Şiirlerin şahı ve padişahı, Hz. Mustafa (asm) için yazılan naatlardır. Hemen her mümin şairin, kâinatın ve varlığın kendisi için yaratıldığı Efendimiz (sav) üzerine yazdığı bir naatı veya O’na işaret eden mısraları vardır. Peygamberimiz için yazılan şiirler, romanlar, anlatılar, siyerler, şemailler, ilahiler vb olduğu gibi Bediüzzaman ve eseri Risale-i Nur için de yazılan eserler vardır. Zira Risale-i Nur, imanın gözüyle, Kur’an’ın talimi ve nuruyla, Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâmın dersiyle ve ism-i Hakîm’in göstermesiyle kayda alınmıştır.

Risale-i Nur bu çağın şiiri, şarkısı, destanı, naatı, romanı, cümle güzellikleri barındıran sanat eseridir. Herkes kendisine ait bir hikâyeyi, anekdotu, çağrışımı onda bulabilir. Kaleme alınışının üzerinden yüzyıl geçen bu eserler yediden yetmişe farklı etnik ve dini köken, sosyal statü, meslek, meşrep, eğitim ve eğilim kitlesinden milyonlarca insanın imanının kurtulmasına, iki cihan saadetinin sağlanmasına vesile olmuştur.

Risale-i Nur ile hayatı değişen herkesin, bilhassa bilim ve sanat insanının kendi ilgi alanıyla ilgili Risale-i Nur’u ve Bediüzzaman’ı konu alan eser ortaya koyması boynunun borcudur. Kılıcın hakkı varsa kalemin de vardır. Risale-i Nur okuyan edebiyatçı, Bediüzzaman’ın biyografisini; şair, şiirini; psikolog, psikobiyoğrafisini yazmalı; keza ressam, resmini; sinemacı, filmini yapmalı. İktisatçı, iktisadı görüşlerini; sosyolog, sosyoloji görüşlerini; doktor, tıbba dair görüşlerini kaleme almalı.

Risale-i Nur, yaşamın söze sığmadığı, hayatın mecalinin kalmadığı günlerde dünyamıza gönderilen şifalı sözlerdi. Barla Dağlarına rahlesini kuran Bediüzzaman, altında çarşaf çarşaf açılan Barla Denizine, üstünde atlas bir kumaş gibi uzanan gökyüzüne baka baka kâinat kitabını sayfalara işlemişti. Ekonomiden siyasete, psikolojiden sosyolojiye, sanattan dine kadar uzanan geniş bir alanda, insanı ve varlığı ilgilendiren hemen her konudaki sözlerini üst bir edebi dil ile şekillendirmişti. İmanî ve insanî bir din dili ile kâinata haykıran o ses, çoğala çoğala bu günlere kadar geldi. O sesin günümüze kadar erişmesinde birçok yazarın, düşünürün, sanatkârın katkısı oldu.

Bediüzzaman’ın edebî ve sanatsal yaşamını ve duruşunu günümüze taşıyan en önemli insan 1958 yılında Isparta’da Bediüzzaman’ın rahlesinde diz kıran Suat Alkan idi. Ondan sonra Mahmut Kaplan, Mehmet Kara, Taha Çağlaroğlu, Sadık Yalsızuçanlar, Osman Gökmen, Senai Demirci, Metin Karabaşoğlu, A. Levent Ertekin gibi Risale-i Nur’dan beslenen birçok ses Bediüzzaman’ın sesine eşlik etti. Levent Bilgi de bu minvalde Risale-i Nur’dan payına düşen sese eşlik etmeye çalışıyor.

Levent Bilgi 1965 yılında Aydın’ın Kuşadası’nda dünyaya kapılarını açtı. Lise yıllarında kendisine yeni dünyalar keşfettirecek, taptaze ufuklar açacak, hayatını anlamlandıracak Risale-i Nur ile tanıştı. O kırmızı kitaplar ile hayatına yeni bir sayfa açtı. O sayfayı açmasaydı ihtimal ki eline kalemi alamayacak; şiirler, hikâyeler, romanlar, en çok da Bediüzzaman’ı merkeze alan kitaplar yazamayacaktı.

