İsviçre çıkmazdan çıkacak

2000’in Eylül ayında o dönemin İsviçre Cumhurbaşkanı “İsviçre Millî Günü“ münasebetiyle yaptığı açış konuşmasında “Bu ülkede Müslümanlar vardır, böyle bir millî günde ‘Kudreti ve şanı yüce olan Allah’ın adıyla Bismillah’ diyerek konuşmama başlıyorum“ demişti.

Avrupa’nın bankalar ülkesi olarak bilinen ve 7 milyon nüfusa sahip İsviçre’de 100 bini aşkın Müslüman yaşıyor. Çoğunluğunu ülkeye dışarıdan göç etmiş olanların oluşturduğu İsviçre Müslümanları içinde, en kalabalık kitleyi Türkler oluşturuyor.

İsviçre’nin Basel şehrinde bir İslâm merkezi bulunuyor, bu merkezin yanında bir de cami inşa edildi. Bunların dışında Cenevre’de ve başşehri Bern’de de camiler vardır.

Ayrıca diğer büyük ülkelerdeki gibi kiliseler ve şatolar satın alınarak cami yapılmaktadır. İsviçre’de yaşayan Müslümanların karşılaştıkları problemlere karşı, önemli projeler tamamlanmıştır. İsviçre Müslümanları İsviçre-Fransa sınırı yakınlarında “İslâm Medeniyeti Daimî Enstitüsü“ kurmayı başardılar.

Yine kendisi ile geçtiğimiz yıllarda mülâkat yaptığımız İsviçreli Anna Maria Klas’a “İslâmiyet’e nasıl kavuştunuz ve nasıl Müslüman oldunuz?” suâlimize karşı cevaben: “İsviçre’de manevî bir boşluk içinde yaşıyordum. Kiliseler beni tatmin etmiyordu. Bir arayışın içine girmiştim. Bir gün rüya âleminde bir mübarek zat bana hitaben ve yüksek bir makamdan ‘Evlâdım, İslâmiyet hakkında araştırma yap ve Müslüman ol ve seni dâvet ediyorum’ dedi. Uyandım, hayretler içinde kalmıştım. Artık bütün günlerimde İslâmiyet’i araştırmaya başladım, Müslüman oldum, hacca gittim ve hâlen İslâmî faaliyetler içindeyim.”

İktidardaki Cumhurbaşkanı Rudolf, İsviçre halkının yüzde 59 oyu ile kabul edilen minare yasağıyla ilgili olarak “Kilise, Sinagog veya cami olsun, her dinin kendine has bir mimarisi var. Buna göre ülkemizde bu tür yasakların olmaması, İsviçre toplumunda çoğulculuğun hâkim olduğu ve ifade özgürlüğünün garantilendiğinin bir göstergesi olacak” dedi.

Buna ilâveten İsviçre Adalet Bakanı Eveline Widmer-Schlumpf, Zürih’te yayımlanan Blick gazetesinde yer alan demecinde, “Bu ezan yasağı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı. Çünkü Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, kararlarında bu sözleşmeyi de esas alıyor” diyerek, İsviçre’nin bu sözleşmelerde de taraf olduğuna dikkat çekti.

7 milyonluk İsviçre’de son 80 yılda hiçbir kilise yapılmamış, ancak mevcutların onarımıyla uğraşılmıştır. Bunun karşılığında camiler yapılmış ve yapılmaktadır. Gün gelecek, boş ve muattal hâle gelen kiliseler mânevî bakımdan ve mecburiyet tahtında Müslümanlara verilecektir. Bütün dünyada gelişmeler bu çerçevededir. Nitekim son bir gelişme bunu doğrulamaktadır.

ABD’nin New York şehrinin Utica şehrindeki Bosnian Islamic Association of Utica Camii, sadece New York’un değil, Amerika Birleşik Devletleri’nin de en büyük camilerinden biri. ABD’deki Müslüman Boşnaklar, kilise ve belediye yetkilileriyle görüşerek, sembol bir rakamla 1 ABD doları karşılığında satın alıp hizmete açmıştır. 3 1869 yapımı taş bina, 2006 yılından beri tamamen boş ve atıl hale gelmişti. ABD’deki kiliselerde gelinen nokta, bütün Avrupa’da da hâkim. Bu itibarla İsviçre halkı bir arayışın içinde ve kararlar arefesindedir.

Netice olarak, ibadete açık 500 Ayasofya Camiinin bulunduğu Avrupa’da, sakin ve vakarla ve meşrû zeminlerde, bütün şartlara rağmen cami yapımı, minare yapımı devam edecek ve zaman seyli içinde kapalı alanda ezanların okunduğu gibi, çan seslerinin işitildiği bir âlemde ezan sesleri de duyulacak ve AB’nin bir çok ülkesi buna katılacaktır. Şafak ve tünelin sonundaki ışıklar görülmektedir. Medeniyetler ülkesi medeniyetsizlik yapamaz.

Yeni Asya

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.