göğe mesafe vardır.

[1] Said Nursi, Muhakemat, s. 18

[2] Said Nursi, Muhakemat, s. 53

[3] Nisa, 58

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.