İzole olabilmek veya soyutlanabilmek becerisi

Dünya bir tane üzüm veriyor ardından bin tokat vuruyor.

Bu tokatlara sanki kanıksamışız. Dünya sevgisi maksadımızın aksiyle bizi üzer biz yine peşini bırakmayız. Zalimine aşık Stokholm Sendromu gibi bir şey

Hep “iyi hal”e kavuşmak için çabalarız. O da bir serap gibi peşinden koşturur.

Peki bu “iyi hali” elde etmenin çaresi yok mu?

Vardır elbet. Usül erkan bilmek.

Neler olabilir?

İnsanların “iyi halleri” izafi ve görecelidir. Kişiden kişiye göre değişir.

“iyi hal” halinden memnuniyet halidir. Kısmetine rıza, şükür hali, kanaat etme halidir.

“İyi hal “ için gerek şartlarla yeter şartlar için bir “chek list” hazırlanabilir.

Psikologlar Maslow’un 5 basamaklı ihtiyaçlar hiyerarşisi şablonuna göre ihtiyaçların önem sırasının belirlenmesi ile dikkate değer bir şablondur. “Yetmez ama evet” denilebilecek bir şablon.

Nedir bunlar?

·  Temel İhtiyaçlar

·  Sosyal İhtiyaçlar

·  Güvenlik ihtiyaçları

·  Prestij, aidiyet, mensubiyet ihtiyacı

·  Kendini İspatlama ihtiyacı gibi

Temel ihtiyaçların karşılanması ile başlayan süreç bir yerde durmaz beşinci kademeye varır “Daha yok mu?” noktasına gelir.

Bediüzzaman’ın formülü Meyve Risalesi Dördüncü Meselesinde Mütedahil(iç içe) daireler misali çok güzel önem ve öncelikler sıralama formülüdür. En küçük dairede en büyük kesintisiz vazife şuuru ile hadiselere bakabilmek.

Burası düz mantıktan bakınca ihtiyaçların karşılandığı dolayısıyla herkesin mutlu olabileceği yer zannedilir.

- Maalesef iş öyle değil.

- Neden?

- İntihar olayları da bu kademeye gelmiş insanlar arasında çoğunlukta olduğunu istatistikler belirtiyor.

- Nedenleri araştırılmaya değer

- Aile Araştırmaları genel müdürlüğünde bu intihar meselesini araştıran bir uzmanla bir vesile özel görüşmüştüm.

- İntihar eden gençlerin büyük oranda çoğunluğunun hiçbir maddi bir problemi olmayan gençlerden olduğu tespit edilmiş.

- Asıl mesele bu gençlerin hayatta bir gayesi, hedefi olmadığından intihar ettikleri ortaya çıkmış.

Ünlü Rus yazar Tolstoy’un “İtiraflarım” diye bir eseri var. Roman mı? Kendi gerçek hayatı mı eserde ayırt etmek mümkün olmuyor. Zira olayın kahramanı kendisi olarak takdim ediyor.

Dünyevi açıdan elde edemediği hiçbir şey kalmamış, arzu ettiği her şeyi elde etmiş bir insanın “Hayatın Gayesi Nedir?” sualine cevap aramış. Bu sorunun cevabı için baş vurmadığı yer kalmamış. Din adamı, psikolog her neresi ilgiliyse gitmiş tatminkâr bir cevap alamamış.

İntihar etmeyi düşünmüş. Yaşamanın bir anlamı olmadığı kanaati gidip geliyormuş.

Kitap bu açmazları, git gel duygularını o kadar sürükleyici anlatıyor ki başladın mı bitirmeden bırakmak mümkün değil.

Sonra nereye varmış biliyor musunuz? Doğru adresi bulmuş. Son sözü şu cümle ile bitiriyor ve diyor:

“O varsa her şey var. O yoksa hiçbir şey yok” noktasına gelmiş.

Dünyevi problemlerin kestirme çözümü de buradan geçiyor.

Günlük hayatın gündem anaforunda hissiyatlar akıl ve kalbin rağmına hükmünü icra ediyor bazen. Her meselenin kıymeti ve ehemmiyetinin strese sebep olmaya değmez diyen aklı hissiyat dinlemiyor. Gereksiz meşgul ediyor. Hayatın diğer alanlarının kalitesine de tesir ediyor.

- Ne yapmak lazım?

- Namazdaki huzur ve huşuyu yakalamak için gayret lazım.

Çok zor bir iş… Namaz konsantrasyonu çok zor. Tecrübe ile sabittir.

Hocalar, vaazlarında, kitaplar bir çok yerde bu huzur ve huşunun faziletlerini ehemmiyetinden bahsediyorlar. Tamam diyoruz… Kabul ediyor itiraz etmiyoruz diyoruz. Fakat namazı baştan sona dünyanın meselelerinden izole bir durumu yakalamakta zorlanıyoruz.

Namazın kalite zirvesi “Hz. Ali’nin (ra) bacağındaki hançeri namaza durunca çıkarın dediği” hal.

Namazdaki kalite göstergesi, huzur ve huşu halidir.

- Nasıl yakalayacağız?

- Dünyadan namaz süresi içinde nasıl izole olup soyutlanabileceğiz.

- Muvaffak olabilmiş olanları tebrik ederiz.

- Bu huşu konusunu tam halledememiş olduğumu –kimse  duymasın- itiraf ediyorum…

Netice olarak bir insanın kendini iyi hissedebilmesi, “iyi hal” de olabilmesinin kriteri göstergesi namazı hakkını vererek kılabilmesi, namazın kalitesi olan huzur ve huşu halini yakalayabilmesidir. İyi halin yani mutluluğun turnusoludur namazdaki huşu ve huzur.

Dünyadan izole olup soyutlanabilmeyi hiç olmazsa namaz esnasında başarabilen kimseler iradesi güçlü, imanı tahkiki, itikatı sağlam demektir.

İşte o insan “iyi hali” yakalamış mutlu bir insandır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
2 Yorum