Levent Bilgi, Bediüzzaman’ın hakkını vermek, gönül ve iman borcunu ödemek için yurt içi ve yurtdışında birçok etkinliğe katıldı. 2016 yılında bu etkinler vesilesi ile kendisi ile İstanbul’da yollarımız kesişti. O günden sonra da irtibatı hiç kesmedik. Risale-i Nur’dan beslenen edebiyatçıları bir araya getirecek projeler ve yayınlar üzerinde konuşup durduk. Bir zaman sonra Taha Çağlaroğlu, Caner Kutlu ve Mustafa Akça’nın da katkılarıyla Hiçbişey adlı bir kültür, sanat ve edebiyat sitesi kurduk. Sitede yukarıda ismini belirttiğimiz usta yazarlardan başka birçok yazarın, şairin, sanatçının ürünlerine yer verdik.

Sitede yazılarımız birikmeye başlayınca 2022 yılında Hiçbişey ismiyle bir yayınevi kurduk. Bu süreçte kervana Ayşe Hayta, Raşit Duran ve Said Duran da katıldı. Yazımızın başından itibaren isimlerini saydığımız yazarlar da dâhil birçok yazarın ürünlerini kitaplaştırdık. Bu şekilde 85 adet kitabımız yayımlandı. Ayrıca yayımlanmayı bekleyen onlarca kitap var.

Risale-i Nur’un sanatsal tarafını ilk defa gündeme getiren Suad Alkan’a vefa borcumuzu ödemek için onun rahlesinden geçen yazarların katkılarıyla “Kendi İçinde Bir Deniz: Suad Alkan” isimli özel bir kitap yayımladık. Mahmut Kaplan, “Risale-i Nur ve Edebiyat”; Sadık Yalsızuçanlar, “Kelamın Büyüsü: Unsur’ul Belegat Üzerine Notlar”; Taha Çağlaroğlu, “Suyu Taşıyan Nehir: Said Özdemir”; Levent Bilgi, “Risale-i Nur’u Okuma ve Anlama Metodları”; “A. Levent Ertekin, “Tire Muhabbet (Nur) Fedaileri”, Mustafa Öztürkçü, “Çağın Baharı Bediüzzaman” ve “Nur Yolcuları”; Misbah Eratilla, “Bediüzzaman’ın Şark Yıldızlar”; Metin Şencan, “(Bediüzzaman’ın görüşleri ışığında) Kader ve İrade”; Raşid Duran, “Özgürlük Üçgeni: Bediüzzaman, Ganhdi, Mandela” ve “Risaleterapi”; Mustafa Oral, “Kuzey Işıkları: İnebolu Nur Kahramanları”, “Gökyüzü Rahlesinde Hafız Ali Ergün” ve “Rüyalar Rahlesinde Hasan Feyzi Yüreğil”; Muhammed Yusuf Akbaş, “Çiçekler Baharda Gelir”; Cahit Kurbanoğlu, “Asrın Derdiyle Dertlenen Adam Bediüzzaman” kitapları ile Risale-i Nur kitaplığına renk kattılar. Ali Mermer, Caner Kutlu, Mustafa Akça, Alaaddin Taşkın gibi birçok yazar “Risale-i Nur şerhlerini içeren kitapları ile Risale-i Nur kitaplığına katkı sağladılar. Ayrıca birçok şiir, hikâye, roman ve deneme kitabı da yayımlandı.

Hicbişey yayınları İhlâs risalesinde belirtilen dört elif sırrı ile Levent Bilgi’nin genel yayın yönetmenliği, Mustafa Oral’ın genel idare müdürlüğü, Ayşe Hayta’nın yayın danışmalığı ve Füsun Bilgi’nin grafik tasarımı sorumlusu kimliği ile yayınını sürdürüyor. Bu hizmetin bu noktaya gelmesinde emeği geçen herkese, bilhassa Taha Çağlaroğlu, Raşit Duran ve Said Duran’a teşekkür ederiz. Daha hayırlı hizmetler için dualarınızı, görüş ve önerinizi bekleriz.

*Hicbişey Yayınevinin bütün kitaplarına aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.

https://www.kitapyurdu.com/index.php?route=product/publisher_products/all&publisher_id=10964&filter_in_stock=1&sort=publish_date&order=DESC&limit=100