İnsaflı Hakperestlik

İnsanın kendisiyle ve muhatapları ile olan diyaloglarında, konu ve konuşmaların veya çalışmaların beraberinde getirdiği belirsizlikler vardır.

Doğru ile yanlışı ayırt etmek, hakla haksızı ayırabilmek, sağlıklı karar alabilmek ve isabetli tercihler yapmak gibi ikilemlerin içinde ilerler.

Denge terazisi ile tartmak, akıl süzgecinden geçirmek, kalbin eğilimlerini dikkate almak ve insaf dürbünü ile uzağı yakınlaştırmak ve hakikat merceği ile detayları görmek değerlendirmede insanî birer kriterdir.

Bir münazarada veya istemesekte sürüklendiğimiz bir münakaşada hakperest olmak ve hakkı elinde tutan kim ise ona yönelmek ve esası kaçırmamak adaletli bir vicdan muhakemesi ister.

Kendini merkeze koymadan, sabit fikirlerine yığınak yapmadan ya da baskı aracı olarak kullanabileceği konu dışı avantajlarını cepheye sürmeden konu içinde ve çerçevesinde hakikat yolunun levhasına yönelmek, olgun ruhların hassasiyetidir.

Müzakerede fikrini tazelemek, yeni bilgi, belge, iddia ve mantık çerçevelerine itibar etmek, kendi doğrularını gözden geçirmek ve öğrenmenin tefekkür yolunda derin bakışa yönelmek, insanın inkişaf alanını büyütür.

Taraftar olarak değil taraf olarak kendini tanımlamak bu tanımda ihtiyaç duyulan prensipleri ortaya koymak, bu prensiplerin dayanaklarını göstermek, gerekirse ispat etmekle bir taraf olmanın temel çerçevesi ortaya konulabilir.

Kişiler, olaylar, süreçler, grup, taraf ve politik yönelişler ile mücadele zemini yukarıdaki çerçevenin meşruluğu, makul oluşu ve müspet temelli olmasına göre anlam kazanır.

Bu sağlanamadığı takdirde fasit dairede dönem, fırsat, hissiyat, benlik, grup fetişizmi veya menfaat ve şöhretin sürüklediği belirleyici olma ve görünürlük denemeleri başını alır gider.

Benzer sahnede boy gösteren her nefis ego rüzgârını şişirip, selfi becerisi de varsa, istismara açık parlak ifadelerle aklı devre dışı bırakan sloganlara ve ithamlara yönelmişse, insaf ve hakperestlik burada sürgündür.

Kutsal olanın şahsileştirilip bir kişilik algısına alet edilmesi ile ortak aklı ve farklı yaklaşımları görebilme basiretinin ortadan kaybolması ile yeni fikir, kanaat ve çözüm alanları arayışı tıkanır.

Üstünlük meyli, üste çıkma otoritesi, itham silahı, ötekileştirme baskısı ve kendi korkularını yenme ve konumunu koruma telaşı baş gösterir.

Bu meşakkatli, zor, çatışmacı ve grup dinamiklerini muhakeme dışı alanda bloke edip kendi varlığı ve oluşumunu koruma kaygısı, fikirlerin bulanık bilinmeze sürüklenmesinden başka bir şey değildir.

Bu durumda kendi gerçekliği ve gözlem dünyasının doğruları ile kendi konum ve arzularına fikir kostümü giydirmek, hatta bir ilerisi arzularına intikam ve rekabet yükleyip kıskançlık labirentlerinde takdirsizlik sendromuna yakalanmak kaçınılmazdır.

Keşmekeş dünyanın sosyal medya ile gösteriyi birer aldatma aracı haline getirdiği bir düzlemde, hak arayışı, hakikat aşkı, hakperestlik ve bütün bu vicdani tercihi insafla yapabilme niyeti, sakin ve duru bir fikir ister.

İnsaflı hakperest, prensiplerle, tutarlı muhakeme ile kendini yenileyerek ve haklıyı koruyarak ve haklının yanında durarak hakka taraftar olur.

Hak, hakikat ve meşruiyet adalet terazisinde vicdanen kendini tartmakla, zaaflarının önüne geçerek ve politik arenanın dublörü olmadan, niyetini de yoklayarak güçlünün değil haklının mazlum mağdurluğuna taraf olarak hatta bedel ödeyerek insaflı hakperest yolunda ilerlemek mümkün.

Merhamet ve adalet olmadan insaf tezgâhının işlemesi mümkün mü?

İnsaflı hakperestlik, konforunu paranteze alıp rahatını bozan, imkanlarını çoğalmakla değil paylaşmakla mutlu olan ve diğergamlığın yakıcı dertlerine talip faniler ister.

Dünya ve içindekileri öncelikleyen, görünür olma ve gücü fırsata çevirme niyeti, kaygısı, telâşı ve gayreti taşıyan, parlak fikirlerini muhatabın vicdanında yeşertemez. Ancak benzer arayışı olanlarla ortaklaşır ki, dünyanın konforu ile masumu göremez, muavenet edemez ve muhabbet iksirini içiremez.

İnsaflı hakperestlik, haklı kim olursa taraf olmaktır. Hak, tekel ve tahsis kabul etmez. Taraftarlık, taraf olmayı bozan bir çatışma alanıdır.

Yardımlaşmak, birbirini tamamlamak ve hemdert olup, ortak aklın ilim ve insaf sofrasında problemleri ve çözümleri toplum dinamiklerine sağlam bir şekilde sunabilmek, insaflı hakperestlikle mümkün.

Haklılığına övünmemek, haksıza sevinmemek ve hakkın taraflarına ortak olmak, hakperestlikle mümkün.

Çünkü ihlas vadisi buradan ilerler.

Bugünümüz ve gecemiz ve hayatımız, insaflı hakperestliğe vesile olsun inşallah.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.