İsrail'in en büyük korkusu

İlginç bir 'tevafuk' demek daha doğru olur herhalde.İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres, Davos'taki Gazze oturumunda 'saldırgan' bir üslupla Türkiye'yi ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef alan bir konuşma yaptı geçen hafta.
Bu densizliğe Başbakan Erdoğan kayıtsız kalmadı ve Peres'e hak ettiği cevabı verdi.

Hem de onlarca kameranın önünde.
Günlerdir bu konuyu konuşuyoruz Türkiye'de.
Hâlbuki 29 Ocak'ta, en az Davos'taki kadar önemli bir gelişme daha yaşandı aslında.
İspanya'da Ulusal Mahkeme, insanlığa karşı suç işlediği gerekçesiyle İsrail hakkında soruşturma başlattı.

Filistin İnsan Hakları Merkezi'nin başvurusunu kabul eden Yargıç Fernando Andreu'ya göre, 22 Temmuz 2002 tarihinde İsrail'in Gazze'de düzenlediği saldırıda 'insanlık suçu' işlendi.

Yani...
-Sivil halkın hedef alındığı saldırıda orantısız güç kullanıldı.

Yargıç Andreu, işlenen suçun önceden tasarlanmış ve kararlaştırılmış olduğuna dair kanıtlar elde edildiği takdirde 'soykırım' gibi daha büyük bir suçlamanın söz konusu olabileceği görüşünde.

***

Yedi yıl önce Gazze'de ne oldu peki?

İsrail, F-16 tipi savaş uçaklarıyla Hamas'ın eski askerî sorumlularından Salih Şehadeh ile beraberindeki ailesini hedef aldı.

Katliamda Şehadeh'le birlikte dokuzu çocuk 14 Filistinli hayatını kaybetti, 150 kişi de yaralandı.
İspanya mahkemesi bu saldırıyı soruşturuyor şimdi.
Tabii ki operasyona izin veren yetkilileri de...
Dönemin İsrail Savunma Bakanı Binyamin Ben Eliezer onlardan biri. Diğerleri ise şunlar:

-Eliezer'in askerî danışmanı Michael Herzog.
-İsrail eski Genelkurmay Başkanı Moshe Ya'alon.
-Mezkûr saldırı sırasında hava harekâtını yürüten komutan Dan Halutz.
-Dönemin İsrail ordusu güney bölge sorumlusu General Doron Almog.
-İsrail Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı Giora Eiland.
-İsrail Genel Güvenlik Servisi Direktörü Abraham Dichter.

Yargıç Andreu, üst düzey yedi kişiyle ilgili olarak geçmişte herhangi bir soruşturma yapılıp yapılmadığına ilişkin İsrail hükümetinden bilgi istediğini; ancak cevap alamadığını da söylüyor.

***

Şüphesiz İsrail, mahkemenin başlattığı soruşturmadan oldukça rahatsız...

Savunma Bakanı Ehud Barak'ın kararı 'saçmalık' olarak yorumlaması, bu rahatsızlığı yeterince gösteriyor zaten.

İspanya nezdinde hemen diplomatik girişimler başlatan İsrail'in hedefi soruşturmayı dava aşamasına gelmeden durdurmak.

Benzer bir süreç yaklaşık 8 yıl önce Belçika'da başlamadan bitirilmişti çünkü.

Hatırlarsanız 23 Filistinli, dönemin İsrail Başbakanı Ariel Şaron hakkında Belçika'da mahkemeye (18 Haziran 2001) başvurmuştu.

Gerekçeleri ise 1982'de Lübnan'ı işgal eden İsrail'in, buradaki Filistin kamplarında (Sabra ve Şatila) Falanjistlerin gerçekleştirdiği ve yaklaşık iki bin sivil Filistinlinin hayatını kaybettiği katliama göz yummasıydı.

Dönemin Savunma Bakanı Ariel Şaron, bu katliamla ilgili olarak 1983'te İsrail'de açılan soruşturmada, ölümlerden 'dolaylı' yoldan sorumlu tutulmuştu.

***

İsrail, şimdi İspanya'ya yaptığı gibi o zaman da Belçika'ya baskı yapmış ve kısa zamanda netice almasını bilmişti.

Brüksel Mahkemesi, Belçika adaletinin, Ariel Şaron'u yargılama yetkisine sahip olmadığına karar vermişti.
Böylece Şaron hakkında sürdürülen tüm adlî takibat da durdurulmuştu.

Görüldüğü gibi İsrail'in en büyük korkusu roketler, füzeler değil, hukuk aslında.
Öyle olduğu için de İsrail hükümetinin, son Gazze saldırılarına katılan askerlerini hukukî koruma altına alması boşuna değil.

Zaman

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.