'Kimim?' merakı ve inkişaf

Bilinmezlerini çözmeye çalışan ve kendini tanıma merakının peşine düşen insan, bitmeyen bu yolcuğunun yolunu arar. Yolcu, hep yoldadır. Dünya yolcusu olarak, "iki kapılı bir handa" öncesi ile bu güne, sonrası ise geleceğe uzanırken, hanın çıkış kapısına yaklaşmaktadır.

Handa geçen süre, yolun duraklarından biri, mola yeri, buradaki ödevler, yolcuğunun gereği.

Akan bir nehrin damlası, yola koyulmuş milyarlarca yolcudan birisi, kendisine eşlik eden, besleyen ve hizmet eden canlılar dünyasının bir paydaşı.

Ayrıcalıklı olmasını sağlayan verilmiş görev gereği olarak akıl sermayesi. Akıl etme, öğrenmeyi ve ilerlemeyi yol boyunca düşünüp, karşılaştığı her olayı anlama, yorumlama, değerlendirme ve hayatına bir değer katma süreçlerini beraberinde getirmektedir.

İç dünyasının yol ve yolcuğu, dış etkiler ile birlikte dinamik sorgulama ve arayış hızı artmaktadır. Yolcunun yolu bulma hali, yolda kalma ve sürdürebilme çabası, yolun sonuna doğru varabilme ihtiyacının birer bileşeni.

Yolcunun, kendine dair soruları, merak giderici cevapların yerini alan yeni sorular ve kendini tanıma yolcuğu, sürekli elde ettiği yeni bilgi, beceri, deneyim, gözlem ve sonuçları zihin fabrikasının akıl tezgahında işleme ve yeni ürünler/kararlar/keşifler elde etmesini sağlamaktadır.

Yolcu, yol boyunca bir keşif ve kaşif sorumluluğu ile ilerlemektedir, inkişaf etmektedir.

Sorgusu büyüdükçe, sorular daha da anlamlanmakta ve aynı soru kalıbı bile olsa bazen, sürecin içinde yeni cevapların kapısını aralamaktadır.

Örnek olarak; "Ben kimim?" sorusu, ömür boyu kendisine arkadaşlık edecek, her an ve sürede cevabı gelişerek ve birbirine eklenerek tamamlanmaya uğraşan bir işçi gibi kesintisiz çalışarak cevaplarını çeşitlendirerek ilerleyecektir: "Ben kimim?"

Alt sorular, ana sorunun etrafında kümelenir:

Sol eliyle sağ elinin parmaklarına saydırdığı artılarını/niteliklerini bulmaya çalışır öncellikle;

En çok neyi merak ediyorum?

Hangi konuları öğrenmeye daha istekliyim?

Neyi bilğimde daha çok mutlu oluyorum?

Bu kadar iyi özellikler bana neden verilmiş?

Ömrümce en iyi ne yapabilirim?

Hangi ihtiyaçlarım gerçekçi ve tanımlı?

Bu hayattan ne bekliyorum?

Bu hayat bana neden verilmiş?

Ne yaparsam, bu ayrıcalıklı özelliklerimin tatmini mümkün olur?

Hayallerimin neresindeyim?

En büyük hayalim nedir? Ne zamandan beri?

Ne kadar peşine düşüp tasavvur düzeyine çıkardım?

Hayallerimin bir amacı var mı?

Bunu nereden biliyorum?

Gaye-i hayal ile ne kadar içiçeyim?

Düşüncenin tasavvur boyutu hayallerimin devamı ise heyecanlarım bu ikilinin neresinde?

Bu yolda hedef fişeklerimle ne kadar tetikleyici bir hız ve coşku içindeyim?

Yeni durakta akıl bandosu, amaç yüklü hayallerimin tasvir ettıği ve heyecanla sardığı hedefini nasıl karşılıyor?

Akıl planında ders çalışma ve ete kemiğe büründürecek faaliyet aşamasına hazırlık başladı mı?

Aklın risk hesapları, fikrin baskısı ve hayalin durdurulamaz istekleri, makul bir çerçeveye oturdu mu?

Devamında akılla birlikte tasdik seviyesinde zihnin düşünce basamakları terfi edip "Evettt.." dedi mi? Sorumluluk üstlendi mi? Emek, kazanç, kayıp ve inanarak devam etme filtrelerinden geçen onay zemini akıllı yolcu özelliğini kuşandı mı?

Tamda kendini doğruladığı bu tasdik maratonunda içerden bir tereddüt ve kaygı ikilemi oluştu mu?

Duygular kendine mecra aradı mı?

Kalbinin atardamarları da beraberinde atmaya hazır mı?

Aklın onay bulan kararına ve hedefine duygunun bilinci, aklın kalbi olan iz'an ne diyor?

Topluca kucaklayıp destekliyor mu? Bölünmeden kalbin bütünlüğü dahil mi?

Kalbin rehberliği, tekamülün basamaklarında ev sahibi mi?

Yeteneklerimizin dili, fıtratımızın kalbi, vicdanımızın sesi, irademizin ibadeti, zihnimizin marifeti, hissiyatımızın muhabbeti ve ruhumuzun huzuru ev sahipliğimizin baş köşedeki gerçek sahipleri mi?

Buyrun beyin yakacak bu sonradan gelen ana sorularla başa dönelim ve dersimize devam edelim.

Evet "Ben kimim?"

Keşifle inkişaf, inkişafla inşirah, inşirahla sükunetin zihni duruluğu ve devamında tefekkür ile hal ve hareket bereketi.

Evet, "Ben ne işe yarıyorum?"

Ya da "Bu dünyada esas görevim nedir?"

Başka bir kavşak levhası :

"Fıtratımın yolunda, fıtriliğimin neresindeyim?"

Bu yazıyı yolda, yolcuyken en sessiz gecenin hareketinde yazdıran Rabbime ve hala cevabını aradığım soruların öğrenciliğine hamd olsun.

Sahi "Ben kimim?"

Buyrun yola...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
4 Yorum