Hüseyin YILMAZ

Hüseyin YILMAZ

Kutub Yıldızı II, Horhor Medresesi!

Kutub Yıldızı II için uzunca bir zamandan beri bekliyordum, tereddüdlerim vardı. İlk cildin okuyucudan göreceği teveccüh, takdir ve tenkidleri görmem gerekiyordu.

Nihayet besmele çekmek müyesser oldu, dualarınızla masaya bir daha oturdum. Ne zaman biter, biter mi; bilmiyorum. Vazifem yazmaya teşebbüsle mahdud, gerisi Cenab-ı Hakk'ın takdir, lütuf ve keremine bakıyor.

Aşağıdaki kısa bölümü teberrüken takdim ediyorum. Umar ve temenni ederim ki, vesilei dua olsun.

[BÖLÜM I] — VAN

HORHOR MEDRESESİ

Bitlis çocukluğunun toprağıydı. Hayata gözlerini o topraklarda açmış, eşyayı orada tanımış, isimleri, kelimeleri orada öğrenmişti. Nereye giderse gitsin, Bitlis'i yanında götürecek, Bitlis'i hep özleyecekti. Nurs'u sayıklayacak, Tağ'ın hülyası gözlerini yaşartacaktı ömrü boyunca.

Ne var ki, kader, beklemediği bir anda onu Van'a sevketmişti. Ömer Paşa'nın vefatı, Şeyh Küfrevî'nin de göçüp gitmesiyle bir bakıma hamisiz kalmıştı; tadını bir parça kaybetmişti Bitlis. Zaten çok fazla da göze batıyordu, bu küçük ve sıkışık şehirde istemese de şöhretiyle dile düşmüştü. Oysa şehir, büyük şeyh ve âlimlerden geçilmiyordu. Birkaçı kendisini sevse bile, çoğunun kıskançlık damarları kabarmıştı.

Tahir Paşa'nın Van'a daveti, tebdil-i mekân için iyi bir fırsat olmuş, hüzün ve sevincin birlikte sardığı bir ruh hâli içinde kopmuştu baba topraklarından. Çocukluğu, ilk gençliği, ilk arkadaşları, ilk hatıraları uzaklarda kalmıştı.

Vakıa Van güzel bir şehirdi. Sırtını dayadığı dağları, yerde ikinci bir gök gibi derinleşen gölü, verimli bağ ve bahçeleri, uzayıp giden sahilleri ile Bitlis'le kıyaslanmayacak kadar çekici ve ferahtı. Hele kaleyi güney doğudan güney batıya kadar muhasara altına almış gibi saran şehrin kerpiç ağırlıklı evleri, küçük meydanlarda evlerin ihtişamını tevazu ve fukaralıkları ile öne çıkardığı câmi ve konakların asil duruşları, Van'a gelen herkes gibi, Bediüzzaman Molla Said-i meşhur'u da mestetmişti.

Gelir gelmez valinin ısrarları karşısında yerleşmeye âdeta mecbur kaldığı Tahir Paşa konağını da sevmişti. Ömer Paşa Konağı'na göre çok daha büyük ve debdebeli görünen; kerpiç, taş ve ahşap karması konak, kaleye bin metre mesafede, şehrin güneydoğu çizgisine kurulmuştu. Hane halkı, Ömer Paşa'nın aile efradına kıyasla daha kalabalıktı. İki eşi, bir düzineye yakın çocuğu, misafirperverliğinin tabiî iktizası olarak gelen gidenlerinin çokluğuyla bu büyük konak, günün hemen her vaktinde kalabalık olmasına rağmen, şaşırtıcı bir sırla sessizlik ve ağır başlılığını koruyordu.

Büyüklüğüne rağmen zarafetini koruyan; ahşap cumba, kapı, pencere ve saçak işçiliğiyle göz alan konağı, Bediüzzaman da sevmiş ama bağlanmamıştı. Burada misafir olduğunu, Bitlis ve Ömer Paşa Konağı'ndan ayrıldığı gibi, bir gün bu konaktan da ayrılacağını biliyordu. Zaten konağın hoşuna giden tarafı da, Tahir Paşa'nın ilme merakı, ulemaya hürmet ve muhabbeti sebebiyle bir ilim meclisi, bir medrese mahiyetine bürünmüş olmasıydı.

Elli yaşına henüz girmiş olan İşkodralı Tahir Paşa, Sultan Abdulhamid'in gözde ve itibarlı ricâlindendi. İran hududunu neredeyse tek başına tutan bu serhad şehrine de liyakati sebebiyle gönderilmişti. Paşa da geldiği günden itibaren hummalı bir faaliyetin içine girmiş, bu hudud şehrini bir ilim merkezine çevirmek için harekete geçmişti. Bediüzzaman Molla Said-i Meşhuru da bu maksadla davet etmiş, himayesine almıştı.

Onun üzerinden şehri bir ilim ve irfan merkezine dönüştürüp Kürt halkını, İran tesirleri gibi Ermeni ve Rus tertibleri başta olmak üzere, tehlikeli bütün teşebbüslerden korumak ve kurtarmak istiyordu. Şehirdeki yoğun Ermeni varlığından Rus tehdidine kadar bölgenin kritik bir yer olduğunun farkında idi. Devlet-i Aliye'nin dahilde birliğini, bilhassa Müslim unsurlar arasında temin etmenin bekâ meselesi olduğunu, Doksan Üç Harbinden beri, Tahir Paşa da iyi bilenlerdendi.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
13 Yorum