İsmail BERK
Yeryüzü hacıları son 10 günde
Hac Düşünceleri-6
Allah birdir. Kudret sahibidir. Her şey O'nundur. Her şey O'nun elindedir. Bu hükümlere mahkum bir müminin yolculuğudur hac.
Tevhid inancının, İkra ile başlayan "Oku" emri kapsamında iki temel okuma vardır.
Biri Kur'an, diğeri kainat kitabı.
Emir, İlahi olunca, muhatap Peygamberdir ve ileten melektir.
Tamamlayıcı dinin bu son halkası zaman ve mekan bağlamında ilk icrası Mekke'dir.
Çünkü Mekke Adem babamızdan bu yana son tekmile hazırlanmıştır.
Allah'ın kendine seçtiği şehirdir Mekke.
Evini burada inşa etmiştir.
Peygamberler silsilesine burada tatbikat yaptırmıştır.
Hepsinin asli ve birinci vazifesi "Allah'ın adıyla oku"maktır.
Hayatın bütün dokularını, evreni ve kulluğu tanımlayan Kur'an'ı Mekke ve çevresinde ikmal etmiştir, tamamlamıştır. Günümüze dek sürdürülen bu İlahi senaryo aynı kurallarla tekrarlanarak tekid ve teyitle birlikte iradeyi güçlendiren ibadet olarak evrensel ölçekte devam etmektedir.
Mekke'deki Beytullah, ilahi inşa, maddi ve manevi tamamlayıcılık ilim, irade ve kudretle tecelli ediyor.
Bu tecellilerin insanın iman ile kavrayacağı, mümin olarak yaşayabileceği bireysel ve toplumsal ibadetlerle gerçekleşmektedir.
Birey olarak İslam'ın şartlarından biri şahsi amelinde namaz olurken toplumsal boyutta Hac oluyor.
Hac tek başına icra edilmiyor, bir başkası ile birlikte menasiki icra ediliyor. Coğrafyalar Kabe'de tevhid sancağında birleşiyor.
Bütün sosyal, siyasi, kültürel ve yasal sınırlar, bu yolculukta kendi kuralından vazgeçiyor, evrensel mesajın gerekliliklerine uyuyor. Evrensel standardın küresel dinamiklerden bağımsız, bizzat kural koyucu olduğu bir yüksek bilinç inşası zemininde İlahi standart ve uygulaması aynen icra ediliyor. Aynı anda ve milyonlarca mensupla birlikte. Yer yüzünün her hangi bir yerinden gelen müminler, buradaki sürece eşit şartlarda uyumlanıyorlar. Mikat sınırları içinde ilahi özerkliğe, hiç bir kurum ve kuruluş kendi icra tarzları ile karışamıyor, müdahale edemiyor. Kendi yönetimi haline getiremiyor, sadece sürece dahil oluyor. Buradaki en büyük farklılık, kendi farkını ve temsilini dışarda bırakarak, sıfır merkezle, sıfırlanacağı tek merkeze aitliğini ve iman bilincini yükseltmesidir.
Çünkü kulların davet sahibi, yaratıcılarıdır. Aradan herşey çekilince hakiki bir pervane olma, dönme, dönüş, biliş ve bilinç içinde evrenın ilk tanığı mabedde tevhid sembolü ile vicdani Kabe'sini inşa etmektedir..
Kabe'nin sahibi, onları kendi evinde sembolize ediyor, ağarlıyor.
Diğer bütün sistem ve kurallar burada sadece yardımcı roller alabilirler.
Sahiplik hakiki sahipte, muhatap direk müminler.
Hac tevhidin tatbiki olarak beşerin iman, inşa ve ihya zemininin senkronizasyonudur. Bütüncül kulluk bilinci, tamamlanmış insanlık bileşenleri, yeryüzü ittifakının sağlandığı müstesna ilham, nüfuz ve kavrayış kuşatmasıdır.
Bu biliş hali, idrak farkı ve seyr-i ruhani de süluk hali, tefekkür şahikası atmosferde kendimize tanı koyma ve tanım getirmenin, hacıları tanıma ve tanışmanın feyzi akar. Rabbimizin terbiye ediciliği ile zirve bulan iz'an ve sünuhat halleri yaşanır. Tahkiki bir iman cevheri sayesinde diğer bütün varlıkları, masivayı bu şuurla keşfetme, tanıma ve anlamlandırma maverası başlar. İbadetin bilinçten bedene, imandan ihlasa, tevhitten tefekküre akan zihni ve ameli bütünlüğünün tearüf olarak sürdürülmesi şevk ve iradesi canlanır.
Beşer planında tearüfle birlikte nesneleri ve özneleri gerçek özellikleriyle tanımak ve en önemlisi yaratılış amaçlarına uygun birbirlerini fark etmeleri ile yeni kapılar açılır. Ortak öğrenmeleri, bilmeleri ve beraberlikleri pekişerek süreklilik şuuru inşa ediliyor.
Hacda Arafat, ariflik kazandırarak irfanın temelini oluşturan tearüf ile birliktelik ruhu ulvileşiyor.
Evrendeki bütün farklılıkların neredeyse zıtlık ve ayrışma olarak yaşanan halleri, çeşitlilikleri Ka'be ve Arafat'ta birliğe, eşitliğe, uyum ve ahenge dönüşüyor.
Farklılıkların böylesi kaynaştığı ve bilişlendiği başka bir iklim, huzur ve cezbe yok!..
Buyurun yeryüzü mescidinde mekan farkını ortadan kaldırarak kalbimizin tavafına, Kabe'yi merkeze alarak kıble zamanını bütün ömre yayarak her anı bir namaz şuurunda yaşayarak dönelim. Tevhide dönelim. Tevhitte kalalım. Tevhidle ölelim. Kabe'nin kalbi, kalbimizde inşaya o kadar müheyya ki... Ruhunu ihya edenlere yeryüzü mescidinde Kabe mihrabında ve Peygamber Efendimizin (asm) hitabında Arafat hutbesinde hayalen, zihnen, fikren ve amelen yaşayanlara selam olsun.
Hac tatbikatında Arafat'a hazırlanan ümmet ordusu hacılara yoldaşlık edelim bu son 10 güne girerken.
Kimbilir, ümitle isteyelim, ümmetin iman zaferi için "On geceye yemin olsun ki" ayetinin Fecr ismine ve manasına dahil oluruz inşallah, lütfedilir bu mazlum ve mağdur masumlar hürmetine.
Böylece Zilhicce'nin yılı tamamlayan ayına, arınmasına vesile Hac finaline iştiyakla her an dahil olabiliriz.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.